G8'i Masaya Yatırdık!

         Geçen ay G8 zirvesi yapıldı.Gezerken sömürmeye,sömürdükçe gezmeye doyamayan ve G8'in katılımcılarından olan büyük(!) ülkelerin büyük(!) liderlerini doyurabilmek için bu zirvede çıkan yemek listesini bu yazım için,anahaber bültenlerinden yakalamaya çalıştım.Bir bakalım neler gelmiş ağımıza:Deniz kestanesi,füme somon,yengeç çorbası;evet ağımıza gerçekten de baya pahalı şeyler takılmış,devam edelim;avokado,mantarlı kuzu rosto,karamelli fıstıklı fantezi peynir tabağı,beş çeşit şampanya...
Bu zirvenin konusu "Açlık Krizi" idi ve acı gerçeği söyleyelim hemen,Etiyopya ve Tanzanya gibi fakir ülkeler ve liderleri davetli olmadığı için bu ülkelerin liderleri bile bunlardan tadamadı!
         Ama düşündükçe düşünüyor insan; mesela Etiyopya'nın çağrılması önerisini bile getirmediğini düşündüğüm Fransa,yüz yıllar boyu hangi ülkeleri sömürerek zenginleşti? Nasıl büyüdü de G8 ülkeleri içinde yer aldı? Atalarının Cezayir'de,Tunus'ta,Fas'ta yaptıkları... Belki de İngilizlerden,Almanlardan bahsetmeliyiz,onların liderlerinin de alınları ak,başları dik olmamalı bu konuda;fakat liderlerinin tabakları büyük olasılıkla füme somon ve mantarlı kuzu rosto ile doluydu o sırada!
Dünyanın kaynakları kendi kendine yetebilecek durumdayken,bu ülkelerin o zamanki liderlerinin aynen şimdiki torunları gibi gözleri sınır tanımaz bir şekilde sermayelerini genişletebilecekleri alanlara dikiliydi.O zamanlar elmas,altın;sonra kömür;şimdiyse petrole hedefli projeleri vardı;gemileri,demir yolları ve jetleri hep bu istikameti takip etti.
        Aradan yüz yıllar geçti;fakat şimdi sayfaları arasından Mustafa Kemal'in 10.yıl Nutku,Çanakkale Zaferi çıkarılan tarih ders kitaplarımızda, biz bu ülkelerin sömürü için Kızılderilileri nasıl soykırıma uğratıp zencileri nasıl sömürü için hak hukuk demeden çalıştırdıklarını,sattıklarını ve insandan saymadıklarını bir kez olsun okuyamadık!
Mustafa Balbay anlatıyordu bir söyleşisinde;Bulgaristan'daki Türk çocuklarının kullandıkları tarih kitaplarında "İnsanlık bir gün Ay'a gidecektir!" yazıyormuş! Kitapların basım tarihini ve Bulgaristan'ın ne kadar güzel bir eğitimi layık gördüğü Türk çocuklarını varın siz düşünün! Sonra da sorun bakalım: dünya bu yolda ilerlerken,ülkemde aydınlar Anayasa'yı ve Türk Devrimi'nin ilkelerini savundukları için hapislere atılırken,ülkemizin ve dünyanın siyaseti,sizin hayatınızda sadece seçimlerdeki oy pusulalarının kapladığı alandan ibaret kalabilir mi?
       Tevfik Fikret buna ne güzel bir cevap vermiş:
      
 "Silin bulutları,silkin zilal-i ehvali,
  Ziya içinde koşun bir halas-i meşkura,
  Ümidimiz bu:ölürsek biz,yaşar mutlak,
  Vatan sizinle,şu zindan karanlığından uzak!"

                                                              Rubab-ı Şikeste'den...

*zilal-i ehval-korku gölgesi
 halas-i meşkur-kutlu kurtuluş

 Kırık Saz'dan...


     Ülke ve dünya siyasetine ilgisi oy pusulasından geniş olup bilgisini de ilerletmek için kitap devirenlere saygılarımla...


                       
                                                                                                                                                                                                    İyi haftalar...