ERKEN SEÇİM OLURSA, LİSTELER DEĞİŞİR Mİ?

Adnan Bahadır

                                     ERKEN SEÇİM OLURSA, LİSTELER DEĞİŞİR Mİ?

           Yazıma başlamadan önce Diyarbakır’daki patlamada ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum ancak onlara ‘şehit’ denilir mi konusuna gelince kanaatimce biraz zor. Zira oraya gidenlerden bir kısmının  verdiği mesaja bakıldığında inanıp inanmadıkları biraz şüpheli, ‘Biz Güneşin çocuklarıyız’ ifadesi şayet onlara ait ise, değil şehit olmaları, mümin olarak ölmeleri dahi mümkün gözükmüyor. Ancak her şeye rağmen olay vahim bir olay, her insan istediğini düşünecek, konuşacak, yazıp çizecek Demokrasinin gereği budur. Kimse kimsenin düşüncesinden ötürü ona zulmedenez, öldüremez, cezalandıramaz,  yüce Allah kendisine iman etmeyen kâfirlere de rızık veriyorsa, bizim de farklı düşünen insanlara saygı duymamız gerekir. Ancak saygı duyarken onların ahiretteki yerlerini belirleme yetkimiz olmadığını da belirterek geride kalanların ailelerine baş sağlığı dileyerek bu konuyu geçmek istiyorum.

       Gelelim asıl konumuza; 7 haziran seçimlerinin üzerinden üç hafta geçti. Önümüzdeki hafta sonu, bir aylık bir zaman dilimi geçmiş olacak. Bu süreçte yaşananlara bakıldığında Hükümetin kurulması biraz zor gibi gözüküyor. Kurulsa bile çok uzun mesafeli olmayacağı açık. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin koalisyon konusundaki tavrı bana çok enteresan geldi. Adam Hükümet olmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Diyeceksiniz ki daha önceki koalisyon deneyiminden sonra bu kararı almış olabilir. Elbetteki doğru ama o gün kurulan koalisyon ortaklarına bakıldığında, MHP’nin dünya görüşüne ve seçmen tabanına mota mot ters partilerin içerisinde olduğu bir iktidar vardı, şimdi ise durum çok farklı. AK Parti seçmeni ile MHP seçmeni yakın dünya görüşüne sahip insanlardan oluştuğu açıkça ortada. Hiç bir AK Partili partisine kızıp CHP’ye oy vermez, gider MHP’ye verir oyunu. Aynı şekilde MHP tabanı da partisine kızdığında oyunu AK Partiye vermiştir. Burada Devlet Bahçeli’nin yapmak istediği nedir bir türlü anlamış değilim! Umarım yaptırdığı anket doğru çıkar da yapılacak muhtemel erken seçimden daha güçlenerek çıkar, ancak kanaatim Bahçeli’nin tam aksine bir göstergeden yana olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.

       Peki erken seçim olursa ne olur derseniz, onu şimdiden kestirmek çok mümkün değil, ancak sadece şu kadarını söyleyebilirim ki HDP’ nin aynı oyu alması imkansız gibi görünüyor. CHP ise yüzde yirmibeş bandına kilitlenmiş durumda, bir gram üstüne çıkma şansı yok gibi... AK Parti’ye gelince şayet mevcut Vekillleri değiştirmeden aynı listelerle seçime giderlerse çok fazla bir şey değişeceğini düşünmüyorum. Zaten AK Parti yöneticileri de bunun farkında. Özellikle Süleyman Soylu ismine yakın olup listelere girenlerle, dışarıdan ithal edilerek listelere girenlerde ciddi anlamda sıkıntı var, bu isimlerin değişmesi gerektiği kanaatindeyim.

      Samsun listesine gelince, buradaki durumda aynı. Samsunla uzaktan yakından ilgisi olmayan Çiğdem Karaaslan Hanım, insan olarak çok iyi bir insan ancak Ankara, İstanbul gibi büyük iller varken Samsun’dan listeye girmesi çok yanlış oldu. Hasan Basri Kurt ismine karşı da çok ciddi bir tepki var. Nedenini bilmiyorum ancak kendi ilçesi olan Kavak’taki oylar yüzde onbeş civarında düşmüş ise bunun tek nedeni Hasan Basri Kurt’tur. Hasan Basri Kurt’un listeye girmesinin en önemli etkeni eski Vekil Cemal Yılmaz Demir ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın olduğu kanaatindeyim. İstanbul’daki siyasetçinin Samsun’a müdahil olması ne kadar doğru siz takdir edin. Listelerdeki isimlerden tepki alan bir başka isim de Kayınçomdur. İl Başkanı olduğu dönemden aldığı tepki nedeniyle, bir hayli kişiden tepki aldığını bizatihi gözlemledim ama doğruyu konuşmak gerekirse seçimde en çok koşan Vekil de oydu. Şayet o olmasaydı, AK Parti bu performansı gösteremezdi.

     Gelelim MHP’ nin listesine. Daha önce de söylediğim gibi MHP siyasi tarihinin en yanlış isimleri ile Samsun’da seçime girmesine rağmen iki Vekil çıkarmasının tek nedeni seçmenin AK Parti’ye olan tepkisidir, yoksa bu listeyle değil iki vekil tek vekil dahi alması zordu. Önümüzdeki muhtemel erken seçimde de aynı listeyle seçime girerse tek bir kişi vekil olur. Zaten Vekillerinden birisi Bayram’da Antalya’ya gitmiş nerede olduğunu soranlara da ‘Antalyadayım zira Samsundaki büyüklerimiz yoklar artık. Ben de Kayınvalidemin memleketine geldim’ demiş. Hiç unutmuyorum bir arkadaşım bir köyde vaaz ederken köylülere dedi ki ‘Kardeşim bir çoğunuz buraya başka yerlerden göç ettiniz amma velakin kendiniz buraya geldiniz, fakat Dinlerinizi geldiğiniz yerde bıraktınız, bari siz de gelmeseydiniz’demişti. Bu Vekilimizin de durumu aynı. Adam Samsun’dan seçilmiş amma ve lakin akrabaları Antalya’da. İyi güzel de madem akrabaların orada neden oradan vekil seçilmedin diye sormazlar mı adama? Diğer MHP vekiline gelince kıyıda köşede dolaşıp duruyor ama kendisinin de nerede dolaştığından haberi yok. Sizin anlayacağınız MHP’nin Samsundaki durumu içler acısı, gerisini siz düşünün. Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.