Geçtiğimi cuma günü Samsun Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği'nin (SESOB) 2012 yılı olağan Başkanlar Kurulu toplantısı SESOB Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. 71 Oda başkanından 50 ye yakını bu toplantıya katılarak dertlerini ve beklentileri dile getirdiler. Yani yıl içinde sürekli yapmaları gereken şeyleri yıl sonunda tek toplantıda hallediverdiler. Dertler ve sorunlar evet ... Ya çözüm yolları ve bunlarla ilgili olarak yıl içinde yapmaları gereken çalışmalar? Her oda başkanının kendi temsil ettiği esnaflarla ilgili toplantı yaparak sorunları ve bunların çözüm yollarını ortaya koymaları, en azından çaba göstermeleri gerekmez mi? Esnaf odaları esnafın maliyeye kayıt olmak için üye olmak zorunda oldukları ve aidatları mecburen ödedikleri kuruluşlar olmaktan çıkmak durumunda. Esnaf kefalet Kooperatiflerinde gösterilen performanslar odalarda da gösterilmeli. En önemlisi Oda başkanlarının siyasi partilere üyelikleri de sınırlanmalı. Esnaflarla ilgili yasaları çıkartan iktidar partisi üyesi bir oda başkanının kendi üyesi olduğu partiye karşı çıkması ne kadar mümkün. Bir diğer konu da esnaf odaları başkanları içinde on yıllardır başkanlığını sürdürenler var. Başarının ölçülmesindeki kriterler nelerdir bilinmez ama, başkanlık koltuğunu yıllardır sürdüren esnaf odalarının üyelerinin durumuna bakmak gerekmez mi? Bir çok sorunu sadece yıl sonu toplantılarında sonuç raporu olarak sunmak sizce temsil ettiğiniz esnafın sorunlarını çözmeye ne kadar yeter. Adam A odası başkanı ... Ama o işi fiilen yapmıyor. Başka işleri var yüksek gelir getiren... Adına kayıtlı bir işyeri o meslekle bağı. Ama başkan... Hem de on yıllardır. Sürüm sürüm sürünen, ekonomik sıkıntılar içinde var olma mücadelesi veren esnafın derdini asla bilmez. Onu temsilen lüks salonlarda ya da rakı balıklı mekanlarda tartışır, verilen ünvanın tadını çıkarır. Sonuç? Gelinen noktada yayınlanan sonuç bildirisi ortada. Dert yükü. Nereye baksanız küçük esnaf için sorun. Teşvik beklentilerini karşılamıyor.Usta olana kadar destek bekliyorlar. Şoför esnafına belge işkencesi ve Samsun kamuoyunun bildiği daha bir çok işkence. Mantar gibi denetimsiz açılan ve bir o hızla kapatılan milli serveti heba eden işyerleri. Ve sonu olarak tek ve en önemli başarı: " Bürokrasiyi kaldırmışlar. Daha öncesinden kayıt için sicil müdürlüğüne müracaatta bulunan üyelerden; vergi levhası, kimlik fotokopisi, ikametgâh gibi birçok evrak istenirmiş. Fakat esnaftan bu belgelerin hiçbiri istenmeden sadece TC Kimlik numarası ile kayıtları yapılıverip, aidatlar kolayca alınıyormuş... Buna da şükür, esnaf bu kadar dert arasında vergi levhası, kimlik fotokopisi, ikametgâh gibi birçok evrakı vermek kolay mı? Bir çırpıda esnafın derdi hallolmuş.. Keşke hepsi öyle olsaydı....
Muhteşem Gündem
Başbakan Erdoğan Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili birkaç kelam ed,ince gündem muhteşem oluverdi. Memleketin sorunlarını bıraktık, iktidarı, muhalefeti, basını , bakanları velhasıl herkes Muhteşem gündeme takıldı. CHP 'Muhteşem' bir çıkış yaparak Başbakan'ın o sizlerine soru önergesi verdi. Kültür Bakanlığı Muhteşem Yüzyıl'ı Dünyada 150 milyon kişinin izlediğini yazdı. Ve bana göre Ana Muhalefet yine Başbakan'ın gündem değiştirme ustalığında ağa takıldı...
Silahlanma çağrısı ve kürt baharı
Muhteşem gündemde güme giden bir konu da BDP Van milletvekili Özdal Üçer'in , PKK'lı cenazesinde halka "silahlanın çağrısı" yapması. Bu yaygın basın organlarının önemli bir tanesinde iddia olarak yayınlandı ama yalanlanmayınca gerçek sayıyoruz. Memlekete bakın , tartışılanlara da ...
Ve bir başka haber: "Kürtler Kürt Baharı'na hazırlanıyor" Ve biz Muhteşem Süleyman Dizisini tartışıyoruz. Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem anlatıldığı gibi mi, değil mi ? diye. Dizi bu... Senaryoyu yazanlar o dönemi yalamadılar. Tutturdular bir hikaye sürdürüyorlar. Kanuni muhteşemmiş ve 30 yıl at sırtında fetihten fetihe koşmuş... Eğer Kanuni yaşasaydı, İktidarın yaşattığı sorunları, terörü, komşularla kavgayı, ekonomik sıkıntıları, yok dilen doğayı, su kaynaklarını görseydi ne yapardı ? Merak ettim de onu da tartışsınlar hazır takılmışken gündemin peşine..