DÜNYANIN MUHTAÇ OLDUĞU ÖRNEK İNSAN: HZ. PEYGAMBER

Ayşe Yüksek

Dünya tarihinde kimliği ve kişiliğiyle örnek gösterilebilecek birçok şahsiyet vardır. Bunlar komutan, bilim adamı, sanatçı, iyi bir yönetici vb. olarak insanların takdirini kazanmış ve tarih sayfalarında yerini almıştır. Çoğunlukla bir ya da birkaç alanda öne çıkan bu şahsiyetlerin yanında tarih boyunca her yönüyle örnek olan ve öne çıkan tek isim Hz. Muhammed’dir. O örnek bir baba, örnek bir eş, örnek bir komutan, örnek bir ticaret adamı, örnek bir öğretmendir. Yüce Allah’ın “Şüphesiz ki sen yüce bir ahlak üzeresin” (Kalem 68/4) sözü, bunu apaçık ortaya koymaktadır. Yine Hz. Peygamber’in “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” (Muvatta, “Hüsnü’l-Huluk”, 8; Müsned, II, 381) sözü, onun dünya hayatındaki misyonunu özetlemektedir. Aynı zamanda Hz. Peygamber’in “Yüzümü güzel yarattığı gibi huyumu da güzelleştir” diye Allah’a niyazı (Müsned, I, 403; VI, 68, 155), mükemmel bir imanın güzel bir ahlâkla kaim olabileceğini ifade etmesi (Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 15), O’nun ahlaki şahsiyetini yansıtmaktadır. Kur’an-ı Kerim eğer bir insan olsaydı o Hz. Muhammed olurdu. Nitekim Hz. Ayşe, eşi Hz. Muhammed’den bahsederken “O’nun ahlakının Kur’an” olduğunu söylemiştir.

İnsanlığa örnek bir şahsiyet olarak gönderilen Hz. Muhammed, daha küçük yaşlarından itibaren güzel ahlakı, dürüstlüğü, doğru sözlülüğü, yardım sever oluşu ile dikkat çekmiş, düşmanları dahi O’nun bu yönünü takdir etmiştir. Kabe’nin tamirinde ve Hacer-i Esved taşının yerine konmasında çıkan kavgada müşrikler onun hakemliğine müracaat etmiştir. Mekke’deki zengin müşrikler altınlarını ve gümüşlerini ona emanet etmiştir. Bu yüzden hicrete çıkarken evinde Hz. Ali’yi, emanetleri sahiplerine teslim etmek için bırakmıştır.

Hz. Muhammed’in söz ve fiillerine baktığımızda onun her konuda evrensel ahlaki erdemleri ön plana çıkardığını görmekteyiz. Mesela insanların kız çocuklarını diri diri toprağa gömerken O, kız evladını omuzunda taşımış, iki kız çocuğunu güzelce büyütüp yetiştirip evlendirenin cennete gireceğini ifade etmiştir (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 22/150, no: 14247). Eşi Hz. Hatice’nin, Hz. peygamberimizi ticaretindeki dürüstlüğü ve güzel ahlakı sebebiyle kendisine eş olarak kabul ettiği herkesçe malum bir durumdur. Hz. Peygamberimizin eşlerine, çocuklarına, dostlarına hatta diğer insanlara kötü bir söz söylediği görülmemiştir (Buhârî, “Edeb”, 38). O, çocukları çok sevmiş onlarla şakalaşmış, sokakta onlarla oyunlar oynamıştır. Bir defasında kuşu ölen bir çocuğa taziye ziyaretinde bulunmuştur. Savaşa gönderdiği askerlerine, gittikleri yerlerde kadınları ve çocukları öldürmemelerini, tarlaları, ağaçları yakmamalarını, hayvanları telef etmemelerini öğütlemiştir. (İbn Kesîr, Tefsir, III, 638-639).O, herkese değer verir ve hiçbir şekilde nezaketi ihmal etmezdi. Gördüğü insanlara ayırım yapmadan önce o selâm verir, hallerini hatırlarını sorardı. (Tirmizî, “Sıfatü’l-kıyâme”, 46). İnsanlara güzel söz söyler, güler yüz gösterir ve böyle davranmanın sevap olduğunu söylerdi. (Buhârî, “Sulh”, 11, “Edeb”, 68; Tirmizî, “Birr”, 36). Kendisini evlerine davet edenleri kırmaz ve gönüllerini hoş tutardı. Birinin yanlış bir davranışını veya uygun olmayan kıyafetini gördüğü zaman utandırmamak için ona hatasını söylemez, bu uyarıyı başkalarının yapmasını tercih ederdi. (Ebû Dâvûd, “Tereccül”, 8)

Hz. Peygamber’in fert ve toplumu aydınlatan güzel ahlaki erdemleri saymakla bitmez. Ahlaki çöküntü içindeki günümüz dünyası O’na ve her sahada bizlere sunduğu örnekliğe, her zamankinden çok muhtaçtır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.