Geçen günlerde Samsun basınından usta bir kalem, köşesinde şöyle demişti."Ergenekonu konuşanlar ve yazanlar, peşinden içeri alınıyorlar tek tek. İyisi mi biz Samsun'a takılmaya devam edelim." Endişelerinde haksız da sayılmaz hani. Ama bu ergenekon, sadece merkezi bir yapılanma değil ki. Kolları, ayakları, parmakları da var elbette. Bu parmaklardan biri veya birkaçı ya Samsun'a kadar uzanıyorsa diye düşünmüyor da değilim. Ben bütün endişelere rağmen yine de birkaç şey yazmak istiyorum bakalım birşey olacak mı.
Önce ifade etmeliyim ki; Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan yolculukları sırasında kendilerine bir süre yurt edindikleri bir coğrafyanın adının şimdilerde böyle karanlık bir suç örgütü tarafından sahiplenilmiş olmasından son derece rahatsızım. Neyse altın çamura batmakla değerini yitirmez.
Gözaltılardan rahatsızlık duyan vatandaşlarımızın olduğu bir hakikat. Ancak her şey, planladıkları gibi gitseydi; 7 Temmuz'da darbe yapmaya hazırlanan böyle organize bir örgütün bağlantılarını ortaya çıkarmaya dönük bu kovuşturma, neden sağduyulu, kargaşadan değil de huzurdan yana olan vatandaşımızı rahatsız etsin ki. Belli ki soruşturma süresince yeni isimler çıkıyor ve bu yeni isimlerin bilgilerine başvuruluyor. Sonuçları açısından devletimiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Esas olarak beni bu yazıya zorlayan Sn. Deniz Baykal'ın ADD ve ATO ziyaretlerinde kullandığı keskin ifadeleri olmuştur. Sn. Baykal, Ergenekon soruşturması kapsamında son gözaltılar ile ilgili özetle diyor ki: "Hedeftekiler, Atatürk'ü sevenler.Yani, Atatürkçüler." Bu nasıl bir sahiplenmedir böyle? Atatürk adına neye, kimlere, hangi yapılanmalara sahip çıkıyorsunuz Sn. Baykal.
İnsan düşünmeden ve sormadan edemiyor doğrusu. Mesela, bu ifadelerden sonra benim ilk aklıma gelen sorular şunlar;
1. Atatürk'ü sevenler, gözaltına alınıyorlarsa; neden CHP'den hiç gözaltı yok, sevginizi ifade mi edemiyorsunuz?
2. Atatürk'ü sevmenin tek şartı, CHP'li olmaksa eğer; gözaltına alınan Ergenekoncuların tamamı CHP'li mi?
3. Hedeftekiler Atatürkçüler ise eğer; memlekette Atatürkçülerin sayısı gözaltına alınanlar kadar mı sizce?
4. AK Parti'nin kapatılması davasında, ısrarla yargıda bağımsızlık ve yargının yıpratılmaması konularındaki sonuç odaklı sessiz bekleyişiniz, ergenekon davasında neden panik ve aceleci bir tavra dönüşüyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten devletin savcıları, yargı mensubu değil de AK Parti'nin GİK üyeleri mi yoksa?
5. Savcılarca yürütülen soruşturmada gözaltına alınan isimler, ama biz Atatürk'ü seviyoruz demeleri halinde ifade vermekten muaf mı tutulmalılar?
6. Atatürkçü olmak, yasalarımıza göre suç sayılan eylemlerin işlenmesini meşrulaştırır mı?
Daha da çoğaltılabilir, ama kafi. Bu soruların tamamı, Sn. Baykal'ın, gözaltıların hedefinde Atatürk'ü sevenler var ifadesi ile akla gelenler. Bu arada bilinmesini isterim ki, yazımdaki atıflar, CHP yönetiminin, kadrolarının ya da seçmeninin tamamına değil kesinlikle.
Sn Baykal,
Neresinden bakarsanız bakın, bu memlekette Atatürk'ü sevenleri tespit için seçtiğiniz tüm yöntemler yanlış. Önce CHP'nin oy oranı ile şimdi de Ergenekon soruşturmasında gözaltılarla Atatürkçüleri test ediyorsunuz.
Kazandığı zaferlerle yad edilen, girdiği bütün mücadeleden muzaffer olarak çıkan,Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu, büyük insan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ne sandıklarda oylatmaya ne de mahkemelerde yargılatmaya hakkınız var. Anafartalar ve İstiklal Harbi'nin büyük kahramanını, yenilgiler ve karanlık örgüt yapılanmaları ile birlikte anmaktan artık vazgeçiniz lütfen.
Sn Baykal,
Siz, Atatürk'ün Anadolu'yu şahlandırmak üzere attığı ilk adımın adresi olan Samsun'un evladı Sn. Haluk KOÇ'a seçilme hakkı bile tanımadınız. Samsunlu, Atatürk'e sizin kadar sahip çıkamaz mı,sevemez mi sandınız? Bu yönünüzle hiç unutulmayacaksınız emin olunuz.
Atatürk ve Atatürk sevgisi, bu milletin geleceğinde hep olacak. Ancak siz, Atatürk ile övünmekten çok, övünülecek adımlar atmak için daha gayretli olmalısınız.
Mutlu ve ortak yarınlarımız için.