Eğitim, okuyup bilgi edinme ile elde edilen bilgi birikimi sonucu kişinin bilgi donanımını güçlendirmesidir. Yüce Kitabımızın da ilk emri "Oku" dur .Beşikten mezara kadar ilim öğrenmekle emri olunmuş bir kültürden gelmekteyiz.Öğretim ise, davranış bilimleri ile ilgili kişinin beşeri münasebetlerinden, erdemli hareketlerini öğreten bilgiler toplamıdır.
Okullarımızda görünüşte hem eğitim, öğretim olduğu varsayıldığından okulların açılış ve kapanışlarında kullanılan deyim falanca eğitim, öğretim yılı olarak geçmektedir. Uygulamaya gelindiğinde durum böyle midir derseniz işte orada biraz durun derim.Hürriyet gazetesinin Günaydın ekinde yıllardır bir Güzin abla köşesi var, bende merak eder okurum onu.Çünkü bu tür köşeler toplumumuzun gerçek yapısını bize vermektedir.Geçtiğimiz günlerde 15 yaşındaki bir kızcağız Güzin ablasına soruyor; Güzin abla ben 15 yaşındayım ama hala daha bir erkek arkadaşım yok, acaba bende bir problem mi var. Aslında çirkinde değilim ama erkeklerle konuşurken yüzüm kızardığından erkekler uzaklaşıyor benden. Ben ne yapmalıyım diye soruyor. Belli ki çocuk seviyeli ve muhafazakar bir aileden gelmiş olmalı, bu ailesinden aldığı terbiye gereği, bu tür işlere alışmamış daha doğrusu eskilerin deyimi ile ar damarı çatlamamış.Doğrusunu ararsanız kızcağız haksızda değil TV"lerde yayınlanan dizilerin bir kısmında lisede öğrenciler evleniyor, hamile kalıyor, anne babası karşı çıkıyor, bebeği aldıralım diyorlar çocuk olmaz o benim bebeğim kararı ben vermeliyim diyor, daha neler neler.Bu kadar yanlış bir öğreti ile topluma verilmek istenen mesaj, artık lisede, ortaokulda bu tür davranışların çok doğru imiş gibi gösterilmeye çalışılması, bu toplama ihanettir.Olması gereken eğitim seviyesinin kalitesinin yükseltip dünyanın en önde gelen eğitiminin verilmeye çalışması ve öğretim olarak da topluma, devlete, ülkeye yararlı, ahlaklı, faziletli insan nasıl olunur, bunun öğretilmesi gerekmektedir.Avrupa ' da, ABD 'de, Rusya 'da aile müessesi bitmek noktasına geldi. Bu ülkelerde her yıl doğan çocukların iki katı kürtajla bebek alınıyor. İffetin namusun, ahlakın, saygının ve sevginin olmadığı toplumların ayakta durması da mümkün değildir. Rusya nüfusundaki azalmayı engelleyebilmek için, doğan bebekler için teşvik primi ve çok eşliliği teşvik etmek için çareler aramaya başladı. Bakınız ahlaki erozyon toplumu ne hale getiriyor.
Okulların Şubat tatiline girmesi ile birlikte ailelere bazı görevlerin düştüğünü de unutmayalım. Yaz tatilinde çocuklarımızı gönderip, almış oldukalrı yaz eğitimini onlara tekrar ettirip, unutmalarına engel olmalıyız. Okullardaki yoğunluk nedeni ile alamadıkları öğretim bilgilerini çocuklarınızı yanınıza alarak verebilirsiniz. Milli Eğitim Müdürü Hülya Hanım' ın geçen Pazar günü Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Miraç Öztürk'le yaptığı röportajda altını çizdiğim ve çok hoşuma giden bir beyan oldu. Müdüre hanım diyorki Benim için çocuğun başarısından çok, ahlaklı, topluma yararlı bir insan olarak yetişmesidir. Çok doğru ve yerinde bir tespit.Bunu okulların tek başına yapması mümkün değil, burada ailelerin devreye girmesi şart. Bu konuda çocuklarınıza öğretmemiz gereken diğer bir konuda okuldan iyi not almak için bilgili, kültürlü, donanımlı bir insan olmak için okumak gerektiğini, ezbercilikten kaçarak fikir muhakemesi yaparak, sorgulayarak ve neyin ne olduğunu anlayarak öğrenmeleri gerektiği için okuduğunu bilmeli.
Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın eğitim öğretimine vereceğimiz önem her şeyin üzerinde olması gerektiğini unutmamanızın temennisi ile mutlu yarınlar diliyorum