"21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü" münasebetiyle, Gazetecilerin bu gününü kutluyorum.
Gazetecilik zor bir meslektir. Bu görevi onurla yürütmek daha da zordur.
Yıllardan beri görsel ve yazılı medyanın içinde olan biri olarak, gazetecilerin ne kadar zor şartlarda çalışıp, hizmet ürettiklerini biliyorum.
Özelde İllerin, genelde ülkenin tanıtımında çok önemli görev yapan gazeteciler, kamunun aydınlanmasında da önemli fonksiyona sahiptirler.
Kurum ve kuruluşlardaki olumsuzlukları ancak gazetecilerin gayretiyle öğrenir toplumumuz.
Gazeteciler yürüttüğü görevle aynı zamanda kamuoyu adına denetim de yaparlar.
Herkes işinde gücünde iken, gezer eğlenirken, yer içerken, yatar uyurken gazeteciler görev başındadır.
Gazetecilerin yemesi, gezmesi ve uyması da görevdir.
"Başarılı insanlar, işlerinin yarısını uyurken yaparlar" diye, bir çoğumuzun duyduğu, bir kısmımızın da tecrübe ettiği önemli cümle, tam da gazeteciler için önemli oranda geçerlidir.
Gazeteciler, toplum adına objektif olarak görev yaptıkları için gerçek dostları az olur, dostlukları da işlerinden sonra gelir.
İyi ve başarılı bir gazeteci için en öncelikli husus, objektif kriterler ölçüsünde sahip olduğu bilgiyi, hiç bir engele boyun eğmeden gazetede paylaşmak ve topluma yansıtmaktadır.
Hesap gazeteciliği yapan, sayıları çok az olan gazetecilerin dışında gazeteciliğin kuralı budur ve bu kural işletilmektedir.
Kural ihlali yapanlar kısa sürede sistemin kendi işleyiş süreci ve şartları içerisinde saf dışı kalmaktadır.
Gazetecilikte, kalem o işin namusudur. Kalemini satarak kalemşörlük yapanların, silahşörlük yapan mafyavari işlerden ve işleyişten farkı yoktur.
Ne mutlu ki, ilimizde ve ülkemizde, işinin namusu olan kalemini satarak gazetecilik yapan kimse yoktur, varsa bile bunlar çok azdır ki, bilinip, tanınmamaktadır.
Zaten o gibilerin, işleri bittiğinde kalemleri de kırılmakta, onlar da bu mesleğin sahnesinden silinip, gitmektedirler.
İşleri çok zor olan, " Gazetecileri" yılda bir gün değil, günde her saat tebrik etmek, sağlıklı çalışmaları için motive etmek gerekir.
Maddi kaygısı olmayan, çalışma imkanları iyi olan, yaptığı haberler ve yazdığı yazılar nedeniyle takdir ve tebrik alan gazetecinin motivasyonu yüksek olur.
Motivasyonu yüksek gazetecinin gözünden, elinden ve kaleminden bir şey kaçmaz.
Sanıldığı gibi gazeteci imkan elde etme peşinde değil, hizmet üretme gayretindedir.
Gazeteci, "kıt kanat" geçinir, ama onurlu hareket eder. Bu durum, onun ve yaptığı işin ilkesidir.
İlkesiz kimseden gazeteci olmaz, olsa da bunlar gazetecilikte barınamaz.
Tüm "Gazetecileri" bu günleri vesilesiyle tekrar kutluyorum, ahirete irtihal edenlere Allah c.c.ın rahmetini diler, yaşayan ve çalışanlara sağlık ve afiyetle uzun ömür, bereketli bir hayat, hayırlı hizmetler niyaz ederim.