EMEKLİNİN ALIM GÜCÜ AZALDI
2015 yılı merkezi bütçesi plan bütçe komisyonunda kabul edildi. Bütçenin meclis genel kurulunda görüşülmesine önümüzdeki günlerde devam edilecek.
Bütçenin meclis genel kurulunda görüşülmesinde gider artırıcı önerge verilirse artış yapılamıyor. Bütçe plan komisyonundan geldiği gibi kabul edilmektedir.
2015 yılında memur ve emekliye verilecek olan 3+3 artış yapılması netleşmiş durumda. Oysa 2014 yılının enflasyon tahmininin yılsonunda yüzde ona yakın olacağı merkez bankası yetkilileri tarafından açıklandı.
Tüketici durumunda olan emeklilerin gelirleri sabit olduğu için aldıkları aylıklar, açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında olduğundan huzurlu ve mutlu olamıyorlar.
Gelen faturalar incelendiğinde tüketimin yanında çok dolaylı vergiler alınmakta, emeklinin günleri fatura ödemekle geçmektedir. Emeklinin büyük çoğunluğunun bankalara borçlu olduğu, aylıklarını eksik aldığı için bir hafta içinde sonu gelmekte, ondan sonra tekrar borç yapmak zorunda kalmaktadır.
Emekliye verilen on yıllık artış oranının yüzde olarak çalışan memurlardan oran olarak daha az maaş aldıkları açıklanan rakamlardan ortaya çıkmaktadır.
Yetkililer tarafından yıllık kişi başına on bin dolar düşüyor denmesi inandırıcı olmamakta, dört kişilik bir ailenin aylık geliri bin lira olursa, kişi başına gelirin ne kadar olduğu ortaya çıkmaktadır.
Memura görev yaptığı zaman çalışmayan eşine verilen aile yardımı emekliye ayrıldığı zaman devam etmeli, bankalar emekliye promosyon vermeli, göstergeler artırılabilinir, devlet yıl içinde bir maaş daha fazladan verebilir, isteseler kaynak olarak karşılığını bulabilirler. Devletin milyarları nerelere çarçur edildiğini, çok yerlere yersiz harcamalar yapıldığını, ihtiyacın dışında harcamaların yapıldığını basından okuyoruz.
Milli gelir dağılımının sosyal adalet içinde olursa, ülkede barış ve huzur sağlanır.
Emeklilerin haklarını arayacak sendikası olmadığından, meclise giden milletvekillerinin, parti genel merkezinin atamasıyla vekil olduklarından emeklilerin feryadına duyarlı olmaları beklenemez.
Seçim sistemi halkın gerçek iradesini yansıtmadığı için seçmenin sandığa gitmesi, yetki vermesi, gönül rahatlığı ile tercihini yapmış olmuyor ki.
Seçmen her türlü seçim sisteminde oyunu verecek birikim ve tecrübeye sahip.