Hz. Adem (A.S.) dan bu yana dünya üzerindeki HAK ve Batıl’ ile insanların imtihana tabi tutulması, bu gün olduğu gibi, kıyamete kadar devam edecektir. Kendilerini Hak’tan yana olmakla tanımlayan, KİTAP ehlinin, İnanmayanlar, Dinsizler, Ateistler, Komünistler karşısındaki İNANÇLI, SAĞCI olarak görünür, Siyasal ve içtimai hallerine rağmen, kendi birleş keleri olan, DİNDARLIK mevzuunda Yahudiliğin, Hıristiyanlığın ve Müslümanlığın birbirlerine olan çelişkisi, var oluş günlerinden bu güne dek devam etmektedir.
Biz ALLAH’I biliyoruz tespiti ve ikrarını yapan bu milletlerin, Kendi inançlarından evvelde, Tevhid dinine bağlı bir inanç sistemin var olduğunu, bunlara ait, Hz, Adem (A.S.) ‘a 10 suhuf. Hz, Sit (A.S.)’a 50 suhuf. Hz. İdris (A.S.)’a 30 suhuf. Hz. Davut (A.S.)’a. Zebur. Hz. Musa (A.S.) Tevrat. Hz. İsa (A.S.)’a İncil ve Hz. Muhammed (S.A.V.)’e KUR’AN-KERİM indirilerek Dinler ve TEBLİĞLER devri tamamlanmıştır.
Çelişkiler yumağının, İbrahim dini iken, İsrail dini haline getirilen, Yahudiliğin, Hz. Meryem’in babasız doğan Hz. İsa’nın dünyaya gelişi ile, azgınlaşan YAHUDİ DİN ADAMLARI “Haham”ların, Doğuş mucizesini ZİNA ile ithamları karşısında, Kundaktaki bebek Hz. İsa’nın, dile gelerek kendini tanıttırması mucizesine rağmen, Hakkı ve doğruyu kabul etmeyen, Din adamlığını kendilerine OTORİTE, ÇIKAR-MENFAAT-AYRICALIK hakkı olarak gören leri, o gün olduğu gibi, bu gün de aynı küfür üzerindeki Şeytani inatları, M.Ö. 3000 yıllardan, Hz. İsa’nın doğumuna kadar, bölgedeki siyasi hakimiyetin gücü olan bir taraftaki PUTPEREST ROMA istilacığı diğer taraftan ATEŞPEREST PERS ‘lerin saldırı ve katliamları, ANADOLU ve ORTADOGU ülkelerini zaman zaman kana boğmuştur. PUTPEREST ROMA ve ATEŞPEREST PERS lerin semavi dinlere olan düşmanlıkları, dalga dalga tarih içinde görülmüş olmasına rağmen, Putperest Romalılarla işbirliği içinde olan, o devrin faizci YAHUDİLERİ Hıristiyanlığa en büyük düşmanlığı yapmışlardır.
Hz.İsa’yı ÇARMIHA gerilme cezasını ver diten YAHUDİ, Hz. İsa dönemi ve sonrasında, gizli hrıstıyanlığı daima jurnallıyarak, Romalıların ARENALARDA Hrıstıyanları, Aç vahşi hayvanlara parçalanışını, Gladyatörlerince çeşitli işkence ile öldürülmelerini,
HÜRRA naraları altında, seyredip keyif alırlarken, O günün Yahudilerinin de kenar köşe de bu görüntülere kıs kıs gülüşleri görülüyordu. Trabzon un dağ lık vadisindeki SÜMELA’nın, Ürgüp’Peri bacaları sığınma ve kiliseleri,Yedi uyur mağarası ve anadolunun her tarafındaki nice iz be yerlerdeki, bu dönem yaşamını dahi yorumlamaktan başı dönmüş olan hırıstiyan alemi, olayları yorumlamaktan aciz kalmıştır.
Museviliği, Yahudi ırkçılığına döndüren, Hrıstıyanlığı’da, Roma’nın Putperestliği ile birleştirerek,teslis akidesiyle PUTLAŞTIRARAK Hz.İsa inancından çıkmış olan Hırıstıyanlık, Şarabı da KUTSAL su yaparak, bütün hırıstıyanlığı Şeytan’a teslim etmiştir. Evrensel hükümlere havi İslamiyet’i de kendine düşman kabul ederek, 1400 yıldır çelişki halinde olmaları, gerçeği bilmek istememe, Doğruları kabul etmeme olarak tefsir edilebileceğidir. Evrensel kardeşliğin, sınıf farklarının olmadığı, Sosyal adaletin tecelli ettirildiği, Kan dökmenin haram sayıldığı, Hak ve Adaletin ön plana alındığı, görüp-gözeten, (insan’ın sağ omzunda ve sol omzundaki KİRAMEN KATİPLERİ ) ile KAYIT ALTINA aldıran, Yüce Yaratıcı, ALLAH’ın, bir hesap gününün olduğunu, bu günde ŞERLİLERİN Kitaplarını SOL taraflarından, Hayırlıların SAĞ tarafından alarak, CENNET ve CEHENNEME sevk edilecekleri, elbette ki akıl sahiplerince değerlendirilmektedir. İnadın gözünün kör olması, İnsanların Şeytan denen bir mahlukla imtihan edilmesi gerçeğinde, İslamiyet dışındaki bütün inançların aklı ikna edici olamaması, ilmi boyutları, daima ilmin önünde giden İSLAMİYET ‘ in hak ve gerçek bir din olduğunu ispatlamaktadır. İSLAMİYETİN İNSANLARA DEĞİL, İNSANLARIN İSLAMİYETE İHTİYACI VARDIR. Ebedi hayati isteyen ve ona inananların tek çıkar yolu da İSLAMİYETTİR.
KISA BİR DEYİŞ
Nasibindir gezdiren
Yer, Yer seni.
Göklere çıksan da akibet
Yer, Yer seni.
Onun için, onun ismi oldu yer.
O insanı kendi besler
Kendi yer. . .