Ergenekon çetesi ve ülke geleceğimiz!

İhsan İde

Bir yıldır süre gelen ve Ergenekon operasyonu adı verilen ve çete üyeliği ile anılan örgütlenme için, bir türlü hazırlanamayan iddianın ortaya konamamasının ardından,
1 Temmuz 2008 tarihinde II. Ergenekon operasyonu yapılarak, emekli üst düzey generaller ile ülke gündemine yön veren sivil toplum kuruluşlarının önde gelen isimleriyle birlikte tutuklanmasının ardından, “Ergenekon terör örgütü” olarak, gazete ve televizyonlara yansımıştır.
Bu örgütün eylem şifrelerini çözenlerin,7 Temmuz 2008” tarihinde, şok eylem planları ele geçirmiş, ülkemizde büyük bir kargaşa yaratılarak, halkı karışıklığa sürüklemek isteyenlerin bu şekilde açığa çıkarılması, daha önceki darbe ve yaşananların hafızamızda canlanmasına vesile oldu.
Türk milletinin bağrından çıkan ve gönlünde taht kuran TSK, böyle bir oluşumun içinde yer alan ve geçmişte en yetkili makamlara kadar gelen emekli generallerin, Ergenekon bağlantısı içinde yer almaları, darbe tarafgirliğini ve kuşkularını da beraberinde getirmekte.
Kurtuluş savaşının ardından, Türkiye cumhuriyeti devletinin kurucusu, büyük önder, Mustafa kemal Atatürk"ün;
Demokrasiye inanarak kurduğu ve ilk genel başkanı olduğu tek partili dönemin CHP si, çoğulcu demokrasiye ve çok partili döneme geçilmesiyle, zaman içinde iktidarını kaybederek iktidar kavgalarının yaşandığı dönemlerin birçoğunda, CHP"nin, her on yıllarda bir darbe girişiminde bulunanlarla anılarak, cumhuriyetin temel unsuru;
“Laiklik elden gidiyor yaygarasıyla” halkın inanç ve yaşam biçimleri acımasızca eleştirilerek küçümsenmesi, halkın CHP karşı her seferinde güvenini kaybetmesine ve desteğini yitirmesine yol açmıştır.
“Köylü milletin efendisidir.” diyen Atatürk"ün; tam tersi bir tutum sergileyerek hem partilerini hem de kendilerini halktan kopmasına sebebiyet verdikleri hiç sorgulanmadığı görülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bürokratik yapılanmasının temel taşlarını oluşturanlar, halkı devletin resmi ideolojisiyle terbiyeye kalkışması, halkın yaşayış ve inanışıyla bir türlü bağdaşmaması, sürekli millet devlet kavgasına ve çatışmasına dönüştürülerek, ülkeyi sistem sorununa sürüklemiştir.
Ülkenin kalkınmasında; eğitim, sağlık, tarım ve teknolojide ilerlemenin tersine, yıllarca batı müziği, giyim ve yaşayış taklitçiliğini takip eden dünün çağdaş ve aydın CHP zihniyeti, bugün AB ve insan hakları evrensel beyannamesinin uygulanmasının önünü kesme yarışına girerek, sözde ilerici Atatürkçü ve aydın olduklarını vurgulamaktalar.
Yoksulluğun ve yolsuzluğun giderilmesi için gereken savaş yerine, halkın inançlarıyla çatışarak inatlaşmanın, ne partilerine nede ülkemize bir faydası yoktur.
Çoğu CHP"li aydın, yazar ve sanatçıların elit bir tabaka oluşturarak, burjuvazi bir yaşam sürmeleri, halkın fikir ve düşüncelerinden uzak, Kişisel çıkarlarının, (ADD) Atatürkçü düşünce derneğinde hayat bulması, gerçekte Atatürk"ün simgesinin arkasına sığındıkları ve kullandıkların bir göstergesi olarak, bu gün bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Bölücülerin ve ülkemiz üzerinde gözü olanların ekmeğine yağ sürmekten öteye gitmeyen iç çatışmaların yerini, insanlığın, kardeşliğin, birlik ve beraberlik mesajlarının oluşturduğu güzel günlere kavuşmak dileğiyle…

 


 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.