Stuebe başkanlığındaki ekibin, Amerikalı 56 bin kadar çocuklu kadın üzerinde 14 yıllık dönemi kapsayan araştırması, American Journal of Epidemiology adlı bilimsel dergide yayımlandı
Bulgularının, emzirmenin uzun dönemde yüksek tansiyona karşı önleyici olduğunu kanıtladığını belirten Stuebe, ancak kadınların bebeklerini emzirmesini engelleyen sorunlar gibi faktörlerle gerilimli çalışma ortamının da yüksek tansiyon sorununa katkısı olabileceği gibi olasılıkları da göz ardı etmediklerini söyledi.
Bütün bunlara karşın, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmaların, emzirme ile ilişkili olarak vücutta salgılanan oksitosin hormonunun, tansiyon üzerinde kalıcı etkilerinin bulunduğunu gösterdiğini anlatan Stuebe, emzirmenin yüksek tansiyon riskini azaltmada doğrudan etkisinin bilimsel inandırıcılığının bulunduğunu vurguladı.
Hemşire Sağlığı Çalışması II adlı programa katılan en az bir çocuklu kadınlar üzerinde yapılan araştırma, bebeklerini en az 6 ay emzirmiş kadınlarda yüksek tansiyon sorunu görülme oranının yüzde 22 daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Ayrıca bebeklerini hiç emzirmemiş veya 3 aydan daha az emzirmiş kadınlarla, bebeklerini en az 1 yıl emzirmiş kadınları, diyet, egzersiz ve sigara kullanma alışkanlığı gibi faktörleri de göz önüne alarak karşılaştıran araştırmacılar, ilk gruptaki kadınlarda yüksek tansiyon sorunuyla karşılaşma oranının dörtte bir oranında daha fazla olduğunu gözlemledi.
Araştırmacıların yaptıkları hesaplamalar, emzirmenin gerçekten de yüksek tansiyon riskini azaltmada doğrudan etkisi olması durumunda, çocuklu kadınlarda görülen yüksek tansiyon vakalarının yüzde 12'lik bir kesiminin emzirmeme veya yetersiz süre emzirme ile açıklanabileceğini gösterdi.
Bebekleri ishal ve ortak kulak enfeksiyonları gibi sık görülen sorunlardan koruduğu düşünülen emzirme hakkında geçmişte yapılan bazı araştırmalar, bebeklerini emziren kadınlarda diyabet, yüksek kolesterol ve kalp hastalığına yakalanma riskinin azaldığını gösteriyordu.