FARK YÜZDE 15'TEN YÜZDE 37'YE ÇIKTI
Büyükekşi, reel sektör ve ihracat dünyası olarak, faiz oranlarının geldiği noktadan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Faiz oranlarındaki indirimlere rağmen, borçlanma ve borç verme arasındaki farkın 2.5 puanla aynı kaldığını belirten Büyükekşi, İlk indirimin gerçekleştiği Kasım 2008'de aradaki fark borçlanma faiz oranının yüzde 15'ine tekabül ederken, son yapılan indirimle aradaki fark, borçlanma faiz oranının yüzde 37'si olarak gerçekleşti. Bu gelişme, şirketlerimizin ucuz borçlanmasını engelliyor. Faiz indirimleri kadar önemli olan borçlanma ve borç verme faiz oranları arasındaki farkın zamanla daralmasını ve faiz indiriminin ilk başladığı zamanki yüzde 15 oranına gelmesini istiyoruz dedi.
SADECE İHRACATÇILAR DEĞİL TÜM TÜRKİYE KAYBEDECEK
Düşen faiz oranlarının, döviz kurlarına eskisi kadar destek olmadığına işaret eden Büyükekşi, dolar kurunda 1.50 lira seviyesinin, kendileri için kritik eşik ve hayati mesele olduğunu kaydetti. Büyükekşi, Kurdaki gelişmeler aynı yönde olursa sadece ihracatçılar değil, tüm Türkiye kaybedecektir. Biz bu noktada, Merkez Bankası'nın üretici ve ihracatçı dostu politikalarını sürdürerek, döviz kurunun daha gerçekçi seviyelerde oluşması ve ihracatımızın destekçisi olması için katkı vermesini bekliyoruz dedi. Büyükekşi, TL'nin istikrarının ve rekabetçi seviyesinin korunması için önceki dönemlerden farklı para ve kur politikaları uygulanması gerektiğini vurguladı.
ÜLKEMİZ SICAK PARA CENNETİ OLMAMALI
Dövüz kurunda istikrarın sağlanması için diğer kurumların da destek vermesi gerektiğinin altını çizen Mehmet Büyükekşi, Hazine Müsteşarlığının iç borçlanma stratejisiyle döviz talebine katkı sağlaması, döviz arzını sınırlaması, bu amaçla, döviz cinsi iç borçlanma itfaları için yine döviz cinsi yeni borçlanmaya gidilmesi gerektiğini kaydetti. Büyükekşi, Anayasa Mahkemesi'nin, yabancı yatırımcı ile yerli yatırımcı arasında uygulanan stopaj farkını gidermesi kararını olumlu bulduklarını ifade ederek, Ülkemiz sıcak para cenneti olmamalıdır. Kısa vadeli, döviz piyasasında istikrarsızlık yaratan hareketler yerine uzun vadeli yatırımları özendiren vergisel düzenlemeler olmalıdır. Yapılacak düzenleme kurda istikrarı desteklemelidir dedi.