Samsun’un ekonomi olarak günümüze gelene kadar bir çok süreçten geçtiğini belirten Dinç, “Yıldırım Beyazıt devrinde başlayan süreçte Samsun, Canik Sancağı adıyla Sivas Eyaletine bağlı bir sancak olarak Osmanlı idari teşkilatına dâhil edilmişti. Sancağın 19. Asırda zengin ve canlı ticari hayata sahip olduğunu çok sayıda yabancı elçiliklerden anlayabiliriz. Alım-satım canlı ise bu durum ya transit ticaretin ya da o bölgede üretim miktarının sonucu olduğunun göstergesidir.” dedi.
Samsun’da çalışabileceklerin oranının nüfusun hemen hemen yarısına tekabül ettiğini söyleyen Dinç, “Samsun’da, yeterli işgücüne sahip olmasına rağmen işsizlik olduğu olduğu ölçüde işçi arayan da var. Tahminim, sebebi; 2002 yılında Samsun’da okuyan lisans ve ön lisans öğrencilerinin sayısı 18,101 adet ve payı yüzde 1.01 iken 2012 yılında sayının 37,443'e yükseldiği ancak payının yüzde 0.80’e gerilediği olabilir.” dedi.
Samsun’un ekonomik avantajlarının oldukça yüksek olduğunu da sözlerine ekleyen Dinç, “1 milyon 261 bin kişinin yaşadığı Samsun, Türkiye’nin iki büyük akarsularından Yeşilırmak ve Kızılırmak’ın suladığı Bafra ve Çarşamba ovaları gibi önemli tarım alanlarına sahiptir. Türkiye’nin yüzde 27,7'si tarım alanı olarak kullanılabiliyor. Bu oran esas alındığında Türkiye, yüzölçümü oranına göre en fazla tarımsal alana sahip 15 ülke arasında Ukrayna, Hindistan ve Nijerya’nın ardından 4. sırada yer alıyor. Samsun 2013 yılında toplam işlenen tarımsal alanı 275,673 hektardır. Bunlar büyük ve önemli bir potansiyeldir. Fakat Samsun 2002 yılında 341,453 hektar toplam işlenen tarım alanına sahipken 2013 yılında bu rakam 275,673 hektara gerilemiştir. 2002-2013 döneminde toplam işlenen tarım alanı Türkiye’de yüzde 13,9 oranında azalırken Samsun’da yüzde 19,3 oranında azalmıştır. İlin nüfusunun yüzde 52’sini 25-65 yaş arası oluşturduğu dikkate alındığında çalışma ve üretim yapan kesimin mevcudunun azımsanmayacak olduğu görülmektedir; Samsun Merkez OSB, Samsun Gıda İhtisas OSB, Kavak OSB, Bafra OSB ve Havza İhtisas OSB olmak üzere toplam 5 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. OSB’lerde ağırlıklı olarak madeni eşya, elektriksiz makineler, demir dışı metaller, gıda ve mobilya sektöründe faaliyet gösteren işletmeler yer almaktadır. Samsun ilinde 2012 sonu itibariyle toplam 15 adet küçük sanayi sitesi (KSS) mevcut olup bu sanayi sitelerinde, toplam 4 bin 153 adet iş yerinde yaklaşık 12 bin kişi çalışmaktadır. Samsunda belki yeterli sayıda OSB ve KSS olmasına rağmen Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu anketine göre ilk bin sanayici arasına 2013 yılında yüzde 1,3 pay ile 13 adet Samsun firması girmiştir. Bu genel bakıştan sonra ilimizin potansiyeli vardır diyebiliriz fakat bu avantaj değerlendirilirse bir katkı sağlayacağı açıktır.” dedi.
2002-2013 döneminde Samsun Serbest bölgesinin toplam ticaret hacminin yüzde 669 oranında arttığını ve 2013 yılında 2012 yılına göre yüzde 30 oranında arttığını kaydeden Dinç, araştırmalarında şu verilere ver verdi:
- Samsun’un 2013 yılı Marka başvuru sayıları 2002 yılına göre yüzde 386 oranında artarak 130 adetten 632 adede ulaşmış, 2013 yılı Patent başvuru sayıları 2002 yılına göre yüzde 143 oranında artarak 7 adetten 17 adede ulaşmıştır.
- Samsun’da 2013 yılında 361 şirket, 7 kooperatif, 584 gerçek kişi ticari işletme kurulurken, 117 şirket, 16 kooperatif, 340 gerçek kişi ticari işletme kapanmıştır.
- 2013 yılında Samsun’da yerleşik 248 firma, 138 ülkeye toplam 438 Milyon dolar ($) ihracat gerçekleştirmiştir. Samsun ihracat tutarı sıralamasında 2013 yılı rakamlarına göre 24’üncü sıradadır.
- Samsun’da işsizlik oranı 2008 yılında yüzde 7.8 iken 2013 yılında yüzde 6.6 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de işsizlik oranı 2008 yılında yüzde 11.0 iken 2013 yılında yüzde 9.7 olarak gerçekleşmiştir.
Samsun potansiyeli ve öneriler:
-Samsun kara, deniz, hava ve demir yolları şeklinde her türlü ulaşım imkânını sunan ve Karadeniz Bölgesini iç ve batı Anadolu’ya bağlayan önemli bir ulaşım merkezidir. Samsun uluslararası hava alanının tamamlanması ile ulaşım konusunda çok önemli bir merkez haline gelmiştir.
- Samsun tıbbi ve cerrahi el aletleri ve sağlık yatırımlarında merkez konumundadır. Yıllar itibariyle ülkemize yüz binin üstünde hasta gelmiştir. Yabancı hastaların tedavileri ilimizde yapıla bilinir.
- Turizm açısından zengin imkânları vardır. Ayvacık’ta su sporları, Lâdik’te kış sporları, Vezirköprü’de kültür turizmi, Havza’da kaplıca turizmi imkânı vardır.
- Rusya ve Türki Cumhuriyetlere yakınlığı avantajdır. Üniversiteler, STK’lar bölge dillerine ağırlık vermeli, o ülke öğrencilerine öncelik ve avantaj sunulmalı.
- Kamu ve STK’lar elele verip Samsunu Fuar ve Kongre Merkezi haline getirebilirler.
- Tarım ve hayvancılığa verilen destek artarak devam ettirilmelidir. Köylülerle yaptığım söyleşide yumurta, yoğurt gibi ihtiyaçlarını marketten karşıladıklarını öğrendim.
- Gemi inşa sanayi, Doğalgaz çevrim santrali, tarım alet ve makineleri sanayi, fındık işleme ve çikolata üretim tesisi, orman ürünleri tesisleri, seracılık (Bafra-Çarşamba), organik tarım vb. yatırımlar öncelikli olabilir kanaatindeyim.
Samsun ilçeleriyle, ovalarıyla, deniziyle, beşeri sermayesiyle potansiyele sahip olduğu ortadadır. Fakat Türkiye’de ilçeler arasındaki gelişmişlik endeksi sıralamasında Samsun ilçeleri iç açıcı seviyede değildir. İlimizde bulunan kamu, özel sektör, STK’lar, üniversiteler bir araya gelip el birliği ile uygulanabilir ve sürdürülebilir planlama ile Samsun’u bölgesinin parlayan yıldızı yapabilirler. Samsun’un içinde bulunduğu TR83 Bölgesinin ülkemize yapacağı toplam gayrisafi katma değer payı böylece artabilir. CİHAN