Dr. Dursun Mehmet Mehel, Ramazan ayında oruç nedeniyle günlük öğün sayısının azaldığını ve beslenme düzeninin değiştiğini belirterek, "İftar sofralarında yediğimiz çeşitli yemekler, özellikle katıldığımız davetlerdeki arkadaşlarla yenilen yemekler nedeniyle ölçü kaçabilmektedir. Bayramla birlikte oruç bitti yeme özgürlüğü başladı düşüncesiyle aşırı miktarda besin tüketilmektedir. Ramazan sonrası aşırı yemek yemek hazımsızlık ve mide problemleri gibi bazı sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ramazan Bayramı, sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak için önemli bir fırsat olabilir" dedi.
Dr. Mehel, bayramlarda 'tatlı yiyelim tatlı konuşalım’ denilerek şeker, çikolata ve şerbetli tatlılar ikram edildiğini belirterek, “Baklava ve kadayıfın verdiği hazzı sunacak bir başka tatlı yoktur. Endorfin salgılattığından keyif verir. Ancak bayramda birdenbire aşırı şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıların tüketimi sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bayramda bir yere tatile gidilmişse açık büfe tuzağına düşülmemelidir. Göz mideden büyüktür derler, tabaklar tıka basa doldurulmamalıdır. Küçük tabak kullanılmalı, bu alışkanlık haline getirilmeli ve yiyebilecek miktardan fazlası tabağa alınmamalıdır” diye konuştu.
Bayramda ve sıcak yaz günlerinde bol miktarda su içilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Mehel, "Sigara içenlerin ramazan nedeniyle azalttıkları sigarayı, sağlıkları açısından tamamen bırakmaları tavsiye edilmektedir. Bayramda ve sonrasında çay ve kahvenin aşırı tüketilmesinden kaçınılmalıdır. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri bunun yerine bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları önerilmektedir" dedi. (DHA)