FESATLIK

Sami Kesmen

Müslümanlar kardeştir. Bu ilan, Yüce Rabbımız tarafından yapılmıştır. Peygamberimiz de, Müslümanların kardeş olduğunu hatırlatmış ve kardeşlik hukukunun gereklerini tek tek de saymıştır. İslamı tercih eden Müslümanların yaşamlarıyla ilgili yol haritasını Yüce Mevla belirlemiş, Hz. Peygamber (s.a.v.) de usulünü göstermiştir. Peygamberimiz veda hutbesinde, kendisinden sonra Kur’an ve Sünnete itibar edilmesi halinde Müslümanların ve  bu değerlere itibar eden insanların sapıklık ve dalalete düşmeyeceklerini bildirmiştir. 

Kur’an mesajının canlılığını ve tazeliğini muhafaza etmesine, Peygamberimizin sünnetinin her kademede kendisini hissettirecek gücü bulunmasına rağmen Müslümanların gaflet ve yanlış içinde bulunması izah ve kabul edilemez. Müslümanların birbirleriyle ilgili ilişkilerini İslam’ın kardeşlik anlayışı ve bu anlayışın ortaya koyduğu hukuk belirler. Ancak, hem Kur’an hem de Hz. Peygamber (s.a.v.) kardeşlik hukukunun üzerinde  ağırlıkla durmasına rağmen Müslümanların genelde ve özelde kardeşlik hukukunun gerekleri konusunda acziyet yaşadıkları görülmektedir. 

Kardeşlik hukukunu zedeleyen davranışların başında hasetlik, diğer bir ifade ile fesatlık ve çekememezlik gelmektedir. Müslümanlar, diğer Müslümanın veya Müslümanların sahip olduklarını hazmetmekte sorun yaşamakta ve bu nedenle de fesatlık göstererek  olumsuz eleştiriler yapmakta, Müslüman kardeşinin varlığını sindirememektedir. Eleştiriler genellikle, ya hasbi, ya hamasi, ya hasabi, ya da hesabi olarak yapılır. 

Hasbi eleştiri yapanlar yanlışları ve eksiklikleri söylerler ki; eli de, gönlü de öpülür böyle kimselerin. Diğerlerinin yaptığı ise hasetliktir ki, hasetlik Allah (C.C.)'ın taksimatına razı gelmemektir. Eleştirilerinde ya duygusallık, ya düşmanlık, ya da hesap(menfaat ve çıkar kaygısı) vardır. Bunlardan ne kendilerine ne de topluma hiç bir fayda gelmez. Söylediklerine de itibar edilmez. 

Fesatlık iyi amelleri de bitirir. İyi amelleri bile bitirdiği Peygamberimiz tarafından bildirilen bir tavrın sahiplerini, yaptıkları bu tavır yok eder. Kendileriyle kavgalı, arkadaşlarıyla düşman, dostlarıyla perişan, ailesiyle huzursuz, toplumundan da kopuk hale getirir. Onlar için, dua etmekten başka da yapılacak şey yoktur.

Peygamberimiz, zalimlere de yardım ediniz ki zalimliklerini önleyerek, günahlarını azaltmış olursunuz tavsiyesinde bulunmuştur. Peygamberimizin tavsiyesi ümmeti için emirdir. Bu emir gereği fesatlık edenler için de Müslüman olarak hayır dua etmek en uygun tavır olacaktır.

Müslüman, diğer Müslümana gıpta eder ama hasetlik edemez. Gıpta; karşı taraf için dua, sahibi için de şükür'dür. Fesatlık; başta kişi olmak üzere, toplumu kemiren hastalıktır. Sahibi için ruhsal bir sorun  toplum için de huzursuzluk nedeni'dir. Nimette başkasını, külfette kendini tercih eden Müslüman, imanın tadına, kardeşlik hukukunun lezzetine vakıf olmuştur. 
Fesatlık büyük günahtır. Mü'min; fesat olamaz. Allahı ilah kabul eden bir insan, inandığı ilahın taksimatına itiraz edemez. Yaratılışın kulluk vesilesi olduğuna inanan Mümin, karşılaştığı her durumun kendisi için imtihan olduğunu bilir. Arkadaşını, komşusunu, dostunu, kardeşini kıskanan, fesatlık yapan imanının sorgulamalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.