FÂTİHA SÛRESİ HAKKINDA BAZI AÇIKLAMALAR (1)
Değerli dostlarım,
Bu yazımızda sizlere Fâtiha sûresi ve Kur"ân okumaya başlarken çekmek zorunda olduğumuz e"ûzü cümlesi hakkında bazı hatırlatmalar yapmak istiyoruz. Fâtiha sûresi Mekke"de indirilmiştir ve 7 âyettir. Bu sûre, Kur"ân"ın bütünüyle bir anda indirilmiş ilk sûresidir. Daha önceden "Alak, Kalem, Müzzemmil ve Müddessir sûrelerinin ilk grup âyetleri indirilmiş olsa da bütünüyle ilk indirilen sûre Fâtiha"dır. Fâtiha"nın Fâtihatü"l-Kitâb (Kitabın başı, açılışı, girişi), Sûretü"l-Hamd (Övgü sûresi), Ümmü"l-Kur"ân (Kur"ân"ın anası, özü), Ümmü"l-Kitâb (Kitabın özü, esası, anası), Esâsü"l-Kur"ân (Kur"ân"ın aslı, özü, temeli), eş-Şifâ" (İnançsızlıklara şifa), el-Vâfiye (Yeterli olan), el-Kâfiye (yeterli, tamam), el-Kenz (Hazine), es-Salât (Namaz, dua), Sûretü"d-Du"â" (Dua, iltica sûresi), es-Süâl (İstek, talep), eş-Şükr (Şükür), es-Seb"u"l-Mesânî (Tekrarlanan Yedili) gibi isimleri vardır.
Fâtiha sûresi, Kur"ân"ın özü, özeti, girişi, önsözü, esası, hazinesi ve anası mesabesindedir. Fazileti hakkında oldukça fazla sözün söylendiği Fâtiha sûresi Kur"ân"ın âdeta projektörü gibidir; hemen hemen her âyeti pek çok âyet ve sûreyle ilişkilidir. İlk âyeti Besmele olan Fâtiha"nın üç ana konusu vardır: Hamd, Tevhid ilanı ve Dua.
Hz. Peygamber, Fâtiha sûresini namazın ayrılmaz parçası olarak nitelendirilmiş, Fâtihasız (Kitâbın Fâtihası olmadan) namaz olmaz buyurmuştur (Müslim, Salât, 34). Kıraatsiz namaz nasıl olmazsa, Fâtihasız da kıraat yeterli olmaz. Birbirini tamamlayan bu unsurları bir ve bütün olarak kabul edip vücut organlarını pisliklerden temizlemeyi namazın şartı kabul ettiğimiz gibi manevî kirlilik demek olan şeytanın vesveselerinden uzak durmak için de isti"âzeyi (E"ûzü billâhi mine"ş-şeytâni"r-racîm) gerekli görmek zorundayız. Su ve abdest nasıl ki organları temizliyorsa isti"âze de niyetleri ve kalpleri arındırır.
Yüce Allah"ın Nahl 98. âyette ifade ettiği: Kur"ân okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah"a sığın emri gereği bu sûreye de Kur"ân"dan herhangi bir âyeti okumaya da isti"âze (Allah"a sığınma) ile başlamak gerekir. Allah"a sığınmak, insanın sahipsiz bırakılmadığını bilmesi ve moral depolaması açısından son derece önemlidir. Bu arada A"râf 200, 201, Mü"minûn 97, Nâs 4-6. âyetlerin açık işaretiyle devamlı olarak onu haktan saptırmaya çalışan şeytana karşı en güçlü korunmanın Allah"a sığınmakla elde edileceği bilinci de insana kazandırılmak istenmektedir. Şeytanın vesveselerine karşı asıl panzehir Allah"a sığınmadır. O sığınma bir zırh gibi kendisine gelen etkilerden kişiyi korumakta, Allah"la birlikte yaşamanın huzurunu insana kazandırmaktadır. İsti"aze, aslında bir işi kimin için ve niye yapmadığını bilmek, kime karşı bir duruş ortaya koyduğunun farkına varmak ve işi rastgelelikten kurtarıp bilinçli bir içeriğe kavuşturma niyeti ve eylemidir. Kur"ân"ın aydınlık dünyasından ve eşsiz mesajlarından yararlanabilmek için böyle saf, arı-duru bir niyete sahip olmak, farklı beklentilerden uzak, tamamen hakikati elde etmeye kilitlenmiş bir tutum sergilemek zorunluluktur. Eli kirli birinin başka bir yeri o kirli elle temizlemesi nasıl mümkün değilse ve önce kendi elini temizlemek zorundaysa aynı şekilde niyeti temiz olmayan birisinin de Kur"ân"ın hakikatlerinden yeterince yararlanması mümkün değildir. Önyargılara kapılmamanın önşartı bir işe önyargısız başlamaktır. Bu nedenle isti"âze böyle bir niyet berraklığını ortaya koymak ve şeytana karşı mesafeli olmayı deklere etmektir.
Kur"ân"ı ve Fâtiha"yı okuyup anlamaya başlarken e"ûzü cümlesini söylemek, doğru bir yönelişin ilk işaretidir. Daha sonraki yazılarımızda nasip olursa yine bu sûreden söz edeceğiz.
Fâtiha"yı ve Kur"ân"ı doğru anlayanlara selâm olsun.