Değerli dostlar,
Bir önceki yazımızda Fâtiha sûresini genel hatlarıyla tanıtmaya ve özellikle Kur"ân okumaya başlarken söylediğimiz e"ûzü cümlesinin anlamına dikkat çekmeye çalışmıştım. Bu yazıda ise Besmele hakkında bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum.
Besmele Fâtiha sûresinin ilk âyetidir. Besmele, "Alak sûresinin ilk âyetinde yer alan bismi rabbike tamlamasının ve dolayısıyla ilâhî vahyin ilk emrinin kimin adına yapılacağının açık cümleye dönüştürülmüş şeklidir. Besmelenin faziletine dair çeşitli rivayetler vardır. Bu çerçevede harf sayısının 19 olması ve Müddessir 74/30"daki cehennem görevlilerinin sayısının da 19 olarak belirlenmesi nedeniyle Besmelenin ateşten koruyuculuğu özelliğine dikkat çekilmiş, Besmele ile başlamayan her önemli işin sonunun verimsiz (neticesiz) olacağı belirtilmiştir. Buradan hareketle şunu söyleyebiliriz: Besmele, bir işin Allah"ın adıyla, Allah"ın adına, O"nun verdiği güç ve sağladığı imkanla, O"nun rızası ve hatırı için, işe O"nun adını katma duygusunu dile getirmenin, kısaca Allah"ı hatırda tutup unutmamanın en güzel itirafıdır.
Besmele"yi Rahmân ve rahîm olan Allah"ın adıyla şeklinde tercüme etmek mümkün olduğu gibi Rahmân Rahîm Allah Adına şeklinde çevirmek de mümkündür. Bu ifade ile insanlar, bir işe Allah"ın adıyla başladıklarını söyledikleri gibi, o işte Allah"ın rızasını gözettiklerini de ifade etmiş olurlar. Besmele"deki Allâh kelimesi, Yüce Allah"ın özel ismidir; herhangi bir kelimeden veya kökten türetil¬memiştir. Besmele"de Yüce Allah"ın iki sıfatı yer alır: Rahmân, Rahîm. Bu iki sıfat hak¬kında pek çok yorum yapılmış, kelimeler çeşitli yönler¬den ele alınarak iki kelimenin farklı anlamlar verdiği ıspatlanmaya çalışılmıştır. Her şeyden önce şu hususun bilinmesi gerekir: Yüce Allah, ilâhî vahyinin ilk sûresinde kendisini iki defa iki farklı rahmet ve merhamet sıfatıyla anlat¬maktadır.
Yüce Allah"ın merhametiyle ilgili olarak şu âyetleri hatırlatmakta yarar vardır: Allah insanlara çok şefkatlidir; çok merha¬metlidir (Bakara 2/143), Rabbiniz merhameti kendisine yazmıştır (En"âm 6/54), Rahmetim her şeyi kuşatmıştır (A"râf 7/156), Biz seni ancak ve an¬cak âlemlere rahmetimiz gereği gönderdik (Enbiyâ 21/107), Allah size merhamet (yardım) ediyor; melekleri de (Ahzâb 33/43). Bu ve benzeri âyetlerde Yüce Allah, kendisini hem merhametin kaynağı hem de merhamet eden varlık olarak tanıtmıştır. Dolayısıyla hem Rahmân, hem de Rahîm sıfatı, O"nun merha¬metinin iki yönünü oluşturmaktadır diyebiliriz.
Rahmân ve Rahîm sıfatlarıyla ilgili şu son değerlen¬dirmeyi yaparak yazımızı toparlamak istiyoruz: İnsanın doğumundan ölümüne kadar çeşitli şartlarda hayat sürdüğünü bilmekte, görmekte ve bizzat yaşamaktayız. Şartlar bazen sıcak, bazen soğuk, bazen ılık, bazen tipi, bazen sağnak yağışlı, bazen kar yağışlı, vs. şeklinde ger¬çekleşmektedir. İnsanın bu şartlarda her zaman mem¬nun ve rahat olması veya herkesin eşit derecede mem¬nuniyet içerisinde olması mümkün değildir. Bu nedenle benzer şartlarda yaşamalarına rağmen çeşitli şikayetle¬rin dile getirildiğine defalarca şahit olmuşuzdur.
Hayatın en rahat dönemi insanın doğumundan ön¬cesine aittir. Yüce Allah"ın: En güçlü, en sağlam yer (Mü"minûn 23/13; Mürselât 77/21). ifadesini kullandığı bu yer ana rahmidir. Rahimdeki sıcaklık ve korunaklılık, insan hayatı için tam bir mü¬kemmellik arz etmektedir. İşte insanın en rahat ve mu¬hafazalı yeri olan rahim/ehrâm (rahim/rahimler) ile Yüce Allah"ın bu ilk sûrede iki defa zikrettiği Rahmân ve Rahîm sıfatları da aynı anlam kökünden, yani merhametten gelmektedir. Annenin yavru¬suna şefkatinin kat kat fazlasını Yüce Allah"ın, kullarına beslediğinde hiç şüphe yoktur.
Yüce Allah"ı merhametiyle tanımak ve tanıtmak amacıyla O kendisini bu iki sıfatıyla bize anlatmış, biz¬den de aynı doğrultuda eğitim yapmamızı istemiştir. Dışlayan, azap etmek için fırsat kollayan, kullarına azap etmekten zevk alan bir varlık olarak değil de merhameti bütün yaratılmışları çepeçevre kuşatan bir Allah anlayı¬şını topluma kazandırmak durumundayız. Sürekli ya¬kan ve azarlayan Allah motifi yerine, seven, şefkat ve merhamet eden, koruyup kollayan, ödüllendirmede sınır tanımayan, şefkatle anılan, bağışlayan bir Allah moti¬fiyle O"nu tanıtmak zorundayız; çünkü O, kendisini böyle tanıtmaktadır. Rahmân ve Rahîm sıfatları bize bu anlayışı vermek için ilk sûrede iki kez yer almış, hatta Besmele"de, dolayısıyla Kur"ân"da Allah"ın ilk iki sıfatı olarak zikredilmiştir.
Yüce Allah"tan Rahmet ve merhametini sizden, bizden ve bütün yaratıklardan esirgememesini diliyorum. Hoşçakalın.