Şimşek, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından Ankara'da düzenlenen "Küresel Yatırım Günleri" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin ihmal edilemeyecek büyük bir ekonomi olduğunu söyledi. Orta ve uzun vadede büyümeyi etkileyecek faktörlere değinen Şimşek, ticarette korumacılık ve parçalanmanın küresel büyümeyi aşağı çektiğini anlattı. Yapay zeka ve yapısal reformları büyümeyi yukarı çekecek faktörler arasında gösteren Şimşek, şöyle devam etti: "Bizim çok güçlü bir yapısal reform gündemimiz var. Beşeri sermayenin güçlendirilmesinden, yatırım ortamının iyileştirilmesinden, sermaye piyasalarının derinleştirilmesinden, kamu maliyesinde reform, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm. Bütün bunların amacı Türkiye'yi daha rekabetçi, verimli hale getirmek ve potansiyel büyümeyi artırmak. Yapısal reform gündemine başka bakış açısıyla baktığınız zaman, hukuk devletini güçlendirmek. Burada siyasi istikrar zaten var. Hesap verilebilirlik, kurumsal kapasitenin iyileştirilmesi, regülasyon kalitesi gündeme geldi. Bütün bu konularda sizin kadar hassasız ve bu konuları çalışıyoruz." Yatırım ortamını iyileştirilmesini ayrı bir başlık olarak düşündüklerini, bunun başlı başına önemli bir konu olduğunu dile getiren Şimşek, küresel ekonomiye entegre olmanın önemine vurgu yaptı. Şimşek, "Bu reform gündemini şu anda uyguladığımız tarzda devam ettirebilirsek, küresel normlara göre 2 yıl içerisinde milli gelire ilave 4 puan, 4 yıl içerisinde ilave 8 puanlık çıktı artışına sahip oluruz." diye konuştu. Şimşek, enflasyonun tek haneye inmesinin biraz zaman alacağını söyledi. Kalıcı bir şekilde ve güçlü bir dezenflasyonun eşiğinde olunduğunu ifade eden Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Gelecek aydan itibaren çok keskin bir şekilde enflasyon düşmeye başlayacak. Patikamız bu. Dezenflasyon dönemine girdik. Geçiş dönemi bitti. Bütçede ciddi tedbirler aldık. Piyasa öngörülerine göre çok daha makul bir açıkla geçen seneyi kapattık. Son derece makul. Ama şu anda gündemimiz yoğun. Kamuda tasarruf, disiplin, verimlilik ve vergide adalet, etkinlik gibi hususlar üzerinden bütçe açığını gelecek sene yüzde 3'ün altına, kamu borcunu da düşük düzeyde tutma konusunda kararlıyız."