Edebiyat fakültesinde okuduğum günlerden kalma bir alışkanlık olarak, yolum İstanbul'a düşünce bir günümü sahhaflar çarşısında geçiririm. Eskiden, pazar günleri Bayazıt Meydanı'nda kitap sergilerinin açıldığı günlerde, daha bir keyifle dolaşırdım eski kitap sergileri arasında. O sergilerde nelere rastlamadım ki? Kitaplığımdaki en değerli kitaplar arasında saydığım Nutuk'un, 1928 yılında yapılan ilk (Osmanlıca) baskısı, 1912 baskı tarihli Fuzuli Divanı, Cumhuriyet dönemi ilk alfabelerimiz... Son yıllarda meydandaki kitap sergileri yasaklandı ama ben alışkanlığımı değiştiremedim. Bu sefer sahhaflardaki kitapların arasında dolaşarak geçiririm birkaç saatimi...
Sahhaflar çarşısını son ziyaretlerimden birinde, Samsun Şehri İmar Planı Raporu (Hüsnütabiat Basımevi, 1941) isimli küçük bir kitaba rastladım. Aslı, Bayazıt Genel Kitaplığı 33857 numarada kayıtlı kitap, fotokopi ile çoğaltılmıştı. Şehrimizin o yıllardaki durumu ile ilgili tespitlerin de yer aldığı kitaptan bazı ayrıntıları sizinle paylaşmak istedim.
Kitapta, Şehrin tarihi vaziyeti başlığı altındaki açıklamalar (kısaltılıp sadeleştirilerek) şöyle: Samsun tarihini mütalaa ederken daima iki şehir hatırlamak gerekir. Biri Eti'ler tarafından kurulup şimdi Kara Samsun ismi verilen kısım ki, daha sonraları Daryüs'ün damadı, Sevinç Han'ın oğlu İmas tarafından ihya edilmiştir. (İmas, İmüsüs, Amisüs şehri) Diğeri ise Anadolu Selçukluları tarafından 1071'den sonra Amisüs'ün hemen yakınında ve deniz kenarında kurulan şimdiki Samsun şehridir. Osmanlı hükümdarı Çelebi Mehmet zamanına kadar bu iki şehir yanyana yaşamıştır. Pontuslular, Romalılar ve Bizanslılarca idare edilen Amisüs (Amisos) en son Cenevizliler'in elinde iken, Samsun Şehri de Hızır Bey idaresinde bulunuyordu. Çelebi Mehmet'in, Samsun'un ve Amisos'un Osmanlı Devletine katılması için gönderdiği ordu Samsun'u sulhen ve Amisos'u savaşarak zapt etti. Türk Ordusuna mukavemet gösteren Amisos'lular nihayet şehri dört yandan ateşe vererek gemilere binip kaçtılar. Şehre giren Türk Ordusu bütün imar kuvvetini Samsun'a verdiğinden Amisos bu suretle ortadan kalkmış oldu.
İncelenmesini ve açıklamasını tarihçilerimize bırakıyorum.
Ticari malümat başlığı altındaki açıklamalar da ilginç: Samsun, Kuzey Anadolu'nun mühim bir kısmını içine alan geniş ve verimli bir bölgenin Karadeniz sahilindeki tek ticaret iskelesi ve transit geçitidir. Çok eski zamanlardan beri alışveriş merkezi olarak hakiki hüviyetini alan Samsun şehri, iktisadi gelişimini de daima iç vilayetlerle olan münasebetlerinde aramış ve bulmuştur. Bilhassa, demiryolunun Samsun'a inişi ve Sivas'tan itibaren doğuya doğru ilerlemesi Samsun'un iktisadi hareketlerini çoğaltmış, bu durum ile Samsun ticari bir özellik kazanmış bulunmaktadır. Bunun neticesinde Samsun şehri daha ziyade bir transit ve ticaret merkezi olarak gelişecektir. ...Samsun'a getirilen eşyanın %75'i civar vilayetlere gönderilir. Civar vilayetlerin gönderdiği malların hemen hepsi vilayetin yetiştirdiği malların da ilavesiyle Samsun iskelesi vasitasıyla taşınır.
Bugün, komşu il ve ilçelerle olan bağlantımızın neredeyse bitme noktasına geldiğini görünce, söyleyecek söz bulamıyorum. Yukarıda verdiğim, 1935 1940'lara ait tespitler doğrultusunda yapılan planlamalar neticesindedir ki, şehrimiz 1970'lerde milli gelire yaptığı katkı ve aldığı pay sıralamasında ilk yedi il arasına girebilmişti. Sonrasında unutulan, unutturulan ve hedefsiz bırakılan Samsun'un geldiği durum: Kırkıncı sıralarda kendine yer arıyor.
Hedefsiz bırakılan Samsun, maalesef, bugün bir emekli şehri karakterine getirilmiştir. Samsun'un tekrar eski günlerine kavuşabilmesi için yapılması gerekenlerin masaya yatırılması için, mahalli seçimler bir fırsat oluşturabilir. Hep beraber düşünelim: Samsun için ne yapabiliriz...
İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle...