Korunması, iade edilmesi ve gereğinin yerine getirilmesi gereken her şey emanettir.
Emanetlere riayet etmek insanları olumsuz sonuçlardan korur.
Allah Resulü Hz Muhammed (s.a.v.) “size iki emanet bırakıyorum, Onlara sımsıkı sarılırsanız asla sapıklığa ve dalalete düşmezsiniz, onlardan birisi Allah’ın gönderdiği Kur’an-ı Kerim, diğeri de benim sünnetimdir.” buyurmuştur. Sahip olduğumuz malımız. canımız, eşimiz, çocuklarımız, komşularımızın malı, canı, namusu, Müslümanların malları canları ve ırzları emanettir.
Üzerinde yaşadığımız topraklar, muhafazası istenen sırlar, söylenen sözler hepsi emanettir. Devlet ve millet malı, yetimin, öksüzün, yaşlının, mazlumun hakkı emanettir.
Bu emanetlere riayet etmemek, ihanettir.
Hainlik yapanları Allah sevmez., onların malında bereket olmaz, yüzleri gülmez, yapmış oldukları ihanet cezasız kalmaz.
Hz. Peygamber; “Dört şey kimde bulunursa halis Münafıktır. Kimde de bunlardan birisi bulunursa, onu bırakıncaya kadar onda münafıklık alameti bulunur.
Kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder.
Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz.
Husumet zamanından Hak’dan ayrılır.” buyurmuştur.
Müslüman olan herkes emanete riayet etmelidir. Bu, imanın gereği, Yüce Allah’ın emridir. Allahın emirlerinde ve Resulullahın tavsiyelerinde Müslümanlar için mutlaka hayırlar, faydalar ve hikmetler vardır.
Emanete riayet etmek; Allah’tan korkmanın ve Ona itaat etmenin bir işaretidir.
Emanete riayet etmek; aile ve toplum içinde itimat ve güveni sağlar.
Toplumsal huzur, birbirimize itimat ve güven duymamızla mümkündür.
Emanete riayet, dostlukların ve samimiyetlerin artmasına yardımcı olur, aksi ise, düşmanlık ve kırgınlık meydana getirir.
Allah ve Resulü emanete riayet etmenin şart ve gerekli olduğunu buyururken, şeytan emanete riayet edilmemesini fısıldar.
Akıllı bir Müslüman Şeytanın vesvesesine değil, Yaratan Rabbının ve onun Resulü olan Hz. Peygamberin emir ve tavsiyelerine uyacaktır.
Mü’minler, mutlaka emanete riayet etmeli, verdiği sözde durmalı, yalan söylememeli ve husumetleri hakikatların örtülmesine neden olmamalıdır.
Emanetlere ihanet kul ve kamu hakkı ihlalidir.
Kamunun malı, parası, eşyası, zamanı, mesaisi ve değerleri başta idarecileri olmak üzere çalışanlarına emanettir.
Onların esas sahibi toplumdur ve o toplumu oluşturan bire bir tüm insanlardır.
İnsanlara hizmet sunarken çok titizlik gösterilmelidir.
Hizmeti sunma durumunda olan insanlar o topluma ait bir takım emanetleri üstlenmişlerdir. Emanetlerini üstlendikleri topluma hizmet ederken davranışlarının da önem arz ettiğini bilmek durumundadırlar.
Cennette yaşamayı ve Cemalullahı görmek istiyorsak, “kul ve kamu hakkına riayeti” ilke haline getirmeliyiz.
İhanet hayatımızın hiçbir karesinde istisna bile olmamalıdır.
Söz konusu emanetleri koruyabilmek için vatan ve devlet gerekir.
Bu nedenle, en büyük emanet vatandır.
Diğer emanetleri koruyabilmek için vatanın korunması esastır.
Bugün Suriyede/Afrin’de askerlerimizin terör örgütlerine karşı yaptıkları mücadele bir cihattır.
Diğer kutsalların korunması için bu mücadelenin yapılması şarttır.