Peşinden gelen kabak için 14 milyon dolar öderken üçüncü sıradaki patlıcan için ise 9 milyon dolar ödüyoruz. Ülkemiz ithalata 125 milyon dolar öderken ihracattan elde edilen gelir ise ne yazık ki sadece 15 milyon dolar" dedi.
Türk Ocakları Samsun Şube Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen 'Türk Tohumlarının Efsaneleri ve Gerçekleri' isimli konferansta Türkiye'nin tohumculuk konusu konuşuldu. Konuşmacı olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Balkaya'nın sunduğu konferansa Türk Ocakları Samsun Şube Temsilcisi Serkan Şen, İlkadım Belediyesi eski Başkanı Necattin Demirtaş ile üyeler ve davetliler katıldı.
"İLK FAALİYET 1930'DA"
Türkiye'de 1930'lu yıllara kadar tohumculuk adına faaliyet yapılmadığının altını çizen OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Balkaya "Ülkemizin kıymetini bilmemiz lazım. Tohum üretimi yönünden özellikle uygun bir ekolojik çeşitliliğe sahibiz. Ülkemiz, dünyada dünyada en önemli tohum üretimine aday bir ülke. Türkiye, bu işi en iyi şekilde yapabilecek ülkelerin arasında yer alıyor. Batılı ülkelere baktığımızda dünyanın en gelişmiş tohumculuk üretimlerinin başlarında geldiği Almanya'da 1870'te tohum laboratuvarlarının kurulduğu örneğini görebilirsiniz. Bizim ülkemizde ise 1930'lu yıllara kadar tohumla ilgili neredeyse hiçbir faaliyet yapılmamış" diye konuştu.
"RAKİPLERİMİZİN GERİSİNDEYİZ"
Türkiye'nin son yıllarda tohum sektöründe gelişim kaydettiğini vurgulayan OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Balkaya, 2000'li yıllara geldiğimizde Türkiye'de tohum sektöründe önemli atılımlar meydana geldi. Fakat bugün Amerika'nın en büyük tohum firması 100 yaşında iken bizdeki en yaşlı, en büyük tohum firması 30 yaşında. Dolayısıyla rekabet içerisinde olduğumuz insanlardan çok gerideyiz" dedi.
KABAK İKİNCİ SIRADA
Türkiye'de tohumluk üretimlerinin son yıllarda belirgin olarak artış gösterdiğini kaydeden Balkaya, "2013 yıl sonunda 200 milyon dolar tohumluk ithalatına para ödedik. Peki tohumdan ne kadar gleir elde ediyoruz? Günümüzde bu değerler 150 milyon dolara çıktığını görüyoruz. Bugün dünyada sebze tohum ithalatında ülkemiz 8'inci sırada. Bunun için 125 milyon dolar ödüyoruz. Yani 2013 yılında ithalat için ödediğimiz tutarın yüzde 60'ından fazla para ödüyoruz. Yani bu 125 milyon doların 65 milyonunu domates için ödüyoruz. Sorun orada. Domatesin arkasından gelen kabak tohumu için ödediğimiz tutar 14 milyon dolar iken patlıcan tohumu için ise 9 milyon dolar. Ülkemiz ithalata 125 milyon dolar öderken ihracattan elde edilen gelir ise ne yazık ki sadece 15 milyon dolar. Sebze tohumculuğunda 110 milyon dolarlık açık söz konusu" dedi. Onur EMİRZA