Necip milletimizin ekonomisi her geçen gün negatif yönüne doğru yol almaktadır. TÜİK göstergelerinin ve istatistik bilgilerinin yanında gerçek hayatın içinde var olan göstergeler var. Elle tutulan, gözle görülen ve cebe dokunan göstergeler ve veriler hiç de TÜİK' in halka arz ettiği verilere benzemiyor. Dolayısıyla devletin en güvenilir kurumu olan TÜİK maalesef güvenirliğini zedelemeye doğru gidiyorr. Milletimizin hayattaki en büyük güvencesi Yüce Rabb,-ul Âlemindir. Akabinde devlettir ve devletin şahsında kurumlarıdır.
Bu kurumları güvensizleştirmek, siyasallaştırmak, saltanatımızın devamını gerektirecek kıvama dönüştürmek devletimizin bekası, milletimizin huzuru ve güveni için hiç de hayra alâmet değildir. Siyasal partiler gelip geçicidir. Devlet ise kurum ve kuruluşlarıyla daimidir. Bu bağlamda hiç bir siyasi otorite devletimizin kurum ve kuruluşlarını zedeleyecek davranışlar içerisine girmeye hakkı da yoktur, haddi de değildir.
Bu gerçekten hareketle dikkatinize bazı analizlerimi dikkatinize sunmak istiyorum. Sene sonu yaklaşmasıyla beraber, memur, işçi, emekli ve asgari ücretlinin enflasyondan doğan kayıpları telâfi etmek için TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları dikkate alınmaktadır. Enflasyon rakamlar az gösterildiğinde tüm emektarların haklarından pay almak, maaşlarının azalmasına, alım güçlerinin düşmesi anlamına gelmektedir. Bu durum ise daha da fakirleşmemize neden olmaktadır.
Diğer bir durum ise; mütedeyyin milletimizin çoğunluğu banka faizinden korkmaktadır. Parasını faiz sözleşmesi yaparak bankaya yatırmaktan uzak durmaktadır. Allah Teâlâ faizi haram kıldığını ismi gibi bilmektedir. Rabbimizin şiddetle yasakladığı faiz ile ilgili Ayet-i Kerimeleri hatırlayalım.
Cenab-ı Hâk Bakara Suresi'nin 275. ve 279. Ayet-i Kerimelerinde, "Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, “Alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir." "Eğer faizcilikten vazgeçmezseniz, artık Allah ve Rasûlü'ne karşı savaş açtığınızı, onların da size savaş açtığını bilin. Eğer tevbe ederseniz anaparanız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz." buyurmaktadır.
Enflasyon sebebiyle Türk lirasının değerinin de her geçen gün eridiğini fark edecek kadar feraset sahibi olan kardeşlerimiz, küçük yatırımlarını, "altın-döviz, gayrimenkul" gibi yatırımlar satın alarak alın terlerini korumaya çalışmaktadırlar. Bu durumu fark eden kapitalist yetkin kafalar, aylardan beri dövizi sabit tutmaya çalışıyorlar. 31 Mart seçimlerinden hemen önce 33 lira olan dolar 8 ay sonra yani bugün 34.4 lira görünüyor. Artış oranı % 10,42 olarak görünüyor. Çeyrek altın da çok farklı değil. 8 ay önce 4.500 lira idi. Şimdi ise 4.900 civarıdır. Artış oranı % 10 gibi görünüyor. Üreticinin üretip sattığı ürünler de sabit tutulmaya devam ediliyor.
Oysa ki dev şirketlerin ürünleri son 8 ayda % 80 arttığı gerçek verilerden anlıyoruz. Bankanın biri kampanyalı krediniz hazır diye beni arayıp duruyordu. Mahiyetini öğrenmeye gittim. 6 ayda ortalama verecek olduğu paradan % 40 fark istiyordu. Hadi oradan dedim.
Yabancı bir tefeci 8 ay önce ülkemize getirdiği bir milyon dolarının üzerinde biraz kafa yoralım isterim. Dolarını 33 liradan bozdu. 33 milyonu % 50'den bizim devlet bankamıza yatırdı. 8 ayda parası 11 milyon artarak 44 milyon oldu. 33 liradan bozduğu dolarını 34.4'ten geri aldığını hesapladığımızda parası 1.milyon 279 bin dolar oluyor. 279 bin dolar parasına para katıyor. Bu para bizim sırtımızdan çıktığını sadece hatırlatmak istedim. Görüldüğü üzere nereye elimizi atsak tuttuğumuz elimizde kalıyor. Sistemin adamları ise nereye ellerini atıyorlarsa kazançlı çıkıyorlar. Bu nedenle, "bundan böyle her geçen gün bizim aleyhimizde çalışıyor" diyorum.
Netice olarak; dünyanın hiç bir yerinde böyle faiz yoluyla sömürülen başka bir ülke yoktur kanaatindeyim. Putist ve ateist olan Japonya'da bu parayı yüz senede kazanamazsınız.Görüldüğü üzere izlenen bütün ekonomik politikalar Necip milletimizin aleyhinde işlemektedir.
Bize hatırlatmak düşer, sizlere de biraz tefekkür sanırım.
Selâm ve Dua ile...