Olaylara hangi pencereden baktığımıza bağlı.
Yeni girdiğimiz yıl bütün dünyada farklı farklı felaketlerle başladı,devam da edeceğe benziyor.
Avustralya'da aylardır kontrol altına alınamayan yangınların ardından ülkeyi toz fırtınası, dolu ve sel felaketleri vurdu.10,3 milyon hektardan fazla alan ve 2 bin 600' den fazla ev helak oldu.28 kişi öldü,1,25 milyar hayvanın da öldüğü söyleniyor.Gerçekten dehşet verici.Ama Avustralyanın hayvanlara yaşattığı dehşet de ayrı konu.
Endenozyada şiddetli mason yağmurlarında sel ve toprak kaymalarında 53 kişi hayatını kaybetti,200 bin kişi evlerini terk etti.
Şimdi hepsini gölgede bırakan bir diğer felâket Çin'de yaşanan virüs salgını.Korona virüsü adı verilen salgın bir anda odakları uzak doğuya çevirdi.Doğu Türkistan'da bir milyona yakın Uygur Türküne ve azınlık müslümanlara yaptığı eziyetlerle konuşulan Çin şu anda çok büyük bir sorunla uğraşıyor.Ölü sayısının 800'ü geçtiği söyleniyor. Dünyanın çeşitli bölgelerine yayılan korona virüsü Çin'in ve dünya kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi oldu.Çin ekonomisi darbe yedi.Çin'in karantina altındaki Whan şehrindeki 11 milyon insanı feda ettiği söyleniyor.Ne kadarı gerçek bilemem.
Ülkemizde ise önce Elazığ'daki 6.8 şiddetindeki deprem yüreğimizi ağzımıza getirdi.Günlerce haberlere odaklandık.Ardından peşpeşe Van'daki çığ felâketi ve uçak kazası.Çığda hayatını kaybeden 41 şehidimiz birden yüreğimizi dağladı.Allah rahmet eylesin.Uçak kazasına gelince ucuz atlatılmış bir felâket bence.Bu olaya ne sebep oldu bilinmiyor.Pilot mu suçlu,kule mi?Yoksa şirket ihmalleri mi söz konusu.Pegasusun bakım konusunda ihmalleri olduğu söyleniyor.Bakalım önümüzdeki günlerde gerçekler örtbas edilmezse öğreniriz.
Yaşanan bu felaketlerin çoğu doğal felaket deyip geçsek de insanoğlunun parmağı ve ihmali var.Hatta bitmek bilmeyen ihtirasları var.
Nasıl mı?Onu da bir diğer yazımda anlatırım inşallah.