Sayın Başbakanımız '' kredi kartı kullanmayın.'' dedi.Bankalar bizi soyuyormuş.Doğru, bankalar bizi soyuyor.Ama bankaların soygununa dur diyebilecek makamlarda olanların şikayet etmek yerine sorunu çözmeleri gerekir.
Normal olan Sayın Başbakanımızın bankaları bize şikayet etmesi değil bizim bankaları Başbakanımıza şikayet etmemizdir.Ama burası Türkiye.Sıradışı diye bir şey yok burada.Her şey normal.
Kredi kartı bir baş belası mıdır ? Yoksa , hayatımızı kolaylaştıran bir ödeme aracı mı?Düzenli ve yeterli geliriniz var ve harcamalarınızı gelirinize göre yapabiliyorsanız , kredi kartı bir nimettir. Ya düzenli ve yeterli geliriniz yok ise ? On beş bin dolarlık milli gelirden payınıza düşeni alamıyorsanız, çay simit hesabı ile zam yapılan bir maaşınız varsa , işin rengi o zaman biraz değişiyor.
Geçimini sağlamakta zorlanan insanların temel ihtiyaçları nedeniyle kredi kartı batağına saplanması kaçınılmaz sonuçtur. Sorumlusu gelir dağılımında adaleti sağlayamayan hükümettir.Alt gelir grubundaki insanların kart kullanmasını istemiyorsanız , tavsiyeden daha fazlasını yapmak zorundasınız.Gelirlerini insanca yaşayabilecekleri bir seviyeye çıkarmak gibi.
İğneyi icra makamına batırdık.Sıra çuvaldızı kendimize batırmakta.Farklı nedenlerden de olsa kredi kartı konusunda Sayın Başbakanımız gibi düşünüyorum.Kredi kartı kullanmayın.Faiz lobisine ders vermek için değil kendiniz için kullanmayın.Klasik İktisadın kurucusu Adam Smıth 1773 yılında yazdığı Milletlerin Zenginliği isimli eserinde sanki bu günleri görmüş gibi ''harcamak için borç alan adam çok geçmeden sıfırı tüketir.'' demiştir.
Günümüzün borçlanma aracı kredi kartıdır.Gerekli ihtiyaçlar dışında borçlanılmamalıdır.Bir çoğumuz kart kullanmayı bilmiyoruz.
Alışverişlerde özellikle fazla sayıda taksit yapılıyor olması insanları aldatmaktadır.Hangi ruh halinin eseridir bilmiyorum ama taksit kelimesi çoğumuz için neredeyse bedava ile aynı anlama gelmektedir. İhtiyacımız olmayan bir ürün üç ay ertelemeli sekiz ay da taksitli denildiği zaman bir anda ilgimizi çekmektedir. Aman ne olacak sanki ? Öderiz yavaş yavaş diyoruz.
Kredi kartı batağında olan insanların bir çoğunun harcamaları incelendiği zaman gereksiz , olmasa da olur alış verişlerin ön sıralarda olduğunu görebiliriz.Harcama yapabileceğimiz miktarın kredi kartı limiti değil , sahip olduğumuz gelir olduğunu bir türlü öğrenemedik.
Kart kullanıcıların büyük bölümü sadece asgari ödemeyi yapabilmektedir.Borç miktarının tamamı yatırılmadığında kalan borcunuza faiz işletilmektedir.Bir sonraki ekstrenizde kalan borcunuz , borca işleyen faiz ve ay içinde yapmış olduğunuz diğer harcamalarınız yer alacaktır.Birkaç kez asgari ödeme yapmış iseniz , artık faiz batağına saplanmışsınız demektir. Sonuç tam bir felaket.Ödenemeyen borçlar , karşılaşılan hacizler.
Bu tür sorunların muhatabı olmak istemiyorsanız , öncelikle gelirinizin en kadar olduğunu bilmeli ve paranız kadar harcama yapmalısınız.Daha sonra bankaların en büyük gelirinin faiz olduğunu unutmayın.Yapılan promosyonların ve cazip görünen ödeme seçeneklerinin sizi borçlandırmak amaçlı olduğunu gözden kaçırmayın.İhtiyacınız olmayan mal ve hizmetleri satın almayın.Eğer bunları başaramazsanız ya Sayın Başbakanımızın dediği gibi kredi kartı kullanmayın ya da limitlerinizi düşük tutun.
Her ne kadar kredi kartları kadar gündemde olmasa da ilerleyen günlerde araç kredileri , kullanıcıları için sorun olacaktır.Daha düşük modeller ile ihtiyacımızı karşılayabilecek iken kredi kullanarak yüksek model araçlar almak , gereksiz borçlanmanın en büyük örneğidir.
Kredi kartları ve krediler yolu ile gereksiz borçlananın iflası yakındadır.Yaşamınızı şekillendiren kredi limitiniz değil geliriniz olsun
GEREKSİZ BORÇLANMAYIN
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.