ERKAN AVCI’YI İL BAŞKANI YAPSINLAR, MHP İKTİDAR OLUR!
Konumuza girmeden önce, dünkü manşet haberimizle ilgili küçük bir yorumda bulunmak istiyorum. Sultan Seyhan yaklaşık yirmi yıldır tanıdığım bir arkadaş. 2003 yılında AK Parti iktidar olduğunda, onu Sağlık İl Müdür Yardımcısı yapmak için Kayınçomla kavga etmiştim. Ama sağolsun beni kırmadı, onu Sağlık İl Müdür Yardımcısı yaptı. Ancak Sultan Seyhan, Altı ay gibi kısa bir süre Sağlık İl Müdür Yardımcılığı yaptıktan sonra, Mehmet Atalay ile olan arkadaşlığı nedeniyle, hiç haketmediği halde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nde Sağlık Daire Başkanı oldu. Aradan belli bir süre geçince, Belediye Başkanı arkadaşlarla Ankara'ya gittiğimizde, kendisini aradım. Bana yerinde olmadığını söyleyip, ziyaretimizi dahi kabul etmeyecek kadar vefasız bir arkadaş olduğunu böylece ispat etti. Bu arkadaşımız meğer bu işleri o kadar kanıksamış ki, AK Parti’li Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi arkadaşımız, kendi işi için değil, partinin kendisine yönlendirdiği bir vatandaşın işiyle ilgili bilgi almak üzere kendisini aramış ve AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olduğunu söyledikten sonra, maruzatını anlatacakmış. Ama Sultan Seyhan fırsat vermemiş ve Adem Alan diye birisini tanımadığını söyleyerek telefonu suratına kapatmış. Şimdi aynı Sultan Seyhan Samsunlulara hizmet etmek üzere Milletvekili aday adayı olmuş! Nasıl ama yeme de yanında yat değil mi? Arif’e tarif gerekmez, kamuoyu anketlerinde umarım gereğini siz değerli okurlarımız yapar.
Gelelim konu başlığımıza; Erkan Avcı da yaklaşık yirmi beş yıldır tanıdığım, aile boyu görüştüğüm, hatta ve hatta Refah Partisi’nde görev yaptığım dönemde Ayvacık İlçesi’nden seçimi kazanması için Refah Partisi adayına değil, kendisine oy istediğim bir arkadaş. Ancak kendisine oy istediğim dönemlerde, Ayvacıklı seçmenlerin bana onunla ilgili söylediklerine hiç inanmamıştım. Daha sonra yaptığım araştırmalarda, Ayvacıklıların ne kadar haklı olduğunu görme imkânım oldu. Bu arkadaşımızın Ayvacıktaki Fındık Tüccarları ile yaşadıklarını onlara neler yaptığını yazmaya kalksam, bir kaç sahife yazmam lazım. Yetmedi kendisi Belediye Başkanı olduğu dönemde, Belediyenin alt kısmında bulunan göl kenarındaki araziyi nasıl aldığını da buradan yazmaya kalksam yine sahifelerce yazmam gerekir.
Bu arkadaşımızın marifetleri bu kadarla da bitmez. Çocukları ile oğlum Kıbrıs'ta aynı Üniversitenin farklı Fakültelerinde okumuşlar. Bu fırsatı kaza etmeyen Erkan Avcı, beni aramaya cesaret edememiş, 2009 yılında Çarşamba Belediye Başkan aday adaylığı için oğlumu aramış. Oğluma Amcası olarak bir ricada bulunacağını söylemiş. Oğlum da geçmiş hukukumuza binaen, ‘Ne demek Amca emrin olur’ demiş ve istediği ilan ve broşürleri bedava bastırıp kendisine yollamıştı. Ancak ne hazindir ki 2009 yılının Ekim ayında yaşadığım saldırı olayında Erkan Avcı’nın Avukat olan oğulları, akşam saat altı buçuğa kadar bürolarını açık tutmuşlar ki, olayın yaşanma saatlerinden malumat sahibi olmalılar. Saat altıyı çeyrek geçe olay olmuş, anında Erkan Avcı’nın Avukat çocukları karşı tarafın Avukatlığını üstlenmişler ve derhal olaya müdahil olmuşlardır.
Olay bununla da kalmamış, Baba dostları yerine, düşmanları olan kişilerin Avukatlığını alan bu delikanlılar, Mahkemeye gidip şahsımla ilgili ileri geri konuşacak kadar da aile terbiyesi aldıklarını ispat etmişlerdir. Tonyalı’nın adam vurma hikâyesini bilirsiniz. Düşmanını vurduktan sonra, cenazesine gider ağlarmış, sadece ağlamakla kalmaz “ Vah delikanlım vah sana nasıl kıymışlar “ diye de ağıt yaktığı gibi, bizim Erkan Avcı da Tonyalı gibi çocuklarının bu yaptıklarından hiç habersizmiş gibi, olayı duyduktan sonra onlara çok kızmış!..........(Bizde inandık ya). Bana, olan bitenden haberi olmadığı şeklinde haberler yollayarak beni avutacağını zannetmiş ama neyin ne olduğu açık ve net ortada.
Bizim yaşadıklarımız şahsi olaylar, ancak bu tür olaylar insanlar hakkındaki kanaatlerin ortaya çıkması için çok önemlidirler. İnsanların zor gününde, onlara yanlış yapan dostları toplumun hizmetindeyken neler yapabileceklerini siz düşünün. Şimdi diyeceksiniz ki madem bu arkadaş böyle birisi, sen neden yazı başlığında onu, ‘MHP İl Başkanı yapsın ki iktidar olsun’ diye yazdın. İzin verin de onu da açıklayayım. Malumunuz Erkan Avcı önce ANAP’dan Belediye Başkanı seçilmiş, ardından MHP’ye geçmiş, ardından DYP’ye geçmiş, ardından Erkan Mumcu'nun ANAP Genel Başkanı olmasıyla birlikte yeniden ANAP’a geçmiş. Ancak ANAP'ın bitmesiyle birlikte MHP’ye geçmiş bir arkadaşımız olması hasebiyle, onun için parti önemli değil, hangi parti iktidarda olursa kendisi iktidarda olmuş sayılacağından, MHP onu İl Başkanı yaparsa, iktidar olmasına gerek kalmaksızın, tüm siyasi partileri kendisinde derc eden(toplayan) olduğundan oy alma derdi de ortadan kalmış olacak. İşte bu nedenle MHP bu arkadaşı İl Başkanı yapmalı diyorum. Bilmem anlatabildim mi? Kalın sağlıcakla.