ERKEN SEÇİM

Sedat Yılmaz

                                                                ERKEN SEÇİM

7 Haziran öncesi bireylerin aylık gelirleri asgari ücret, emekli maaşları, taşeron işçiliği  takipe düşmüş binlerce yurttaşın banka borçlarının ödenilebilir hale getirilmesi kısacası gelir dağılımında ki adaletsizlik ve açılım süreci. 
Halka tabana inen , hissedilen siyasi tartışmalar bu yöndeydi.
7 Haziran sonrası iktidarı tek başına yönetme temsileti vermeyen, ortak akılda uzlaşan bir halkın seçim sonuçları, uzlaşıp anlaşamayan partiler , tek başına iktidar vermeyen halk ‘’ortak akıl ’’dedi.
Parti genel başkanları tek parti iktidarı istedi derken kasım ayında erken seçim görüldü.
Halk asıl  vekiller, temsil, genel başkanlar, temsilin sözcüsü. 
Halk gereği temsil çoğul, temsilci polimik temsilci olduğunu düşünürsek gücün mü halka egemenliği ? Halkın mı temsiliyete egemenliği var sayılır? 
7 Haziran öncesi emekliye bayram ikramiyesi, taşeron işçiliğinde kadrolaşma, asgari ücretin artırılmasında imkan yok diyenler 7 Hazirandan bu güne ekonomik anlamda Türkiye Cumhuriyetinin kaybettiklerine bakıldığında krizlerin halkın refahını, gelir seviyesini, yaşam kalitesine alıp götürdüğü bir buçuk toplumun fayda sağladığını halkın doksan beş buçuğunun kaybettiği olağan üstü durumlar olduğunu bilmemek, görmemek, aymazlığı memleketimin insanlarına nelere mal olduğunu insanlarımın anlamamasına hayretle görmekteyim.
Açılım süreci ne olduğu bilinmeyen bilenlerin dahi gönül rahatlığı ile anlatamadığı, konuşamadığı bir sürec, ne yazık ki açılım sürecinin taraftarları her ikiside sürecin ne olduğunu tam anlamıyla anlatamamakta sıkıntı çektiği sonuçlarında, nelere mal olacağını konuşamamakta olduğu görülmektedir .
Ne yazık ki bütün bu polimik söylevlerin eziyeti sıradan mahsum ve mazlum halkın sırtına gerek şehit kanlarıyla, gerek maddi ve manevi hüsümetlere yol açmaktadır. 
Benim anlayamadığım bütün bu yükü çeken halkın doksan beşi hala bu polimik söylevlerin farkında varmayışı bütçe açığının mahsum ve mazlum halkın üzerinden tamamlanması kişi başı on bir dolarını her ferde yansımamasının, hesabının sorulmaması güçlünün mazlumun üzerinden egemenliğine sürdürmek istemesi, mahsumun farkında varmayaşının olduğunun üzerinden rant sağlanması ,güçlü bir emperyalist sistemin insan varlığının üzerine hükmetmesinin yanlışlığı bir gün sıra kendisine geleceğininde görülmemesi büyük bir insanlık ayıbıdır diye düşünüyorum.
Ne yazık gariptir ki özgürlüklerin, demokrasinin, barışın içinin boşaltıldığı söylevlerin tam tersi huzursuzluğun, gerilimin halk ve eşitliğin olmadığı sürecin hızla inmeğe kazanarak devam ettiği sorgulamanın, düşünmenin anlaşılamadığı garip bir süreç yaşıyoruz.
İnşallah hızla ayılıp, uyanarak bütün bu var sayımları  bir kenara itip normal yaşanabilir güzel geleceği tahamül eden toplum oluruz. 
Toplum olma gayreti hevesiyle aydınlık yarınlar bizim olma düşüncesiyle bütün saygı değer okuyucularımıza sevgilerimle.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.