Erdoğan, 8. Avrasya İslam Şurası'nda yaptığı konuşmasında BM'ye güvenmediğini dile getirirken, İsrail'in ise bir terör ülkesi olduğunu söyledi. Gazze'de olanlar karşısında dik bir duruş sergilemesi gerektiğini de ifade eden Erdoğan, İslam ülkelerine de çağrıda bulundu...
İstanbul'da düzenlenen Avrasya İslam Şurası toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan'ın hedefinde İsrail ve BM vardı. Mısır ziyareti sonrası dün gece Türkiye'ye dönen Erdoğan, bugün şurada yaptığı konuşmada İsrail'in Gazze saldırısına tepki göstererek İsrail'e terörist devlet benzetmesi yaptı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi temsilcisinin iki dudağının arasındaki açıklamalara kaldığına dikkat çeken Erdoğan, 'İsrail orada çocukları katlediyor ''Ne yapıyorsun İsrail' diyen yok. Ben açık söylüyorum Birleşmiş Milletlere güvenmiyorum" dedi.
İŞTE ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARININ SATIRBAŞLARI
Bu şuranın toplanmasına vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Bundan 17 yıl önce Avrasya İslam Şurası ilk kez toplandığında bazı şeyleri engelleyen sistem sona ermişti. Yıldırmalar nedeniyle din eğitiminde ciddi sorunlar bulunuyordu. Avrasya İslam Şurası'nın da katkılarıyla bu sorunların önemli bir bölümünün ortadan kalktığını görüyoruz. Bu yıl ki şura da siz değerli düşünürlerin coğrafyamızdaki sorunlara kapı aralayacak çözümler üretmesine vesile olmasını umuyorum.
İSRAİL GAZZE'Yİ BOMBALIYOR EGEMEN GÜÇLER NEREDE
İsrail Gazze arasındaki artık çatışma demiyorum savaş 5. gününde ne hale geldi. Gazze'deki son durum bugün 17 kişi daha şehit edildi 94 kişi hayatını kaybetti. Egemen güçler nerede batılı güçler nerede? Hiç birisi ne yapıyorsun dediği bişey yok. İsrail olduğu için. Görüştüğümüz liderlerin savunması çok enteresan savunma haklarını kullanıyor muş. Bu nasıl bir adalettir. Bunu bu şekilde ifade etmek mümkün mü? Bu kardeşlik bağlarımızın çok kuvvetli olması gerekli. Bunun mayasını siz din bilginlerine düşüyor. İslam dünyası köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Bu fütursuz çabalara karşı özgüvenli vakur ancak kararlı ve bilinçli bir duruş sergilemeliyiz. Sağduyu ile hareket etmemiz gerekli.
BEN BM'YE GÜVENMİYORUM
Hz. Peygamber'imizle alakalı tepki çeken bir film vard. Bufilm islam karşıtlığını yaymayı misyon edilmiş aşırı çevrelerle mücadelenin artık yasal bir alanda yürütülmesini göstermiştir. 2006 yılında Peygamber efendimizle ilgili karikatürlerin çizilmesiyle de gördük. İnanç ve değerlere hakaret edilmesini önleyecek yasal çerçevenin ortaya çıkarılması için elimizden gelen çabayı gösterememiz gerekiyor. Uluslararası toplantılarda dile getiriyorum, peki BM'ye ne kadar güveniyorsunuz? Onu da söyleyeyim güvenmiyorum. Çünkü savaş şartlarının oluşturduğu bir yapının tezahürü bugün adil değildir. BM Güvenlik Konseyi'nin üyeleri arasında bir tek müslüman ülke yok. Bunlardan bir tanesi hayır deyince iş itiyor. Bizim lehimize çıkan bir şey var mı?
İSA DA MUSA DA BİZİM PEYGAMBERİMİZ
Bosna Hersek'te yıllar boyu süren savaşta masum insanlar katledilirken kadın lara en feci işkenceler yapılırken Hristiyanlarla saldırıları bir araya getirmedik. Myammar'da şu anda toplu katliamlar yaşanırken Budizm'le terör kelimesini yan yana almadık. Bir dinin mensuplarınca yapılan hataların o dini bağlamadığını çok iyi biliyoruz. Biz Hz. Musa'yı, Hz. İsa'yı kendi peygamberlerimiz olarak görüyoruz. Aynı hürmeti aynı saygının müslümanlardan ve müslümanların kutsal değerlerinden esirgenmesini adalet adına büyük bir çifte standart olarak görüyoruz. Kendi ülkelerinde müslümanlara yönelik ayrımcılığı görmezden gelenler Gazze'de çocukların katledilmesi karşısında gözlerini yumuyorlar. İsmail Haniye kardeşimizin ellerindeki yavruyu gördünüz. Bu katliamı yapanların insanlıktan nasibini alabilir mi. İsrail bir terör devletidir. Çünkü bu estirilen bir terördür.