ECAZACI OKURUMDAN...

ECAZACI OKURUMDAN “HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK DERİZ ÖNCE”
Hayat o kadar çabuk geçiyor ki aslında. Özellikle de benim gibi baharı ve yazı seviyorsanız bir başkadır o mevsim. Sabah  güneşin doğuşu bir başka. Kuşların    cıvıltısı da başka gelir insanın kulağına ama sağlıklıysanız! Hasta  olduğumuzda her şeyin anlamını yitirir yaşantımızda, bir anda yaşam değişir sağlığımızın ne kadar değerli olduğunu anlarız. Rahat, mutlu ve sağlıklı nefes alabilmenin önemini kavrarız, şükretmek  lazım  doğru koklayabiliyorsak, duyabiliyorsak, hissedebiliyorsak, dokunabiliyorsak, görebiliyorsak vs.vs. yani beş duyu organımızı da kullana biliyorsak şükrederiz? Her zaman dediğimiz gibi her şeyin başı önce sağlık,sonra aile, aşk, para, vs vs. herkese göre tercihler ve yaşantımızın gidişatına göre de önceliklerimiz değişebilir ama “sağlık” hep öndedir..sırasını kimseye vermez, vermek de istemez.
Sağlığımızı korumak için ise neler yaparız,  dikkat etmemiz gereken ne çok şey vardır aslında. Ya  hasta olduğumuzda aklınıza neler gelir. Hemen  ilaçlarımızı alırız, bazen doktorumuza bile gitmeden eczanemizden ilaçlarımızı alır, kullanmaya başlarız. Evet düşünün lütfen herkesin mutlaka tanıdığı bir eczacısı mutlaka vardır. Bu  ya çok sevdiği bir arkadaşı, ya çok sevdiği bir abisi, ablası, amcası, teyzesi, akrabası ama mutlaka sürekli diyalogda olduğu bir eczacısı vardır. Ailenizin  bir parçasıdır onlar aslında belki hiç fark etmediniz. O  zaman lütfen oturun düşünün,aklınızdan geçirin. Eliniz  kesilse, başınız, dişiniz, karnınız ağrısa, ilk yaptığınız şey eczacınıza başvurmaktır. Bazen  hiçbir şey istemenize gerek de yok. Bir  çay, kahve içmek istediğinizde onlara uğrarsınız. Evinizden, ailenizden bir parçayız biz. Fark  etmeseniz de, fark edilmesek de! Şimdi eylem yapıyoruz. Ve  dikkatinizi çektik. Neden mi? Aslında  eylemin çok nedeni vardı. Çok  şeye tepkiydi belki de. En azından benim için. Biz  “ilaç danışmanıyız”..! Doğru, akıllı ve etkin ilaç kullanılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Veznedarlık  yapmak için hastayla münakaşa etmek için bu fakülteleri bitirmedik. Biz  bakkal dükkanı da değiliz..! Çubuk  kraker veya gofret satmıyoruz. Tabiî  ki o eczanenin kapısı açıldığı zaman giderek artan bir gider tablosu mevcut. Belli  bir ciro yapılmalıdır ki eczanelerimiz düzenli bir şekilde devam ettirebilelim ve hastalara hizmet verebilelim. Her  meslek sahibi insanlar gibi biz de hakkımızı istiyoruz. Gelecek  nesillere devam ettiren güzel şeyler kalmalı bence. Hem  eczacılar fazla geliyor, kapatmak istiyorlar. Hem  de bu da yetmiyormuş gibi yeniden eczacılık fakülteleri açmaya kalkıyorlar. Bu  nasıl iş?????? Aslında  şu an Türkiye"deki her meslek sıkıntılı ama bizimki artık sınırda! İlaç fiyatları düşürüldü. Tabi ki siz daha ucuza ilaç mı alacaksınız sanıyorsunuz. 10 TL.lik ilaç 3 TL.ye düşmüş gibi görünebilir ama durum böyle değil. ( 13 TL.ye alıyorsunuz ilacı).ilacın fiyatı düşmüş olsa bile muayene ücretleri,neredeyse her ilaç için çıkan ilaç farkları yüzünden ilaçları daha pahalı alıyorsunuz. Farklar  nedir mi? Devlet  en ucuz ilacı ödüyor. Doğal  olarak da ekranda bir sıralama yapılmış durumda. En  pahalısı yazılmış olsa bile reçetenize ,devlet belli bir miktarını ödüyor. Eğer  pahalı olan ilacı almak istiyorsanız en pahalı olan ilaçla ucuz olan arasındaki devletin bizim bilgisayar ekranlarında çıkarmış olduğu fark parayı verdiğiniz zaman alabiliyorsunuz. Yani  artık bizler mesleğimizi tam olarak yapamıyoruz. Size   gelen reçeteyi elinize aldığınızda karşınızdaki hastanın ne durumda olduğunu anlarsınız. Ona  göre daha hassas davranacağınız durumlar bile olur. Yani  karşınızdaki hasta kanser mi yoksa basit bir nezle mi geçiriyor bilirisiniz. ”Hayat  gülümsemekle başlar” derim ben! Hastanıza  gülersiniz elinizden geldiğince. Sadece  eczanede çalışmanız da yetmez, bazen eve de işlerinizi getirebilirisiniz. Eczane  sıcacık bir ortam vardır genelde. Samimiyet  vardır. Oraya  ne kadar sıkıntılı gelirseniz gelin, biraz da olsa sohbet vardır, içtenlik vardır. Dertlerinizi  anlatırsınız dinleyen vardır. Güzin ablanın farklı bir versiyonu vardır çoğu zaman karşınızda.
