Son yıllarda geçmişle hesaplaşmak, geçmiş tarih üzerinden politika üretip siyaset yapmak günün tabiri ile moda oldu.
Bunlardan biriside 1938 lerde asi ağaların aşiretlerin ayaklanmalarını ( isyanlarına) karşı devletin yaptırımını eleştirmek.
Nereden aklına gelir be kardeşim bunca sıkıntının arasında 70 80 yıl öncesi ?Bunca terör saldırıları yapılırken.
Ortadoğu (komşu ülkelerde halk birbirini vururken).
Avrupası, Amerikası ekonomik krizden nasıl çıkarız diye düşünüp alt alta üst üste toplantılar yaparken!
Koskocaman Van vilayeti yerle bir oldu 7.2 şiddetinde deprem ile canlar göçük altında yok mu bizi kurtaran derken kurtulanların da üşüyenleri bir kase sıcak çorba arayanları yerini yurdunu bırakıp göç etmek zorunda kalanları görmeyip sanki bütün bunlardan ilgisiz tamda fırsatı dercesine 1937 lerde bakın ne oldu demenin zamanımıydı be kardeşim?
Hadi açıldı bu mevzu bende bakayım dedim ötesinden berisinden bütün bu olayları tetikleyen ne olmuş ?
Doğrusuyla yanlışıyla .
Merhum İhsan Sabri Çağlayangil'e göre, 1937 yılında Singeç Köprüsü'nün açılışı yapılacak iken dünün Dersimi bu günün Tunceli' sinde bu köprünün bir ucunda güvenliği sağlamak amacıyla bir askeri karakol bulunuyormuş İsmail Hakkı adlı bir teğmen'in komutasındaki karakola isyancılar tarafından saldırı düzenlenmiş Karakol yakılmış ve 33 askerin tümü şehit edilmiş asilerce.
27 Mart 1937 tarihinde Tunceli-Erzincan yolundaki bir köprü Haydaran ve Demanan aşiretleri tarafından yakılır. Diğer Birlikler ile bağlantı kurulmasın diye asiler tarafından bölgenin telefon hatları kesilir. Jandarma birliklerine pusu kurulur. Paksa bucağı karakoluna baskın düzenlenir. Aşiret ağası Seyit Rıza bizzat Sin Karakolu'nun da basılması için asi milislere emir verir. Bölgedeki 9. Seyyar Jandarma Taburu'na da baskın düzenlenir. Kendi vatandaşlarından kurulu düzensiz gerilla kuvvetlerine karşı savaşmak üzere eğitilmemiş ve bu yönde bir hazırlığı olmayan askeri kuvvetler kendilerini korumakta zaafiyet içine düşerler. Birçok askeri birlik basılarak askerlerimiz şehit edilir ve yaralanır. Asiler Mazgirt Köprüsü'nü de tahrip etmişler. Kısacası bende bu olayların tetiklenmesine sebep olanların sorumsuzluğunu göz ardı edip hiçbir şey olmamış gibi sadece suçlama ile çocukça propaganda yapılmasına hem de hiç yeri ve zamanı olmadığı halde
Bu günde aynı şeyler olmuyor mu? PKK terör örgütü karakol, karargah basıp askerlerimizi şehit etmiyor mu?
Yollara mayın döşemiyor mu? Bir çok öğretmenimiz, mühendislerimiz ve emniyet mensuplarımız şehit edilmediler mi?
Okula giden yüksek öğrenim yapmak isteyen gençleri dağlara çıkartıp kendi örgütlerine katmadılar mı? (Ne yapacaksın okumayı eğitimi dercesine.)
Kara yollarının özel idarenin buldozerleri, araçları tahrip edilmedi mi?
Okullara çocuklarınızı göndermeyin diye kampanyalar düzenlenmedi mi? .
Kısacası dünde olduğu gibi bu gün kürt ırkçılığı yapılarak güneydoğu ve doğu Anadolu halkının eğitim seviyesini yaşam koşullarının refah seviyesinin yükselmesini engellemek isteyen hem dünün hemde bu günün feodel yapısından kaynaklanan ağalık aşiretlik birde üstüne üstlük dünün silahlı çeteleri bu günün PKK terör örgütü değil mi?
Eyvah eyvah diyesi geliyor insanın sanki bu günün bütün sorunlarını problemlerini bitirdikte köyümüzün ilçemizin, ilimizin bütün hizmetlerini tamamladık insanlarımızın yaşam kalitelerini artırdık eğitim seviyelerini yükselttik güllük gülistanlık içindeyiz de bakın biz ne kadar işler başardık ta geçmişte neler olmuş bir araştıralım dermiş gibi. Bazı toplum önderleri de düşünce özgürlüğü bu ne var onda demeye de getirdi işi. Düşünce özgürlüğünün tarihi algılaması ile ne gibi bağlantısı varsa.
Bakın bu arada bir arkadaşı hatırladım.
Benim güzel arkadaşım beyni dolu ufku açık oturup konuşurken mangalda kül bırakmaz cinsinden sapa sağlam yapmadığı yapamayacağı iş yok sanırsın ki bu adam her şeyi bitirmiş hiçbir sıkıntısı kalmamış.
Her şeyi yaparmış fakat bütün engeli babası dedesi imiş onlar kendisine tarla taban bırakmışlar hiç kafaları çalışmıyormuş ileriyi görmüyorlarmış o tarlaların arazinin üzerine babası bir fabrika yap saymıştı sağlamda bir villa birazda bankada para bırak saymıştı bak benim güzel arkadaşım neler yaparmış birde rahmetli babasının ömrü yetmemiş arkadaşı evlendirmeye o şimdi bekar ama konuşurken mangalda kül bırakmaz aslında iyidir bir kötü huyu varsa alışkanlık haline getirmiş devamlı geçmişini kötüler.
Kimse kusura bakmasında bende geçmişte şöyle oldu böyle oldu öyle olmalıydı böyle olmalıydı diye eleştirenlere benim güzel arkadaşıma benzetiyorum.
Eyvah eyvah diyorum onuda kaybettik.
En yakın depremde gördük neyin ne olduğunu bütün bu psikolojik ayrıştırmalara karşı bütün vilayetler bölgeler bir oldu hadi oradan dercesine .
Bu bütünlük ve beraberlikten canları sıkılmış olmalı ki akıllarına gelmiş böyle bir propaganda. .
Eh olacaktır böylede düşünenler köşemizdeki satırlarıma son verirken bu milletin birlik beraberliğini aynı zamanda bütünlüğünü kıskanan kendi çıkarları ve menfaatlerini korumak isteyen içte ve dışta insanlar olacaktır gerginlikten ve kaostan faydalanmak isteyenlere pirim vermemiz halinde acıyı sıkıntıyı ve göz yaşını dünde olduğu gibi yarında biz sıradan vatandaşların çekeceğini bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız diye düşünüyorum. eyvah eyvah demem ondandır.
Saygı ve sevgilerimle