Allah'ın yardımı dua ile sağlanır. Yüce Allah "sizin duanız olmasa size ne diye değer vereyim" buyurmak suretiyle bu hakikati bildirmiştir.
Allah (c.c.) yardımını alan kula hiçbir olumsuzluk yanaşamaz. Eğer olumsuzluk diye tarifini yaptığımız bir fiil söz konusu oluyorsa mutlaka kendisi için hayırlıdır.
Duanın kabulü ihlas ve samimiyete bağlıdır. Ancak zaman ve mekanlar da duaların kabulünde etkenlerden sayıldığı belirtilir. Cuma günlerinin günler içerisinde diğerlerine göre daha hayırlı olduğu Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Hele cuma namazı saatinde öyle bir zaman olduğu ve bu zamanda yapılan duaların reddedilmeyeceği de hatırlatılmıştır.
Öyleyse her zaman yaptığımız duaların yanında cuma günleri cuma namazı saatinde, gönül dünyamızı dinleyerek, ihlas ve samimiyetin en üst seviyesinden olarak arzu ve isteklerimizi Rabbımıza arz etmeliyiz.
Bir çok sorunumuz var ki çözülmesi yine bir çok zorluklarla gerçekleşir ancak. Sorunların çözümünde sorunun gereğinin yerine getirilmesi sorunu çözmenin en birinci adresidir elbette.
Ancak, Müslümanlar olarak her şeyde ve her zaman Allah C.C.’ın yardımını yanına almanın adımı olan dua ve niyazda bulunmak da esastır.
Allah c.c.’ın yardımı olmadan şeytanla başa çıkılmaz, şeytan da zaten salih kimseler hariç diğerlerini aldatacağını ifade etmiştir. Salih kimsenin tarifi içerisinde, kendisini Rabbına teslim eden ve her zaman Rabbına dua ve ibadet eden kişidir açıklamışı vardır.
Yüce Allah Kur’anda, Allahın her şeye kadir olduğunu ve insanlar ne yaparsa yapsınlar en büyük planın Allaha ait olduğunu bildirmiştir. Allah c.c.’ın planı içerisinde yer almanın yolu dua ve niyazda bulunmak ibadet ve itaat etmektir.
Önemli olan dua etmek kadar, kabule şayan dualar yapabilmektir. Öyle dualar vardır ki hiç anlamı yoktur. Duaların anlamı, duanın yapıldığı zaman, mekan, ruh hali, istek ve teslimiyetle yakından ilgilidir.
Dünya Müslümanları için Müslümanlar olarak kendimizi de içine alan kapsamlı ama samimi dualar yapmalıyız.
Suriyede ve Irak’da, dünyanın bir çok yerindeki Müslümanların acı içerisinde kıvrandıkları günümüzde, tıkanana kadar yiyen, sabahlara kadar eğlenen, kahkahayla gülen, kuş tüyü yataklarda yatıp kuş sütüyle beslenen Müslümanların duası kabul olur mu bilinmez.
Mısır zindanları Müslümanlarla dolmuşken, Suriye’de bebekler öldürülürken, Irak’da kadınların ırzına geçilirken, her halde fiilen dua etmek, hiç değilse mali yardımlarda bulunarak, kalben de duruma buğz etmeden dualar kabul olur mu bilinmez.
Yaptığımız ve yapacağımız dualar kabul olsun.. Ramazanın son günlerinde dualarımızın Arşa ulaşacağı ümidiyle İslam alemi için göz yaşı dökerek dua edilmelidir.