Samsun'da çok sayıda engellinin bulunduğunu ancak buna rağmen yaşam merkezlerini kurulmadığının altını çizen Karadeniz Engelliler Federasyonu (KEF) Basın Sözcüsü Psikolojik Danışman Hasan Tahsin Yazıcı, bu durumun engelli bireyler için önemli bir sıkıntı olduğunu söyledi. Yazıcı, "Samsun'da ilimizde binlerce engelli ve ailesi yaşamaktadır. Bu engellilerin ve ailelerinin son yıllarda sosyo-ekonomik yönden durumu iyileşmiş olup yaşam kalitesi de artmıştır; ancak bu duruma sadece sosyo-ekonomik açıdan bakamayız ve bakmamalıyız. Engelli bireylerin ve ailelerinin özellikle geniş rekreasyon alanlarına (yaşam alanlarına) şiddetle ihtiyacı vardır. Fakat bu konuda ilimizde engelli bireylerin ve ailelerinin lehine olacak şekilde yaşam alanları henüz oluşturulamamıştır. Bu durum engellileri ve ailelerini psiko-sosyal yönden kara kara düşündürmektedir. Engellilere yönelik oluşturulması gereken yaşam alanlarında onların enerjileri atabilecekleri uygun oyun parkları, gündüzlü ve yatılı bakımevi, mesleki rehabilitasyon hizmeti alabilecekleri iş atölyeleri, çeşitli spor aktivitelerini yapabilecekleri merkezler ve rekreasyon alanları olmalıdır" dedi.
Uygun yaşam alanlarının olmamasının özellikle aileler için sıkıntı yarattığını ifade eden Yazıcı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Birçok engelli bireyin ailesi bu uygun merkezler olmadığı için çok büyük sıkıntı içindeler ve geleceğe umutla bakamamaktadır. Örneğin ağır dereceli otistik çocuğu bulunan bir aile otistik çocuğu aynı zamanda hiperaktif olduğu için onun aşırı hareketliliğini ev ortamında bastıramamakta ve dolayısıyla bulunduğu apartmanda aşırı gürültü yaptıkları gerekçesi ile de komşuları tarafından hor görülmektedir. Hatta sırf bu sorundan dolayı her yıl ev değiştirmekte kalan engelli aileleri bulunmaktadır. Yani komşularının engelli çocuğundan dolayı aşırı gürültü yaptığı, apartman sakinlerinin huzurunu bozduğu v.b. gerekçelerle engelli çocuğu olan aileleri apartmanlarda istemedikleri, onların başka yerlere taşınması gerektiği gibi suçlayıcı ifadelerle karşı karşıya bırakmaktadır. Hatta birçok engelli ailesi engelli çocuklarının aşırı gürültü ve patırtı yapabileceğinden hareketle genelde apartmanların giriş katlarını kiralamakta yada satın almaktadır. Bunu yapmalarının sebebi gürültüyü olabildiğince en aza indirmek içindir"
Sorunun çözümünün yeni yaşam alanları oluşturmak olduğunu vurgulayan Yazıcı, "Bu durum özellikle ağır dereceli zihinsel engelli ve otistik çocuğu bulunan ailelerde çok daha fazla görülmektedir. Çünkü bu engellilerin birçoğunda aynı zamanda hiperaktivite bozukluğu olduğu için daha aşırı hareketlilik olmaktadır. Dolayısıyla bu ailelerin çocukları daha fazla hareketli olmakta ve enerjilerini boşaltabilmek için çaba sarf etmektedirler. Bu durum gürültüye, patırtıya neden olabilmektedir. Bu durumdan hareketle özellikle ağır dereceli zihinsel engelli ve otistik çocuğu bulunan aileler için yeni yaşam alanları oluşturulmalı ve bu ailelerin çocuklarını bu güvenli ortamda vakitlerini geçirebilmeleri sağlanmalıdır. Gündüzlü ve yatılı merkezler açılarak bu engellilerin hizmetine sunulmalı ve bu engellilerin ailelerinin psiko-sosyal yönden rahatlamaları sağlanmalıdır. Dolayısıyla bu aileler engelli çocuklarını daha fazla kabullenip onları geleceğe hazırlayacaklardır" diye konuştu.