Kur’an-ı Kerim insanların dünya yaşamlarını düzenleyen ve ahiret hayatı ile ilgili bilgi veren İlahi bir kitaptır.
İlahi kitaplar ve Peygamberler olmasaydı insanlar sapıklıktan kurtulamazlardı.
İnsanlığı zulmetten nura çıkaran Kur’ani mesajlardır.
Birey, toplum ve insanlık için neler zararlı ise Kur’an onları yasaklamıştır.
Yüce Allah nelerin yapılmasını emretmişse mutlaka insanlık için onlarda hayır vardır.
Yazımıza başlık yaptığımız “Fuhuş ve Zina” da dinimizce yasak kılınan fiillerdendir.
Fuhuş; her türlü hayasızlığın ve iffetsizliğin ifadesidir.
Zina; aralarında nikah bağı bulunmayan kadın ve erkeğin cinsel beraberliklerine denir.
Fuhuş ve zina; toplumun sadakatini ve ailenin huzurunu bozan kusurlardandır.
Bunlar ayrıca büyük günahlardan sayılır.
Şehveti, nefsin arzusu için kullanmak zinayı tetikleyen bir anlayıştır.
Halbuki ! Şehvet nefis için değil, nesil için yaratılmış bir duygudur.
Zina yolu ile nefsini dinlendirmek isteyenler, hem neslini hem de nefsini ifsat ederler.
Nefsin ıslahını arzulamak nikah akdini de beraberinde getirir.
Nikahsız beraberlikler, bereketi kaldırır.
Allahın emrettiği nikahta, mutlaka hikmetler ve ibretler söz konusudur.
Ailenin çekirdeğini eşler oluşturur.
Sağlıklı nesiller de aile yuvasında yetişir.
Geleceğin toplumunu oluşturacak çocuklar, ilk terbiyelerini aile yuvasında alır.
Ailede sevgi varsa huzur da vardır.
Aileleri dağıtan sevgisizliktir.
Sevgisizliğin nedeni de zina ve fuhuştur çoğu kere.
Bu günahlar nedeniyle aileler dağılır. Çocuklar perişan olur.
Bunun için de, zina’ya yaklaşmak Kur’anda yasaklanmıştır.
Zinaya götüren bütün etkenler haramdır.
Cinsel içerikli bakışlardan tutun, karşı cinsleri birbirine yaklaştıracak tüm tutum, davranış, söz ve giyimler haramdır.
Bunlar sadece cinslerin biri için değil, hem erkek hem de kadın için geçerlidir.
Zinanın suçlusunu kadınlar olarak işaret etmek son derece yanlıştır.
Kadınlar sadakat peşinde koşar, erkekler de çoğu kere şehvetlerinin peşinde.
Kadınlar güvenirler, erkekler istifade ederler.
Eğer bir yerde şikayetçi olduğumuz zina söz konusu oluyorsa, her iki cinsinde eşit derecede sorumluğu vardır.
Fuhuş ve zina, insanların toplum içerisinde itibar ve güvenlerinin de zedelenmesine neden olur.
Nefsin ıslahı için zina değil nikah esastır.
Zina ile dizginlenmeye çalışılan nefis aksine azgınlaşır ve kontrolsüz hale gelir.
Bunun için de Kur’an, nefis ve hevalarını ilah edinenlere işaret etmektedir.
Nefsini İlah edinenin sonu perişanlıktır.
“Zina çok kötü bir iştir” tarifi Yüce Rabbımıza aittir.
“Zina eden kişi bunun mü’min olarak yapamaz” hatırlatması Hz. Peygamberindir.
Zina büyük günahlardandır.
Günümüzde birbirlerine beşeri ve cinsi muhabbet duyanların süreç içerisinde cinsellik yaşadıklarına şahit oluyoruz.
Nikahsız başlayan böyle beraberliklerin hüsranla sonuçlandığını da duyuyoruz.
Haram üzerine mutluluğun inşa edilemeyeceğini Kur’ani ve Peygamberi hakikatlerden biliyoruz.