ERKEN SEÇİM VE KÜLTÜREL EROZYON

Adnan Bahadır

Bugün iki konuya değinmek istiyorum. Bunlardan biri kuşaklararası inanç ve kültür erozyonu, diğeri de erken seçim konusu olacak. Aslında ilk konuyla ilgili tek bir yazı yazmak istiyordum ama bazı arkadaşlarımız üzerine alıp kırılır diye detaylı yazmaktan vazgeçtim. Kimsenin yaşam biçimi kimseyi ilgilendirmez. İsteyen istediği gibi yaşar, istediği gibi inanır buna saygı duyarım ancak konuşmaya sıra geldiğinde İslam’dan, Kuran’dan, davadan dem vuran bazı insanların yaşam biçimlerini gördükçe kınamıyorum ama emin olun çok üzülüyorum. Neden üzülüyorsun derseniz; bizim aldığımız eğitim ve kültür inandığımız gibi yaşamamızı gerektirmekte. İman ettiğimiz kitap fötr şapka değil ki başımızın üzerine koyup gezdirelim. O bir hayat biçimi, ona inanıyorsanız dediklerini yapmakla mükellefsiniz. Yok, ona iman etmemiş iseniz sorun değil istediğiniz gibi yaşarsınız kimse de bir şey diyemez. Bunları neden dediğime gelince; yıllardan beri tanıdığımız bildiğimiz hatta ataları, babaları bu şehrin maneviyat ve dava adamlığı noktasında sayılı insanlarından olan ve kendileri de İslami hassasiyetleri olan bazı insanların düğün derneklerini görünce üzüntüden gece gözüme uyku girmiyor. Bu insanların büyükleri sırf başı açık eş aldı diye oğullarını reddeden kuşağın çocukları. Şimdi yaptıkları düğün derneklere bakınca çocuklarının adeta iç çamaşırı gibi giysilerle resimler verip sosyal medyada paylaşmaları o insanların kemiklerini sızlatmakla kalmıyor bizim de ciddi anlamda canımızı acıtıyor. Adam din görevlisi, çocuklarının düğün merasiminin resmindeki resimlerini görünce küçük dilimi yutuyorum. Diyeceksiniz ki peygamberler çocuklarına istediklerini yaptıramadı da bu insanlara neden canın sıkılıyor? Eyvallah doğru ancak Allah, Kuran’da o peygamberlere onlar sizin ehliniz değildir deyip onların durumunu net bir biçimde ortaya koymuştur. Hem kendi ehlimizden olup hem de bu şekilde olması işi farklı bir boyuta getirmekte. Bundan beş altı yıl önce İdeolog İslamcılar diye bir köşe yazısı yazmıştım. Şimdi bunu biraz daha genişleterek Siyasal ve İdeolog Palavracı İslamcılar diye yazmam lazım diye düşünmekteyim. Amelsiz iman sonunda insanı sapıtır. O yüzden iman eden kardeşlerimden ricam amel noktasındaki mükellefiyetlerimizin gereğini yapmalarıdır. Yoksa neslimiz çok kötü noktada. Başkalarında suç aramayalım, suçlunun kendimiz olduğunu unutmayalım diyerek bu konuyu kapatmak istiyorum.

Gelelim erken seçim konusuna. Bu konuda şunu belirtmek isterim ki iktidar, erken seçime gideceği zaman kazanacağından emin olmak ister. Bugün seçim olsa AK Parti’nin oy oranı yüzde otuz sekizlerde, MHP’nin oy oranı yüzde sekizlerde. Yani Cumhur İttifakı toplamda yüzde ellinin altında. Hal böyle olunca iktidar seçime yanaşmaz. Muhalefet erken seçim istiyor ama doğrusunu arasanız onlar da iktidar olmaya çok hazır değiller. Cumhurbaşkanının oy oranı hala daha yüzde ellinin bir altında bir üstünde seyretmekte. Seçime gidecekleri zaman halkın gönlünü alacak bir icraat yapmaları gerekir ki seçime gitsinler. Şu anda halkı memnun edecek öyle bir çalışma da yok. Ekonomik hayattan tutun da sağlıkta yaşanan sıkıntılara, yerel yöneticilerin yaptıkları hatalardan bürokratların ve teşkilatların hoyratça davranışlarına varıncaya dek her şey çok kötü durumda. Bu şartlarda iktidarın seçime gitmesi kendi bindiği dalı kesmekten başka bir şey değildir. O nedenle ben erken seçim konusunda herkesten farklı düşünmekteyim.

Ne düşünüyorsun derseniz; 2023’e kadar seçim olmaz demiyorum zira bazı konularda sıkıntılar olduğu ortada, toplum bunalmış durumda ve değişiklik talebi var. Ancak muhalefet de ortaya ciddi bir şey koyamamış durumda. CHP’nin kilit bir oyu var, onu çok fazla yukarıya çıkaramıyor. İYİ parti MHP’den kopan oyları alıyor ama AK Parti’den kopan oylara talip değil. Meral Hanım, CHP’nin terk ettiği ulusalcı politikaları tercih etmekte. Oysaki AK Parti’den kaçan muhafazakâr tabanın oylarına talip olsa durum çok daha farklı olur. Yeni kurulan partiler de henüz istenilen performansı sağlayamadılar. O nedenle erken seçim çok şeyi değiştirmeyebilir. Kanaatimce siyaseti iyi okuyan ve toplum mühendisliğini de iyi bilen Cumhurbaşkanı, 2022 yılında bir atak yapıp sonbaharda baskın erken seçim yapabilir. Bu kadar uzun süre iktidarda kalıp yıpranmamak mümkün değil. İktidar olduğu günden bu güne değiştirdiği vekilinden belediye başkanına, bürokratından iş adamına o kadar çok düşman edinmiş durumda ki anlatamam. Sadece bu kesimin gizli muhalefetinin yüzde beş oya tekabül ettiğini unutmasınlar. Hükümette bir bakan değişikliği yaşanıyor tüm bürokratlar iktidar değişmiş gibi değiştiriliyor. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığında durum aynen öyle. Dersiniz ki AK Parti iktidardan gitti de başka bir parti iktidara geldi. Bakan yardımcılarından genel müdürlere, daire başkanlarından il müdürlerine pek çok yerin idarecileri değişti. Kenara konular insanlar nitelikli ve çevresi olan insanlar, bu tür değişikliklerin toplamında küstürülen insan sayısı yüz binleri buluyor. Hal böyle olunca da ister istemez bu tepkiler sandığa yansıyor. Erken seçim konusundaki düşüncelerimi de sizlerle paylaşmış bulunmaktayım. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.