EMEK HIRSIZLIĞI

Sami Kesmen


Emek hırsızlığı; bireylerin başkalarının fiziksel ya da zihinsel emeğini izinsiz, adaletsiz veya etik olmayan bir şekilde kullanması ya da kendi çıkarlarına mal etmesidir. Bu durum sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde de ahlaki ve ekonomik sorunlara yol açar. İslam'da emek, Allah'ın bir lütfu ve kulun alın teri olarak kabul edilir. Dolayısıyla emek hırsızlığı, hem kul hakkı ihlali hem de haram bir kazanç anlamına gelir.
Bir çalışanın uzun saatler boyunca yoğun bir emekle çalıştığı halde, hak ettiği maaşı ya da sosyal hakları alamaması emek hırsızlığına bir örnektir. Hz. Muhammed (sav), bir hadiste şöyle buyurmaktadır. "İşçinin ücretini, alın teri kurumadan verin." (İbn Mace, Rühun, 4). Bu hadise göre, işçinin hakkını zamanında ve eksiksiz teslim etmek, İslam'ın temel ilkelerindendir.
Başkasına ait bir fikri, yazıyı ya da sanatsal bir çalışmayı izinsiz olarak kendine mal etmek de emek hırsızlığına girer. Bir öğrencinin başkasının hazırladığı ödevi kendi ödevi gibi sunması. Bilimsel makalelerde kaynak göstermeden alıntı yapılması. Kur'an-ı Kerim'de haksız kazançtan sakınmak ve doğruluk emredilmiştir. "Haksız yere insanların mallarını yemeyin ve bile bile günaha girerek onları hakimlere götürmeyin." (Bakara, 2/188). Burada, başkasının emeğini çalmak haksız kazanç olarak görülür.
Günümüzde internet ve teknoloji ile dijital emek hırsızlığı da yaygınlaşmıştır. Telif hakkı ihlal edilerek yapılan korsan içerik kullanımı emek hırsızlığıdır. Bir yazılım veya tasarımın izinsiz kopyalanması gibi istismarlar da emek hırsızlığıdır. Emeğin karşılığını adaletle ödemek, İslam ahlakının temelidir. Dijital içeriklerin izinsiz kullanımı da bir hırsızlık çeşididir. Peygamber Efendimiz (sav) hırsızlığı kesin bir dille yasaklamış ve başkasının malını izinsiz almanın haram olduğunu bildirmiştir.
Görünmeyen emek hırsızlığı, özellikle kadınların ev içi emeği üzerinden yaygın bir şekilde yaşanır. Kadınların ev işleri, çocuk bakımı gibi yoğun emek gerektiren işleri çoğu zaman takdir edilmez ve karşılıksız kabul edilir. Peygamberimiz (sav) kendi ev işlerini yaparak kadın emeğine olan saygısını göstermiştir. Kadınların emeğini görmezden gelmek, kul hakkı ihlaline konudur.
Emek hırsızlığı yaygınlaşırsa adalete olan güven zedelenir, toplumun adalet algısı bozulur, güven duygusu azalır. İşçi haklarının gasp edilmesi, gelir adaletsizliğini artırır ekonomik dengeler bozulur. Emek hırsızlığı, bireylerde ve toplumda etik değerlerin kaybolmasına neden olur ve ahlâkî çöküş hızlanır toplumda yozlaşmalar oluşur.
İslam’da "Emek ve Adalet" en önemli değerlerdendir. İslam, emeği kutsal ve değerli bir kavram olarak ele alır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur. "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm, 53/39). Bu ayet, bireyin emeğinin yalnızca kendisine ait olduğunu ve başka birinin bu hakkı ihlal etmemesi gerektiğini açıkça ifade eder. Ayrıca, İslam’da kul hakkı büyük günahlardan sayılır ve affedilmesi yalnızca hakkı yenilen kişinin rızasına bağlıdır.
Emek hırsızlığına karşı çözüm bulunması ve bu hırsızlık önlenmelidir. Güncel hırsızlık şekli olan bu,eylemin önüne geçilmelidir. Bunun için; adaletli bir ücret politikası takip edilmelidir. İşverenler işçilerin hakkını eksiksiz ve zamanında ödemelidir. Emek hırsızlığına dair toplumsal bilinç oluşturulmalıdır. Telif hakkı ve işçi haklarını koruyacak yasal önlemler alınmalı, var olan yasalar güncellenmelidir. Neredeyse tamamı Müslüman olan ülkemizde, İslam’ın emek ve kul hakkı konusundaki hassasiyeti topluma uygun metotlarla anlatılmalıdır.
Emek hırsızlığı; hem dünyevi hem de ahirete yönelik ağır sonuçlar doğuran bir haksızlık türüdür. İslam, emeği insanın onuruyla ilişkilendirir ve bu hakkın korunmasını emreder. Modern dünyada emek hırsızlığının farklı türleriyle karşılaşan bireyler ve toplumlar, İslami değerlerin rehberliğinde adil bir düzen inşa edebilirler. Emek hırsızlığına karşı bireysel ve toplumsal düzeyde mücadele, adalet ve ahlakın temelidir.
Emek hırsızlığı büyük günahlardandır. Aynı zamanda bu tür hırsızlığı hayat biçimi ve kazanç yolu görenler karakter zayıfıdır. Karekter, bir insanın değer fotoğrafıdır. Bir insanın güzel iş yapması veya işini güzel yapması; kazanç vesilesi değil, karakter meselesidir. Emek hırsızları vicdanlarını ikna etmek için meşru gerekçeler üretirler, bunları üretirken yüzleri kızarmaz, bu hâl onların karakter kodlarını ortaya koyar.
Kendilerini kurnaz zanneden bu tip insanlar, doğal olarak diğer insanları saf (salak) yerine koyarlar. Toplumun "Şark Kurnazı" diye isimlendirdiği bu insanlar aynı zamanda "Ahlaki Münafık"tırlar. Çalıştığı işin patronunu, memuru olduğu kurumun amirini, öğrencisi olduğu okulun müdürünü atlatarak ve aldatarak çıkarlar elde etmeye çalışmak çok güncel bir emek hırsızlığıdır. Emek hırsızları, aynı zamanda; yalancı, istismarcı, kumpasçı, şahsiyetsiz, onursuz, haysiyetsiz ve karaktersizdirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.