Son günlerde ortalıkta bir anket hikâyesi almış başını gidiyor. Kimilerine göre Özhaseki Samsun’a geldiğinde her belediye başkanına kendisiyle ilgili yapılan anket sonucunu vermiş, kimileri AK Parti Genel Merkezindeki özel dostundan aldıkları anket sonuçlarını millete anlatıyor. Kimileri ise anket firmalarının yetkilileriyle yaptıkları görüşmeden elde etikleri bilgileri aktarıyor. Bu işe başladığım günden beri siyasetçilerin bu tür anket sonuçlarını çok dinledim ama hiçbirisine inanmadım çünkü sahayı onlardan çok daha iyi okuduğumuzdan kim ne derse desin inanmam. Bu şehirde çok fazla anket yapmaya da gerek yok. Bizim Sami Kesmen hocanın dediği gibi gidin Saathane’deki çay ocaklarına, gidin Site Camii altındaki çay ocaklarına, gidin Yenidoğan Mahallesindeki çay ocaklarına orada konuşulanların ortalamasını alın; işte size en mükemmel anket sonucu. Son zamanlarda bunu özellikle yapmaya çalışıyorum, çay ocaklarına gidip eş dostla çay içerken bir yandan da yan masalarda konuşulanlara kulak veriyorum, vatandaşın konuştuğu her şey adeta anket sorusu ve cevabı niteliğinde.
Dilerseniz birkaç örnekle konuyu açıklayalım; anlatılanlara göre Özhaseki’nin başkanlara verdiği anket sonuçlarına göre Mustafa Demir’in anketteki oy oranı yüzde elli sekiz imiş. Mustafa Demir’e destek veren birisi olarak bunun asla mümkün olmadığını, yapıldığı iddia edilen anketin hakikatlerden çok uzakta olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yüzde kırk yedi oy alarak seçilen Mustafa Demir seçildiği günden itibaren bunca aleyhte yazılara, sosyal medyadaki tezviratlara rağmen on puan daha çıtayı yukarıya çıkarması mümkün değil, kim mümkün diyorsa ya bu işi hiç bilmiyor ya da işine öyle gediği için bunu söylüyor. Yine Özhaseki’nin anket sonuçlarına göre Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’nın yüzde yetmiş beş oranında oyu olduğu iddia ediliyor. Bunu kim söylüyorsa Canik ilçesine gidip halkla hiç konuşmamış veya İbrahim Sandıkçı’ya gaz vermek için söylemiş. İbrahim Sandıkçı seçildiği günden bu güne kadar merkezi hükümetin icraatlarını anlatmak, milli eğitimin yaptığı işleri kendisi yapmış gibi sosyal sitesinden yayınlamak, Büyükşehir’in icraatlarına sahip çıkmak ve milletle kucaklaşmadan başka ne yapmış ki yüzde altmış iki ile seçilmesine rağmen bu oyu yüzde on üç artıracak.
Canik’le ilgili bir klip çektirmiş dillere destan. Klip ne Canik’in kültürüne, ne sosyal yapısına ne de manevi iklimine uygun olmayan bir klip. Atakum için ideal bir klip ama Canik’le uyuşmayan bir klip. Canik’te siyaset yapmış bir kişi olarak orada pek çok eş dost tanıdık var, kiminle konuşsam memnun değil. İŞKUR üzerinden yüze yakın adam almış, bazı ailelerden de altı yedi kişilik referanslarla adam aldığı söylenip tepki verilmekte. Tüm bu tepkilere rağmen seçimde aldığı puanı on üç puan yükseltmiş ise biz ona şapka çıkarırız ama asla bu doğru olamaz. Gelelim İlkadım’a, Necattin Başkan’ın oylarının düşüşte olduğu söylenmekte, bunun doğruluk payı vardır ama bunun son günlerde belediyede yaşanan bazı tatsız olaylar nedeniyle suni bir düşüş olduğu kanaatindeyim. Atakum’da Cemil Deveci’nin yüzde altmışlarda olduğu söylenmekte. Cemil Başkan sosyal belediyeciliğe önem vermekte, haliyle bu da vatandaşı memnun etmekte. Belki yüzde altmış ifadesi çoktur ama seçildiği oranını koruduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu tespitler benim toplumdan aldığım mesajlar, sohbetler tepkiler sonucunda vardığım kanaatimdir ama beni tanıyanlar az çok siyaseten yaptığım tahminlerimin ne kadar isabet kaydettiğini bilirler. Ben kimseyle görüşüp yapılan anket sonucu nedir sormam, geçmişte o anketlerle ilgili neler yaşandığını çok iyi bildim, bana göre anketler hikâyedir. Son yerel seçimlerde bazı gazetelerin milleti telefonlarla arayarak yaptıkları anket sonuçlarını hep birlikte gördük. Şayet onların dedikleri doğru çıksaydı şu anda Canik’te İbrahim Sandıkçı’nın dışındaki başkanların hiçbirisi yoktu. Kıbrıs’ta yapılan seçimlerde anket firmalarının nasıl bocaladıklarını hep birlikte gördük, dediklerim çıkmazsa bu işi bırakırım diyenlerin nasıl bocaladıkları da ortada.
Önümüzdeki günlerde tüm başkanların durumuyla ilgili daha detaylı yazılar yazacağım ama anket firmalarıyla görüşerek değil halkla görüşerek yazacağım. Bizim derdimiz doğruları yazmak, birilerini şişirip birilerini bitirmek değil. Halk neyi nasıl düşünüyorsa onu toplumla paylaşmak olacaktır. Bu işler çok enteresan işlerdir, insanlara soru sorarken rahatlıkla yönlendirip istediğiniz cevabı alabilirsiniz, bu doğru bir sonuç ortaya çıkarmaz. O nedenle anketler eski inandırıcıklarını kaybettiler. Asıl anket sokaktaki vatandaş sesidir diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.