Yaklaşık üç aydan beri Büyükşehir adayı kim olacak sorusuna cevap aradık. Mustafa Demir’in olmayacağını biliyorduk, neden olmayacağını da defalarca yazmıştık. Kendisine zaman zaman basınla barışması gerektiğini, yaptığı hizmetleri topluma anlatamadığını, kurduğu basının hiçbir işe yaramadığını defalarca söylememize rağmen hiç dinlemedi. Cumhurbaşkanını az tanıyan birisi olarak anketlere ne kadar önem verdiğini biliyorum. Anketlerden çıkmayan aday adaylarını hiçbir zaman değerlendirmeye almaz. Mustafa Demir anketlerden çıkmıyordu, sağlığıyla ilgili sorunları aşmıştı ama anket sorununu çözemediğinden aday gösterilmedi. Vezir Hazretleri bu süreçte çok uğraş verdi, ilmik ilmik dokudu, etrafıyla birlikte sürekli yıprattı, kendisi kalktığı koltuğa oturabilmek için çok uğraş verdi ama olması mümkün değildi. Ortaya attığı isimlerden Erdoğan Tok ve Coşkun Öncel’in olmayacağını kendisi de biliyordu ama siyasetin gereğini yaparak olmazları ortaya koyup önce A planını uygulayıp kendisi için zorladı olmayınca da B planına geçip Halit Doğan’a yattı ve Halit Doğan anketlerden de çıkınca oldu.
Bu süreçte başa güreşen üç isim vardı. Birisi Fuat Köktaş’tı. Önce onu eleme noktasında uğraş verdi. Ardından devreye İbrahim Sandıkçı girdi, onu da eledi. Sonunda anketlerden yüksek oy alan Halit Doğan ipi göğüsledi. Yazılarımda değerlendirme yaparken diğer aday adaylarının adını ön plana çıkarmadığımdan bazılarının kızdığını biliyorum. Hatta aklıevvel birinin bizim gazetecilikten anlamadığımızı, kafamıza göre yazdığımızı, onun desteklediği adayın ön planda olduğunu paylaşmaktan da kaçınmadığı ortada. Adam sonucu gördüğünde ne halde olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Onun yaptıklarını buradan zaman zaman paylaşacağım, nasıl birisi olduğunu bu toplumun bilmesi gerek. Öyle birilerinin arkasına sığınarak istediğini yapacağını zannediyorsa çok yanıldığını görecek. Daha önceki köşe yazılarımda da belirttiğim gibi ben bu mesleği reel ve objektif yapmaya çalışırım. Şu bana yakın, bu bana uzak diye değerlendirmelerimi ona göre yapayım diye bir derdim yok. Siyasetin arka planında olup bitenleri iyi okur, ona göre de toplumu aydınlatırım. Aday adaylarından kimin ne kadar güçlü olduğunu, kimin arkasında siyasi güç, kimin arkasında halk desteği, kimin arkasında sermaye desteği olduğunu bilir ona göre sonuca ulaşmaya çalışırım.
Bundan sonraki sürece gelince; Halit Doğan isabetli bir tespit olmuştur. Beş yıllık icraatına bakıldığında uyumlu, çalışkan, dürüst ve ilkeli bir başkanlık dönemi geçirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şehrin herkesle uyumlu, mütevazı, halkla iç içe başkana ihtiyacı var. Bunu Halit Doğan’ın rahatlıkla yapacağını düşünüyorum. Ancak Zihni Şahin örneğinde olduğu gibi Vezir Hazretleri her işine karışıp meclis üyesinden personeline dek her şeyi tespit etmeye kalkarsa ciddi anlamda sıkıntı yaşar. Alt belediye başkanlıklarında hata yaparlarsa 2019 yılındaki sonuçlardan farklı sonuçlar almayacaklarını unutmasınlar. İlçelerin bir kısmında sıkıntılar var, bu sıkıntılar iyice tespit edilmeli. Özellikle İlkadım ve Atakum’da seçimi alabilecek adayları koymazlarsa mevcut başkanlar yine kazanır. İlkadım’da Necattin Başkan yine İYİ Parti’nin adayı olacak, karşısına İhsan Kurnaz’ı koyarlarsa sıkıntı çekerler. İhsan Kurnaz’la ilgili en ufak bir sorunum yok ancak siyaseti az bilen birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; İlkadım’daki on beş aday adayından hiçbiri ona destek vermez. Kavaklısından Trabzonlusuna, Rizelisinden Gümüşhanelisine, Bayburtlusundan Artvinlisine MHP’lisinden AK Partili bazılarına dek kimse desteklemez ve Necattin Başkan seçimi tekrar alır. Ben Necattin Başkan’ı severim, iyi adamdır. Kazanırsa da sevinirim ancak olaya AK Parti açısından bakıldığında otuz ilden büyük olan bir ilçeyi almalarının kolay olmadığını bilmekte yarar var. Vezir Hazretlerinin ırkçılığına dayalı politikaları bu şehirde karşılık bulmaz, bulmamalı da.
Atakum’da da durum farklı değil. Mevcut Başkan Cemil Deveci’nin karşısına güçlü bir isim koymazlarsa seçimi almaları mümkün olmayacağı gibi bu sonucun daha sonraki süreçlere de ışık tutacak bir sonuç olacağını unutmasınlar. Millet İttifakı tavanda dağılmış olsa da tabanda insanların kazanacak adayların etrafında toplanacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Çok enteresandır önceki gün kalabalık bir ortamda sohbet ederken üst düzey bir siyasetçi ilginç bir şey anlattı. Ticaretin içinde de olan bu siyasetçi, geçmişte bir arsayla kat karşılığı sözleşme yaptığını ancak binanın arsaya oturma biçiminde bir sıkıntı olduğunu, bunu plan değişikliği yaparak çözmek zorunda kaldığını söyledi. İlçe belediye başkanıyla konuşup ilçe meclisinden geçtikten sonra Büyükşehir meclisine gidince Cukkacıbaşı’nın kendisine gidip neler talep ettiğini söyleyince hepimiz şaşkına döndük, bu kadar da olmaz dedik. Durumu Vezir Hazretlerine anlatmasına rağmen bu adamın arkasında durmasından duyduğu rahatsızlığı anlatıp bırakın belediye başkanlığını, şayet meclislere bu adamı koyarsa çıkıp her yerde bunu anlatacağım dedi. Bunlar yaşanmış şeyler, toplum da bunları biliyor. O nedenle meclislerde ve ilçe başkanlıklarında ciddi anlamda elemeler yaparak isimler konulmaz ise sonuç almak zor olur. Bizim işimiz reel ve objektif değerlendirmeler yapmaktır, bu gerçekleri görmek gazeteciliğin gereğidir. Sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır. Halit Doğan Başkan’a hayırlı olsun dileklerimi ileterek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.