Adam koca bir danayı kurban kesti ve büyük bir ateş yaktı, oğluna da dedi ki;
"Oğlum sevdiklerimizi ve komşularımızı çağır gelip bizimle oturup et yesinler...."
Oğlu bağırdı; "Evimizde yangın çıktı yetişin ahali, evimizdeki yangını söndürmemize yardım edin."
Bir kaç dakika içinde bunu duyan bir grup insan yangın söndürmek için yardım etmeye koşup evlerine geldiler.
Diğer komşular akrabalar bu feryadı duymamış gibi davrandılar, kulak tıkadılar.
Yardıma gelenler kurban kesen ailenin kurban etinden yiyip içtiler, karınlarını doyurdular, giderkende ellerine birer parça et verildi.
Baba şaşkındı oğluna döndü ve dedi ki;
"Oğlum gelen insanları tanımam, daha önce hiç görmedim, yangın var dedin bağırdın, peki sevdiklerimiz, dostlarımız nerede?"
Oğlu gözleri dolu dolu dedi ki;
"Evimizdeki yangını söndürmeye yardım etmeye gelmeyenler bizi yangına terk edenler, bizim dostumuz, arkadaşımız aile akrabamız değillermiş, demek ki" dedi.
"Komşu olup dost akraba olmayı dostluk yapmayı cömertliği ve misafirperverliği hak edenler bunlarmış demek ki baba" dedi.
Sonuç olarak bir felaket anında kim yanınızda değilse, ona dost, kardeş, akraba aile demeyin..
Çünkü bunlar sizin yüzünüze gülen nezaketinizi ve cömertliğinizi hak etmeyenlerdir.