Sahtekarlığın sonu yok!
Tüm zaman ve mekanlarda, kişisel ikbal uğruna, her türlü fırıldağı üflemek, her türlü dolabı çevirmek her insanın kârı değildir
Bu öyle böyle değil, hem de kaşarından ustalık ister!
***
Yalakalığın sonu yok!...
Siz istediğiniz kadar, pirim vermeyin
Siz istediğiniz kadar, yüz vermeyin
Siz istediğiniz kadar, söz vermeyin
Onlar, ilgisizliğinizden bile yağ
Onlar, alakasızlığınızdan bile pirim çıkarır!
Onlar, yüzlerine tükürseniz bile yağmur yağdı sanır!
***
Yamyamlığın sonu yok!...
Baş olurlar
Baş keserler!
Kaş olurlar
Göz çıkarırlar!
Demir olurlar
Pas tutarlar!
Taş olurlar
Baş yararlar!
Koynunda büyürler
Yılan olurlar!
Aslında, olsa olsa onlar ancak, baltaya sap olurlar
***
Yalancılığın sonu yok!...
Şeker vardır
Un vardır
Su vardır
Helva ustası aranır
O an, öne doğru atar ilk adımını, avazı çıktığı kadar bağırır helvacı;
-Ben iyi helva yaparım!
Ahali sevinir,
-Nihayet bir helva ustası bulduk diye, bin bir ümitle getirir işin başına
Helvacıyım diyen usta;
Şeker yerine Tuz
Un yerine Kireç
Su yerine asit katar
Yiyen kusar!
***
Benden size bir tavsiye; bulunduğu makama Gelene kadar abi, abi, geldikten sonra dabi dabi! diyen, her nerede, hangi makamda, hangi bilmem nerde, ne başı olursa olsun 180 derecelik açıyla aniden dönen bu tür dönek ve sahte davranış sahibi taş kafalı adamlardan, cüzzamlıdan kaçar gibi, arkanıza bile bakmadan kaçın!...
Sonunda siz kazanırsınız!...
***
Unutmayın ki, onlardan kimseye hayır gelmez!...
Kendilerine bile!