Başbakanlık,
MGK'nın Fethullah Gülen'i de kapsayan ;
irticayla mücadele kararlarını ;
28 Ekim 2004'ten itibaren ;
hayata geçirmişmiş.
hükümetin Yok hükmünde,
hiç uygulanmadı dediği
2004'teki MGK'nın
irticaya karşı mücadele kararları
Başbakanlık Müsteşarı;
Ömer Dinçer imzası ile
uygulandığını ortaya çıkmışmış.
MGK'nın
İrticai Faaliyetlere Karşı Mücadele
kararları,
25 Ağustos 2004'teki
MGK toplantısından
hemen iki ay sonra
28 Ekim 2004'te
uygulanmaya başlanmış.
2005 2006 yıllarında da
uygulamalar devam etmişmiş.
Hatta;
ayrıca irticai faaliyetler içinde oldukları
tespit edilen vakıf ve derneklerle ilgili
yasal işlemlerin süratlendirilmesi,
Üniversite gençliğini hedef alan ve;
birebir diyalog yönetiminin uygulanacağı
geniş kapsamlı psikolojik harekat planı
yapılması talep edilmişti.
Ben de o tarihlerde;
Sizler de o tarihlerde sağ idik;
Sağ idiniz.
Bunları biz de televizyonlardan seyrettik.
Ama bir de İlhan Coşkuner;
Erzincan Başsavcısıydı;
Neler yapmadı ki!
Adını JİTEM'e;
ilk kez soruşturma açarak duyurdu,
'Cüppeli Ahmet Hoca'nın da
aralarında bulunduğu
69 kişiye yapacağı
operasyon
Erzurum özel yetkili savcısına takıldı.
Elindeki son dosya;
Fethullah Gülen'le ilgiliydi
Başsavcı olarak görev yaptığı Erzincan'da
İsmailağa cemaatine yönelik
operasyona başlayarak adını duyurdu.
Ne etz unutuyoruz.
Erdoğan hükümeti
o zaman neler yapmadı ki!
Bunları biz adım adım seyrettik.
Ey Fethullahçı kardeşlerim;
Geçenki yazıma ağlamaklı yorumlar yapan;
Zavallı poziyonuna bürünen okurlarım;
Siz yaşamadınız mı?
Erdoğan hükümeti kefeni koltukta;
Erzurum başsavcısına emir vermedi mi?
Cihaner'i tutuklamadı mı?
Eski Seyfi Oktay'ın Yargıtay'ının
dalavereleriyle;
serbest bırakılmadı mı?
Vatan haini rolüne düşen Cihaner'i;
Kılıçdaroğlu koltuklayıp;
Milletvekili yapmadı mı?
Kurtarmadı mı?
Bu operasyonların tamamında;
Fethullahçı cemaati
Dershanelerini kurtarma;
Çabaları değil miydi?
Hoca Efendi'ye soruyorlar;
Erdoğan için;
Aynı Kılıçdaroğlu şimdi;
"Bugün hala;
bu kararların gereğini yerine getirmek için
çalışıyor.
Birbirimizi kandırmayalım" dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin
ikili oynadığını gösteren bir belge! diyor.
AKP çevrelerinden.
'O günün şartları zordu,
mecburen imzaladık',
'İmzaladık ama gereğini yapmadık'...
Gerçeği dillendirildi.
Gayet doğrudur;
Merhum Erbakan Hoca da
28 Şubat kararlarını;
Zoraki imzalamamış mıydı?
Fethullah Hoca da
Olayın üzerine körükle gidiyor;
Acaba bunu bile
nasıl bir hüsn-ü zan yorumuna
bağlayabilirim?
Bir şey bulamadım şu ana kadar"
diye konuştu.
Sineye çektiğimiz,
ama zatında hazmedilemeyen şeyler var.
Sabrın gereği, onları sineye çekiyorsunuz,
yutkunuyorsunuz;
Çünkü boşaldığınız zaman,
çoklarını kırıp geçirmeniz,
rencide etmeniz söz konusu.
Başkalarını kırmayayım diye,
hazmedilmeyecek şeyleri
atıyorsunuz içinize;
bu defa siz kırılıp dökülüyorsunuz dedi.
Bakınız Hoca;
Resulüllah'ı nasıl diline doluyor;
İnsanlığın İftihar Tablosu sav:
İbadetin en güzelini arıyorsanız,
mü'minler hakkında
hüsn-ü zan etmektir buyuruyor.
Derken mümin Tayyip Erdoğan da
MGK kararlarını uygulamış;
Ama biz hüsn-ü zan beslemek zorundayız;
Demeye çalışıyor.
Çok ayıp! Eğer hükümet o kararları
Uygulasaydı;
Ne dershane kalmıştı;
Ne de Fethullah Hoca!
Ama Hoca şunu unutuyor;
Bu MGK üyeleri şimdi Sivri cezaevinde;
Devleti yıkan terörist sucuyla yargılanıyor.
Maalesef Fethullah Hoca;
Hala Kılıçdaroğlu kafasında!...