Özgürce, hiçbir tekniğe ve mekanizmaya bağlı olmadan, insanın insana bağlılığını öngörmeden insanca üretilen düşünceler silsilesidir; "felsefe..!"
İnsanoğlunu toplum ilişkilerinde düşünce içerisinde olmaya iter; riyakar-
lıkla gelen şeytani duygulara karşı, güvenlik duvarı oluşturur.
Beyin hemisferlerindeki ahengi ve çapraz orantıyı uyarır, insanoğlunu her
hangi bir düşüncesizlik gibi yanılgılardan çeker alır. Felsefe bir ilahi güç
değildir fakat, ilahiliğin insani ve dünyevi ödevlerini kişilere hatırlatır.
Örneğin, neyazık ki dünyada özellikle ülkemizde felsefe sadece okullarda
kalınca; dinin öğretileri de özde ilahi bir ödev olmaktan çıkar hale gelir ve artarak çoğalan, hatta cadde ve sokaklarda sadece görsel bir şölen şekline
dönüşen ibadet bizi aldatır. Bir manzaradan öteye de gitmez!
Felsefenin olmadığı bir ortamda insanoğlu duygu ve düşünceden uzak ve
insani sevginin dışında olunca Allah'a ulaşamaz.
Böyle durumlarda kişi makamında dahi, "benliği için yaptıklarını" iyilik ve
lutuf olarak gösterir, alkışlar alır. Haz duyar!
"Benliği için başardıklarını" toplum için gösterme aldatmacasına düşer ki, övgülere, ödüllere, plaketlere,şahsi gurur ve dahi cemaatla yükseliş, "ben"
liğini kaplar ilahi adaletten ziyade kendi adaletini uygulamaktan zevk alır.
Yükseldiği yerden düşmekten korkar hale gelir, kendisini uyaranları özel
adaletiyle yargılar. Alkış ve övgüyle elde edilen servetler, sınıfsal uçurumlar
halkı artık, "bir lokma bir hırka" ya rıza göstermeye itmekte ve kişilik eroz-
yonuna uğratmaktadır. Sermaye ve para çok sevdiği bu ortamın bozulmasını
hiç istemez. Kaz gelen yerden tavuğu esirgemez, dağıtır da dağıtır.
Terör,cinayet, kavga, husumet, namus,ekmek,iş,emek,alınteri, hak, adalet, sanat, edebiyat, dostluk, arkadaşlık... kardeşlik...nasihat...anne, baba gibi
insani değerler ve insanlık düşmanı kavramları birbirine ölçü haline getirir.
Bu ölçü"herşeyin bir fiyatı var;" noktasında ise burada "FAŞİZM" besleniyor demektir.
Onur ve haysiyetin, öğreti olmaktan çıktığı ortam "felsefenin yok olduğu"
insanlık için yapılan çalışmaların, dernek ve sendikaların, sivil toplum örgüt
lerinin ve gönüllülerinin, flozofların, özgür din görevlilerinin engellendiği ortamdır." Mutluluk egemenler tarafından tüketildiği, toplumla paylaşılıp
çoğaltılmadığı ortamlardan ve ülkelerden kaçar ve orada "faşizm" yaşar,
gelişir..!
(devam edecek) Saygılarımla!