"KARARLAR MİLYARLARCA İNSANA UMUT VERMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığını yönettiği kapanış oturumunda yaptığı konuşmasında, “Bugün burada teşvik olması bakımında maddi bağışta bulunacak olan ülkelerimiz ne kadar bağışta bulunacaklarını açıklarlarsa bence bu isabetli olur. Açıklayamayacak olan ülkelerimiz de bunu 3 ay içerisinde ne kadar bildireceklerse İslam İşbirliği Teşkilatımıza bildirirlerse buda çok hayırlı olur çünkü bir yerde teşkilatımızda kendi bütçesini, çalışmalarını bütçeye göre yapacaktır. Bütçenin oluşması, onun çalışmalarını bütün aktivitelerini geleceği yönelik teşvik bakımında isabetli olacaktır. Burada açıklamayı uygun gören ülke varsa işaret buyurmaları halinde kendilerinden bunu duymak isteriz. Türkiye olarak biz 2 milyon dolarlık bir katkıyla İslam İşbirliği Teşkilatı'na böyle bir bağışta bulunacağız. Bunun 1,8 milyon doları Genel Sekreterliğe, 100 bin doları İnsan Hakları Komisyonuna, 100 bin doları İslami Dayanışma Fonuna olmak üzere teşkilata, toplam 2 milyon dolar gönüllü katkı taahhüdümüzü açıklıyoruz: aidatımız zaten sürekli olarak ödenmektedir. Türkiye'nin aidat borcu söz konusu değildir" dedi.Erdoğan, daha sonra "Arzu eden ülkelerin taahhütlerini şimdi burada açıklamaya davet ediyorum" diye konuştu. Sırasıyla söz alan Suudi Arabistan, Endonezya ve Kuveyt Temsilcileri ikili görüşmelerde bunu açıklamak istediklerini belirtti. Bağış açıklayan başka ülke olmadı.
“TOPLAMDA ŞU ANDA GENEL SEKRETERLİĞE ÖDENMESİ GEREKEN RAKAM 160 MİLYON DOLAR"
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim değerlerimizde, bizim inancımızda nafile olan ibadetler gizlidir. Ama farz olan açıktır. Ki diğerlerini de teşvik etsin. Şimdi burada atılan bir adım var. Bu adımda da bizler bu bütçeyi güçlü kılabilme noktasında atım atmalıyız. Ya bu bağış sistemi ortadan kalkabilir. Aidat sistemiyle bu iş yürütülebilir. Aidat sistemi ile yürütüldüğünde de 56 üye ülkeden ben şu anda borcu olmayan ülkeleri okumak isterim. Afganistan, Cezayir, Azerbaycan, Bahreyn, Endonezya, Irak, Kazakistan, Kuveyt, Malezya, Fas, Umman, Katar, Tunus, Suudi Arabistan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri...Toplam 20 ülke. Ama diğer 26 ülkenin aidat borçlarını ödeme noktasında bir sıkıntısının olduğu. Sayın Genel Sekreterin ifade ettiği kadarıyla toplamda şu anda Genel Sekreterliğe ödenmesi gereken rakam 160 milyon dolar. 160 milyon doların olmadığı bir bütçeyi düşünün. Bu bütçeyle ne denli aktif olabilirsiniz? Ben bunu takdirlerinize sunuyorum. Görünen o ki başka açıklamak isteyen ülke yok" diye konuştu.
“OLDUKÇA VERİMLİ İSTİŞARELER GERÇEKLEŞTİRDİK"
Erdoğan “Bugün burada1.7 milyar Müslüman'ı temsilen liderler olarak bir araya geldik. Vatandaşlarımızın ve din kardeşlerimizin sorumluluğu gibi ağır bir yükü omuzlarımızda taşıyoruz. İki gün boyunca insanlığın ve Müslümanlığın hayrına neler yapabileceğimiz, nasıl daha huzurlu, adil ve müreffeh bir dünya inşa edebileceğimiz konusunda fikir teatisinde bulunduk. Oldukça verimli istişareler gerçekleştirdik. Filistin kararı, 2016-2025 eylem programı, nihai bildiri ve İstanbul bildirgesinin kabulü ile, adalet ve dayanışma teması ile düzenlediğimiz zirvenin sonuna gelmiş bulunuyoruz" dedi.
“DURUŞUMUZU ORTAYA KOYDUK"
Erdoğan, “Kabul ettiğimiz Filistin kararı, Filistinli kardeşlerimizin göstermekte olduğu onurlu direnişe, İslam dünyası olarak verdiğimiz desteğin en üst düzeyde ispatıdır, ifadesidir. Filistinli kardeşlerimizin bugüne kadar asla yalnız bırakmadık. İnşallah hiçbir zamanda yalnız bırakmayacağız. Önümüzdeki 10 yıl için üye ülkelere pek çok hedeflerle, 2016-2025 eylem programı belgesi ile ekonomik ve beşeri kalkınma yolunda önemli bir adımdır. Daha öncede ifade ettiğim gibi; belgenin kabulü önemli olmakla birlikte asıl önemli olan bu belgenin etkin bir şekilde uygulanmasıdır. Bunun da takipçisi olacağız. Nihai bildiride, üye ülkelerdeki siyasi gelişmeler, ekonomik, kültürel, sosyal sorunlar ve insani durum konularında ortak bir tavır ifade ettik. Ayrıca, teşkilat üyesi olmayan ülkelerdeki Müslüman topluluklarının vaziyeti, sıkıntıları ve ihtiyaçları konusunda ortak duruşumuzu ortaya koyduk. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, bu tavrın son derece önemli ve anlamlı olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.
“GAYRET BİZDEN TEVFİK ALLAH'TANDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğudan batıya, kuzeyden güneye gözlerini İstanbul'a, bizlere çeviren İslam aleminin içinde bulunduğu zor şartların aşılmasında ihtiyaç duyduğumuz en önemli şey birlik, beraberlik ve dayanışmadır. Zirve sırasında sergilediğimiz kardeşlik tablosu ile tüm Müslümanlara ve insanlığa önemli mesajlar verdiğimizi düşünüyorum. Burada aldığımız kararlar milyarlarca insana umut vermiştir. Şunu asla unutmamalıyız; yer yüzünde bir kişi bile haksız yere acı çekiyorsa, zulüm görüyorsa, bu sayı çok fazladır. Hz. İbrahim'in ateşe su taşıyan karınca misali zulmün engellenmesi, adaletin hakim olması için attığımız her adım kıymetlidir, önemlidir. Gayret bizden tevfik Allah'tandır. Önümüzdeki süreçte bu anlayış ve inançla çalışmalarımızı sürdüreceğimize inanıyorum. Ayrıca ev sahibi ülke olarak, İslam dünyasının mevcut sorunları ve bunların çözümüne yönelik yaklaşımlarımızı ortaya koyan İstanbul bildirgesini yayınlayacağız" diye konuştu. DHA