Corona virüs salgını yeni bir devir, yeni bir dünya düzenine geçişe yol açtı. Bunu önümüzdeki bir-iki yıl boyunca daha net gözlemleyebileceğiz. Bundan sonraki süreçte tüm ekonomik araştırma birimleri corona’nın sonuçlarına bağlı araştırma ve analize yönelmek zorunda kalacaktır. Aksi halde daha önce yaptıkları analizler eksik hatta yanlış kalabilir.
Şimdiye kadar hayatını kaybeden insanların sayısı açısından bakıldığında aslında daha önceki salgınlardan çok farklı görülmüyor. Ancak virüsün yayılma hızı ve özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar üzerinde etkisi ciddi endişelere sebep oluyor.
Korona salgını ciddi sağlık sorunu olmanın dışında artık tüm dünyayı etkileyen bir ekonomik krize dönüştü. Ülkemizde de tüm kesimler bu ekonomik sıkıntıdan bir şekilde etkilenecek.
Bu aşamada önünü göremez hale gelen iş alemi, bir bekleyiş içinde önümüzdeki günlerin yolunu bulmaya çalışıyor. Şimdiden ara mal tedarikinde büyük sıkıntı var, üretim ve tüketim azalması, fiyatların bir haklı neden olmasa bile virüs salgını bahanesiyle zamlanacağı da yüksek ihtimal.
Corona salgını sorununun tıbbi boyutu elbette konumuz değil. Ama bu yalnızca bir sağlık sorunu olmaktan öte, diğer yandan hayat devam ediyor ve bu salgının yol açtığı ekonomik sıkıntılar daha ön plana çıktı. Zaten salgından önce bir dizi ekonomik sıkıntı çekmekte olan vatandaşın, virüsün etkileri nedeniyle git gide daha fazla sıkıntıya gireceğini tahmin etmek zor değil, ama halkın bir kısmının olayın sıcaklığı henüz bitmediği için şimdilik ekonomik sıkıntı boyutunun pek farkına vardığı söylenemez.
Virüsün hali hazır ne ilacı var, ne aşısı, yakın gelecekte de aşı veya ilaca sahip olunamayacağı da ortada. Aynı durum ekonomik durum içinde söylenebilir, salgının yol açacağı ekonomik sorunların da henüz kime ne maliyeti olacağı, ve buna karşı nasıl bir eylem planı ortaya koyulacağına dair bir çözüm yolu şimdilik ortaya koyulmadı.
Salgın ile ortaya çıkan ekonomik ve sosyal olumsuzluklardan hemen her ülke nasibini alacaktır. Dünya genelinde tüketim yavaşlayacağı için, üretim de sekteye uğrayacak; işletmeler üretimdeki sıkıntı yüzünden istihdamı artıramayacak ya da azaltacak, bu da dönüp dolaşıp yine istihdamı ve tüketimi etkileyecek, bu kısır döngü bir süre devam edecektir.
Korona salgını ile beraber tüketim davranışlarına ve alınan önlemlere dayalı bazı sektörler öne çıkabilecektir. Temizlik, sağlık ve ilaç sektörü gibi alanlara olan ilgi bu sektörlerin ülke dışı ve içindeki rekabet avantajını artırabileceği gibi, üretim dinamikleri ve istihdam açısından olumlu etkileri olacaktır.
Öte yandan eğer Corona salgını turizm açısından diğer turizm ülkelerine yayıldığı gibi, Türkiye’de yayılmaz ise turizm sektörünün, Türkiye’de rekabet avantajı kazanmasına sebep olacaktır. Bu da yine ülkemiz için olumlu olarak değerlendirebileceğimiz bir faktör olabilir.
Yöneticilik bazı şeyler olup bittikten sonra farkına varmak değil, olacakları önceden öngörebilmektir, bu itibarla kam