Yüce Allah Kur’anda; “..Duanız olmasa, size ne diye değer vereyim..” buyurmaktadır. “Allah(c.c.) size şah damarınızdan daha yakındır” mesajı da Kur’anidir.
Dua; ibadetin iliği, Müslümanın manevi silahıdır. Dua; hayatı canlı ve zinde tutar, insanın huzurlu ve mutlu eder.
Her dilde dua yapılabilir. Hatta dil ile söylenmediği halde düşünülen ve temenni edilenler de dua cümlesi içerisinde izah edilebilir. Dualar, ya isteğe uygun gerçekleşir, ya karşılığı ahirette verilir veya bu dua nedeniyle günahlardan bazıları affolunur.
Kişiye düşen dua etmek ve sonrasında tevekkülde bulunmaktır. Duanın kabulü ve gerçekleşmesi kişinin değil Rabbının işidir.
Dua ile ilgili olarak kişiye düşen bir başka şey de usulüne uygun dua etmektir. Köklü ve yoğun meseleleri Allaha arz ederken bunun elbette bir usulü olmalıdır.
Allah katında duadan daha kıymetli bir amel olmadığına göre bu amel mutlaka edep ve adabına uygun yapılmalıdır.
Duasının kabul olmasını isteyen kimse; Öncelikle günahlarından tövbe etmelidir. Duadan önce sadaka vermeli, hayır ve hasenat yapmalıdır. Dua ederken de ihlas ve samimi olmalıdır. Duayı kıbleye doğru dönerek, abdestli ve en az iki rekat bir nafile namazının arkasından yapmalıdır. Dua esnasında laubali olunmamalı ve huşusu içerisinde bir duruş sergilenmelidir.
Dua ederken ruh temiz olacağı gibi beden de temiz olmalı, ağızda pis kokmamalıdır. Duada Peygamberimizin yaptığı dua cümleleri ve Kur’anda belirtilen dua ayetleri okunmalı ve söylenmelidir.
Dua yapmak için uygun zamanlar tercih edilmeli, ezanla kamet arası, ezanların ve namazların sonrası değerlendirilmelidir. Kandil geceleri, ramazan geceleri, bayram geceleri seher vakitleri tercih edilmeli ve kimsenin olmadığı sesiz zamanlar takip edilmelidir.
Anne-babanın duası alınmalı, anne babaya da dua edilmelidir. Mazlumun, misafirin ve iftarlının duası kaçırılmamalı, bedduasının muhatabı da olunmamalıdır. Hastaların, hafızların, hacıların duaları alınmalıdır. İyilik görenlerin, adaletli devlet reislerinin, sıkıntıya düşenlerin, eşine itaat eden hanımların da duası alınmalıdır.
Duaya besmele ile başlanmalı, hamd ve salavatla devam edilmeli, dilekler en son belirtilmelidir. Haram elde etmek için Allahtan yardım istenmemelidir.
Belirtilen bu edep ve adaba uygun olarak yapılan dualar karşılık bulur. Nelerin hayırlı ve şerli olacağı kullar tarafından bilinemeyeceği için Allahtan hayırlısı istenmeli, verdiğine razı gelinmelidir.
Duaların boşa çıkmayacağı Peygamberimizin mesajı, Yüce Kur’anın beyanı ile sabittir. Yeter ki, dualarda ihlas ve samimiyet bulunsun, edep ve adabına uyulmuş olsun.