Erdoğan: Belgeleri sızdıranları açıklayacağız

Başbakan Erdoğan'ın grupta yaptığı konuşmasında İmralı süreci ve terör konusuna değinerek önemli açıklamalar yaparken, gündelik konuları da değerlendirdi...
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
KADINA ŞİDDET ERKEKLİK DEĞİL!
Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi, şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirtmek isterim. Bu konu ile alakalı da elimizden geleni yapacağız. Kadına el kaldırmak erkeklik değil, vicdansızlıktır. Kadına ve çocuğa şiddete tahammül etmek mümkün değildir. Hükümet olarak bu meselenin üstüne gitmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Muhalefet maalesef bu konuyu da istismar ediyor. Şiddet artmış gibi gösteriyor. Ancak geriye dönük böyle bir veri olmadığından bu rakamlar ile olay çarptırılmamalıdır. İnşallah toplumasal bilincin artması ve yasalar ile birlikte şiddeti tamamen yok edeceğiz. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kutluyor ve sağlıklı bir yaşam diliyorum.

TEK PARTİ DÖNEMİ TEK TİP MÜZİĞİ DAYATTI
Merhum Aşık Veysel bir dönem sazı ile Sivas merkeze inemediğini, polis ya da jandarmanın elindeki sazı kırıp yaktığını söylüyordu. Çünkü o saz gericilik ifade ediyormuş. İşte bu CHP zihniyeti böyle bir sizhniyettir. Halk müziğinin radyolarda yayınlanması yasaklanıyordu. Aynı Aşık Veysel gibi Itri'de yok edilmeye çalışılıyor, konserleri iptal ediliyordu. Yani tek parti dönemi her alanda tek tip insan yaratmaya çalışırken, bir taraftan da tek tip müzik anlayışı oluşturmaya devam ediyordu. İşte sevgili Müslüm Gürses, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur gibi kişiler bu tek tipliği yıktılar.

CHP VE MHP'NİN TAVRI SORUMLU BİR TAVIR DEĞİLDİR
Çözüm süreci başlatmamızın ardından halkımızın umutlarının arttığını görüyoruz. Biz şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir girişimin içinde bulunmayız. CHP ve MHP bu çözüm sürecini bir boyun eğme, bir taviz gibi lanse etselerde, açık söylüyorum bu tavır, milli ve sorumlu bir tavır değildir, kanı durdurmaya yönelik bir tavır değildir. Gazi ve şehit yakınlarının bize yönelttiği sorulara bakıyoruz, muhalefetin söylemlerinden çok farklı. Benim Mehmetçiğim dağda yakaladığı teröriste üşümesin diye parkasını verecek kadar kahraman biridir. O yüzden Gazilerimiz ve şehit yakınlarımız asla tereddüt içinde olmasın. Bizim şehitlerimiz düşmanına nasıl yaklaştıysa bizde öyle yaklaşacağız. Bizim şehitlerimiz hangi yolda ise biz de o yoldayız.

BAHÇELİ HER SALI KÜFÜR EDİYOR!
Biz CHP ve MHP'nin gösterdiği küçük ve ürkek Türkiye'yi tanımıyoruz. Allah aşkına bu nasıl milliyetçilik...Şehit cenazeleri başında slogan atmak, şehit ailelerinin yanında kendi çıkarlarını dile getirmek Milliyetçilik değildir. Şöyle geriye doğru yaslanın ve geçtiğimiz 30 yılı hatırlayarak CHP ve MHP'nin nerede durduğuna iyi bakın. Terörü çözmek için ne yaptılar, koca bir hiç.... CHP'nin bu süreçte tek yaptığı bir kaç rapor hazırlamak, MHP ise küfür etmek, nefreti körüklemekten başka hiçbir şey yapmadı. Her Salı Bahçeli'yi dinleyin, nefretten başka bir şey yok. 30 yıl boyunca nasıl direttilerse bugün de aynı şekilde diretiyorlar. Neye karşı çıktıklarını bilmiyorlar. Siz terör karşısında 30 yıl boyunca bir Milli duruş sergilemediniz ve bugün de sergilemiyorsunuz.

KILIÇDAROĞLU YALAN SÖYLEDİĞİ SÜRECE BAŞBAKAN OLAMAZ
Kemal Kılıçdaroğlu çıkmış sürekli şunu söylüyor, ''Yalan söyleyenden Başbakan olmaz'' diyor... Evet doğru söylüyor, yalan söyleyenden Başbakan olmaz...Bunun içinde Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede Başbakan olamadı ve yalan söylemeye devam ettiği sürece de Başbakan olmayacak.

BELGELERİ SIZDIRANLARI ORTAYA ÇIKARACAĞIZ
Onlar yıkmaya bozmaya çalışsın, ama biz yapmaya ve yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Biz milletimiz ile birlikte yürüyoruz. Şu an ortada dolaşan belgelerin kimler tarafından nasıl sızdırıldığını kısa bir zaman içinde ortaya çıkaracağız. Kimin ne söylediğine değil bizim ne yaptığımıza bakın... Biz kanı durdurmak için elimizden geleni yapacağız. Terörle mücadelede asla taviz vermeyeceğiz, biz aziz milletimizden dua bekliyoruz. Çünkü biz onların duaları ile evel Allah herşeyi yıkar geçeriz. Çünkü biz bu süreci başarı ile bitirmek zorundayız.