Servet, şöhret ve şehvet nefsi etkileyen en önemli unsurlardır.
Bu unsurların etkisinde kalmamak için kâmil bir imana ihtiyaç vardır.
Aksi halde, dünyanın süsü olan bu unsurlar, insanın hem dünyasını hem de ahiretini karartır.
İbadetler, imanı kuvvetlendirir, iman da karşılaşılacak muhtemel tehlikeleri önler.
Öyleyse Müslüman; başta namaz olmak üzere ibadetleri eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirmelidir.
Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah, söz konusu unsurların insana güzel gösterildiğini bildirmektedir.
Ancak, bu bilginin verildiği ayetlerin devamında, bunlardan daha hayırlı olanın da ahiret yurdu olduğu hatırlatılmaktadır.
Sahip olunan mal, eğer ahiret için sermayeye dönüştürlüyorsa, o mal hayırlıdır.
Eğer sahip olunan şöhret, insanlığın hizmetine vakfediliyorsa, insan için hayırlıdır.
Eğer şehvet, eşin mutluluğunu sağlamak ve neslin devamını temine yönelik değerlendiriliyorsa hayırlıdır.
İnsan fıtratında yaratılışla bulunan her özellik, ahiret hesap edilerek değerlendirildiğinde sahibi için lütuf olur.
Eğer çocuklara karşı sevgi insan fıtratında olmasaydı, insanlar çocukları için her türlü sıkıntıya katlanamazdı.
Eğer şehvet fıtrattan var olmasaydı, ayrı dünyaların insanları olan eşler bir arada mutlu yaşayamazlardı.
Servet, paylaşarak anlam kazanır.
Şöhret, insanlara hizmete dönüştürülürse itibar sağlar.
Şehvet, helal yöntemlerle toplumun felahına, neslin devamına, nefsin ıslahına vesile olur.
Dünya süsü olan bu unsurlar, doğru değerlendirilmesi halinde ebedi alem için bakileşmiş dünyalıklar olur ki, lütuftur.
Makam, imkan ve mekan sahibi olmak da bunlar gibi sevilen ve güzel görülen dünyalıklardır.
Her dünyalık olan unsur ahiret için ya cehennemi ya da cenneti sermayedirler.
Aynı unsurun cennet veya cehennem sermayesine dönüşmesi, dünyada kullanıldığı ve değerlendirildiği amaca ve insanlığa sağladığı faydaya göre değişir.
İnsanlara faydalı olarak değerlendirilen her unsur cennet, zarar vermek için kullanılan her şey de cehennem sermayesidir.
Akıllı insanlar, dünya süslerini ahiret için mutluluk sermayesine dönüştürürler.
Kamil iman sahibi olanların dünyaları da ahiretleri de mutluluk olur.
İman sahibi olanlar, imani derecelerine göre söz konusu dünyalıkları ahiretlerine mutluluk nimetine dönüştürürler.
Başta namaz olmak üzere tüm İbadetlerin farz oluş hikmetlerinden birisi de budur.
Bunun için de; ibadetler eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirmelidir.