Fitnelerle iç içeyiz. Fitne ile karşı karşıya olmayan hiçbir kimse yoktur. Öyleyse ! Fitneye karşı tedbir almak gerekir. Fitneye karşı Kur’an ve Peygamberi mesajlara kulak vermek ve gereklerini yerine getirmek tedbir olarak yetecektir.
Yüce Allah Enfal suresi 39. ayette; “Yer yüzünde fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah’ın oluncaya kadar uğraşın, çalışın” Hucurat suresi 6. ayette; “Gelen haberleri araştırın” Hucurat suresi 9.ayette; “Zannın çoğundan sakının.” Rad suresi 2.ayette; “Allah için bir kavmin elindeki nimeti, o kavim kendi kendini bozmadıkça bozmaz.” En’am suresi 73.ayette; “Kafirler bile birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz bunu yapmazsanız, yer yüzünde fitne çıkar, bozgun olur.” Maide suresi 105.ayette; “Ey İman edenler siz kendinize bakın, siz doğru yolda oldukça sapmış olanlar size zara veremezler.” buyurmaktadır.
Peygamberimiz de; “Fitneye azıcık meyledenin üzerine fitne süratle gelir. Fitne ortamında dilini oynatmak, aynen kılıç oynatmak gibidir.” “Karışıklık zamanında ibadet etmek, benim yanımda hicret etmek gibi sevaptır.” “Bir kısım ayak takımıyla karşı karşıya kalırsanız. Güzel bulduğunuz şeyi yapın, kötü bulduğunuz şeyi terk edin. Kendi yakınlarınızın hallerini düzeltmeye yönelin. O ayak takımı ve onların işleri ile uğraşmayın.” buyurmuştur.
İslâm, bütün hayatımızı kapsamalı, İslâm kardeşliği Allah’ın ve Rasulü’nün istediği şekle getirilmeli, bir ve beraber olarak düşman oyunları bozulmalıdır. Fitneye malzeme olunmamalı, fitnecilere istismar konusu malzeme verilmemelidir. Son zamanlarda ülkemizin gelişmesi, insanımızın şuurlanması karşısında şer güçler ayağa kalkmış, iftira kampanyaları artmış, sinsi ve siyonist oyunlara hız kazanmıştır.
Kur’an’ın son surelerinde ifadesini bulan, şeytanın şerrinden Allah’a sığınıldığı gibi fitnenin, fitnecinin ve kötü kimselerin şerrinden de Allah sığınılmalıdır. Peygamberimizin ifadesiyle; “Dua mü’minin silahıdır” dua ve niyazlar bizi koruyacaktır.Fitneye dikkat etmeyene fitne çabuk bulaşır. Kim merak edip fitneyi görmek isterse, fitnenin kahrına uğrar. Fitne ortamında iyiliklere ve ibadetlere sarılmak, insanı fitne ateşinden koruyacaktır. Eğer fitneye ve fitneciye yapılacak bir şey fitneye sebep olacaksa, fitne de fitneci de yalnız bırakılmalıdır. Fitneyi konuşmak, yaymak, fitnenin başkalarına zarar vermesine ve fitnenin büyümesine neden olur.
Fitne, yanlışlardan beslenmektedir. Fitnenin şerrinden kurtulmak için, doğru ve doğrularla beraber olmak şarttır. İçinde bulunduğumuz süreç; fitne ve fesadın ortaya çıktığı bir dönemdir. Dinimizin, ülkemizin, insanımızın, ailemizin ve şahsımızın üzerinde; karşı taraf olarak konumlandırılan her toplum, grup ve kişilerin hesapları söz konusudur. Kendimizi ve ülkemizi koruyarak yolumuza devem etmek için, doğru kararlar ve verip doğru adımlar atmak gerekir. Küfrün tek millet olduğu ilahi bilgisinden hareketle, kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinin en doğru yol olduğu gerçeğini de dikkate alarak, dini ve milli menfaatlarımızı göz önünde bulundurup öyle hareket etmeliyiz.
Allah mutlaka doğruların yanındadır. Allah kimlerin yanındaysa, onların kurtulması ve korunması da haktır. Yeter ki hata yapılmasın. Fitne ortamlarından uzak durmalı, şahit olunan fitne ortamlarının kurutulması için ne gerekiyorsa toplumsal ve bireysel olarak yapılmalıdır.