Dünyada en çok öldüren ikinci hastalık olan kanser için erken teşhis ve etkin tedavi, hastaların hayatta kalma oranını yükseltiyor. "4 Şubat Dünya Kanser Günü" dolayısıyla derlenen bilgiye göre, kanser, vücudun hemen hemen her organında anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek, diğer organlara yayılmasıyla başlayabilen geniş bir hastalık grubu olarak tanımlanıyor. Oluştuğu dokuya göre isimlendirilen kanserin 200'den fazla türünün tespit edildiği biliniyor. Cilt, meme, akciğer, prostat, mide, kalın bağırsak (kolon), rahim ağzı (serviks) kanseri ve lenf bezi tümörleri, hastalığın en yaygın türleri arasında yer alıyor. "Habis tümör" veya "ur" olarak da adlandırılan kanser hastalığının, dünya genelinde en fazla ölüme yol açan ikinci hastalık olduğu belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı bir kuruluş olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) verilerine göre, 2020'de dünya genelinde 19 milyon 292 bin 789 kişiye kanser teşhisi konulurken, 9 milyon 958 bin 133 kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Kanser vakalarından 9 milyon 503 bin 710'u Asya ülkelerinde görülürken, Avrupa'da 4 milyon 398 bin 443, Kuzey Amerika'da 2 milyon 556 bin 862, Latin Amerika ile Karayipler'de 1 milyon 470 bin 274 ve Afrika'da 1 milyon 109 bin 209 kişiye kanser teşhisi konuldu. Her yıl yaklaşık 400 bin çocuk da kansere yakalanıyor. En sık görüler kanser türleri ülkeler arasında farklılık gösterirken, serviks, 23 ülkede en fazla görülen kanser türü olarak öne çıkıyor. 2040 yılında kanser teşhisi konulan kişi sayısının yaklaşık 28 milyon 887 bine yükselmesi öngörülüyor. Karaciğer, kolon ve rektum, akciğer, mide ve meme kanserleri, en fazla ölüme neden olan kanser türleri arasında yer alıyor. Kanser ölümlerinin yaklaşık üçte biri, sigara kullanımı, yüksek vücut kitle indeksi, alkol tüketimi, az meyve-sebze ile beslenme ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklanıyor. İnsan papillom virüsü ve hepatit gibi kansere neden olan enfeksiyonlar, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki kanser vakalarının yüzde 30'una neden oluyor.