Eczacılık fedakarlık, samimiyet, hassasiyet isteyen, dikkatli olmayı gerektiren bir meslektir!.. “Hayat gülümsemekle başlar” derim!.. Hayata ve hastalarınıza gülümseyin lütfen..( elinizden geldiği kadar!!). Şimdi biraz da olsa mesleğimden bahsetmeye çalıştım sizlere. Eczacınızın yanında olmak veya olmamak sizin ellerinizde!!!!!!!!!
Biz bakkal dükkanı veya marketler zinciri değiliz!... Fakültedeyken bize öğretilen şey…
“eczanenizden içeriye giren kişi müşteri değil.hastadır.” Biz mesleğimizi yapmak istiyoruz!...  Vergimizi de devlete peşin veren melek gruplarının başında yer almaktayız. Hükümet bence bunu ayrıntıyı hiç göz ardı etmemeli. Saygılar!!!!!!  Eczacılar şimdilerde daha da çok sıkıntı yaşıyorlar . Fakat en büyük sıkıntıyı ise her zamanki gibi halkımız yaşayacak. Halkımızın bir kısmı faturayı Eczacılar kesmeye çalışıyorlar fakat işin gerçeği öyle değil. Eczacı arkadaşımız olayı çok kısa ve öz bir şekilde anlatmış durumda. Aslında anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna bile az görünmekte. Çünkü sevgili okurlarım. Biz ilaç tüketenler olarak düşünsenize her zamanki gibi ilaçlarımızı gideceğiz eczaneden alacağız. Buraya kadar sıkıntı olmayacak. Eczacı bize  bir çırpıda verdiği ilaçları yine aynı hızla verecek. Fakat iş fatura vermeye geldiğinde eczacı faturayı kestindi ilaçlarının kupürlerini kestindi reçeteyi de ekledindi derken  aradan bir saate yakın bir süreç geçecek. Bu bir sıkıntı. Zaten kuyruklarda birbirimizi yiyen biz Türk milleti bu kezde eczanede ilaç alırken birbirimizi yiyeceğiz yada eczacı ile kalfasını döveceğiz al sana mahkemelik bir durum. Haydi buradan kavga etmeden çıktık gittik SGK"dan paramızın üstünü almaya. Al sana burada da bir kuyruk. Burada tanıdığı olan torpili olan parasını bir çırpıda alacaktır kesinlikle. Olmayanlarda sıra beklerken yada soğuktan bir yerleri donacak yada sıcaktan bayılıp kendilerinden geçecekler. Anti parantez bir şey daha ifade etmek istiyorum. Eczacıların bu kararlılıklarını baltalayan Niğde Milletvekili Eczacı gibi bireysel anlaşmaya yanaşan eczacı sayısı da olacaktır. Ben bir ilaç tüketicisi olarak o eczacıyı danışman olarak değil eczacı haini olarak görürüm. Nerde kalmıştık. SGK"da kuyrukta beklerken de çok sorun yaşanacak. Vatandaş eczaneye peşin olarak yatırdığı parasını da aylar sonrada geriye banka hesabından yatırılmış olarak alacaktır. Birde vatandaşın eczaneden ilacını alırken peşin parası olacak mı olmayacak mı? Eczacıdan ilacını ben para hesabıma yattığında sana getirir veririm dediğinde eczacı kabul edecek mi? Etmeyecek mi? Bence kabul  etmeyecektir! Zaten  yüksek fiyatlarla aldığı ilaçları düşük fiyatlara satacak. Üstüne üstlük  birde hastanın hesabına paranın yatmasını bekleyecek. Ölme eşeğim ölme yonca biterse yersin hesabı olacak galiba! Hadi hayırlısı bakalım. Altını çizerek söylüyorum eğer bireysel olarak SGK ile anlaşma yapan     kendi eczacımda olsa gidip ondan alışveriş yapmayacağım. Saygılarımla