Yazımızın başlığında da yazdığımız gibi konumuz engelli arkadaşlarımızın günlük yaşamlarını idame ettirmek isterken karşılaştıkları sorunlar. Bugün bu sorunlardan sadece bir tanesini siz değerli okuyucularımla paylaşacağım.
Ortopedik engelli arkadaşımız Bülent Sayman der ki; Ben kendimce sıradan bir sorumlu vatandaşım. Ta ki Samsun vergi dairesine gittiğim pazartesi gününe kadar, engelli olduğuma da hiç aldırış etmiyordum. Ne zaman ki vergi dairesinin merdivenlerinden aşağıya yuvarlandım o zaman kendi kendime sen engellisin kardeşim, ne işin var senin vergi dairesinde.
Biz sıradan vatandaş olarak vergi borçlarımızı ve devlete karşı olan sorumluluklarımızı elimizden geldiği kadarıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Oysaki ne hikmettir bilinmez merdivenin hemen yanında olan asansör vatandaş için çalıştırılmaz. Tabii ki sayın yetkililerimizin de bir bildiği vardır elbet, fakat bir tek şeyi bilmiyorlar ki ortopedik engelli merdiven çıkamaz, çıksa da inemez. Çünkü adı üzerinde ortopedik engelli.
-iki koltuklu değnekle yaşamımı idame ettiriyorum. Vergi borcum olup olmadığını öğrenmek amacıyla gittiğim Samsun vergi dairesinde asansör olmasına rağmen, merdivenleri çıkmam söylendi. Niçin, diye sorduğumda 4. Kata kadar asansör kapılarının kitli olduğunu söylediler. Ne yapayım maliyeye kadar gelmiş iken kapısından geri dönmek de olmazdı. Yukarı çıkmasına çıktım da, geri dönüşüm biraz hızlıcana oldu. Az daha insanı ayakta tutan belimden de oluyordum. Bel ağrım dayanılmaz olunca Gazi Devlet Hastanesine gitmek mecburiyetinde kaldım ve on günlük rapor aldım. Şimdi de korse kullanıyorum.
Peki, bu işte kârlı kim?
Maliyenin asansörünün 4. Kata kadar çalıştırılmaması mı, benim 10 günlük rapor almam mı yoksa ki belimden olan rahatsızlık mı? Bütün bunların sonucunda sorumlu bir yurttaş olmam mı?
Bir defa engelli, problem yok dedik. İki tane baston değnek bize ayak olur dedik. Fakat ikinci bir engellilik hiç de çekilmez. Bırakın insanın kendi kendine kabullenmesini, en yakın ailesi dahi ikinci bir engelliğin yükünü kaldıramaz.
Buraya kadar arkadaşımızın başından geçmiş olan muhtelif bir kazayı kendi ağzından dile getirdiği gibi köşemizde yer verdik. Fakat şu da bir gerçek ki problemler her zaman vardır. Ve problemleri aşmak da biz yurttaşların asli görevlerindendir. Yurttaş problemini söylemezse, kamuyu yönetmekle görevli olan idarecilerimiz de neyin kime göre problem olduğunu bilemezler tabii ki. Samsun vergi dairelerinin saygıdeğer idarecilerinin birçok kurumlardan çok daha duyarlı olduklarını düşünüyorum. Bu kanata nerden vardım diye sorulursa, bildiğim kadarıyla birçok devlet kurumları için de en çok özürlü çalıştıranlardan bir tanesidir Samsun vergi daireleri. Santrallerinde görme engellilerin çalıştığı birçok ortopedik engellinin de servislerinde çalıştığı kamuoyunca da bilinmektedir. Fakat Bülent arkadaşımızın da karşılaştığı bu sorun gibi sorunlar idarecilerimiz tarafından da umarım göz ardı edilmeyecektir.
Şu da bir gerçek ki biz engelliler problemlerimizi dile getirmek de, yani kendimizi anlatmakta güçlük çekiyoruz birçok kere.
Hiçbir idareci düşünemiyorum ki bizlerin engelinden ötürü, bizlere yardımcı olmasınlar. Fakat engelliliğiyle istismar etmemek şartıyla.
Demem odur ki söyle derdini, çare bulunsun. Söylemezsen kim ne anlar probleminden
Onurlu, kişilikli erdemli bir vatandaş olmak için engelliliğimiz, yaşamımızı idame ettirmemiz için bir engel değildir diye düşünmekteyim.
Bugünkü satırlarıma da son verirken engelli arkadaşlarımıza yaşamlarında kolaylıklar, engelli adaylarına da engelsiz yaşamlar dilerim Saygı ve sevgilerimle..