Hayatımın hiçbir döneminde ne ırkçılık yaptım ne de ırkçılığı savundum. Irkçılık yapanlara da şiddetle karşı çıktım. Gerek iş hayatında gerekse siyasette en yakın arkadaşlarımı kaliteli adamlardan seçmeye çalıştım. Benim adamın olsun da kalitesiz olsun mantığını tercih etmek yerine kim, olursa olsun kaliteli ve şahsiyetli olsun mantığı ile hareket ederek arkadaş edindim.
Beni tanıyanlar da bunu çok iyi bilirler. Bunu neden söyledim derseniz; son günlerde müşahede ettiğim bazı olaylar bu yazıyı yazamama zorladı beni.
Muharrem Göksel ile ilgili düşüncelerimi daha önce bir kaç kez yazmıştım. En kötü özelliklerinden birinin hilafı hakikat konuşmaları ile lokal ırkçılık olduğunu, bu nedenle de kedisine olan sevgimin bittiğini yazmıştım.
Keşke ben haksız çıksaydım. Ama maalesef son bir kaç gündür yaşanan bazı olaylar yine beni haklı çıkardı. Muharrem Göksel’in il başkanlığından istifasının istendiği söylemleri iki haftadan beri yoğun olarak basının gündeminde. Biz de bu konuda defalarca yazıp, çizdik. Bu yazılıp çizilenlerle ilgili yapılması gereken neydi derseniz, olayın muhatabı olan Muharrem Göksel’in çıkıp ‘evet istifam istendi’ veya ‘hayır yok böyle bir şey’ demesi gerekirdi ama o bunu değil de farklı bir yolu tercih etti.
Nedir Muharrem Göksel’in tercih ettiği şey derseniz izin verin izah edeyim:
Kendisinin de üyesi olduğu ve sürekli takip ettiği (belki de kendisinin kurdurduğu) Samsun İl Başkanını Seviyor diye sosyal medyada kurulmuş veya kurdurtulmuş bir sayfa var. Bu sitede yazanlar, çizenler kendisine yakın isimler. Eyvallah buna kimse bir şey demez. Ancak Muharrem Göksel’in istenmemesi veya görevden alınmasını isteyenlerle ilgili ortaya konulan iddialar çok enteresan.
Neymiş efendim Muharrem Göksel’i Trabzonlular istemiyormuş da ondan ötürü Samsunlular ona sahip çıkmalılarmış. Bunu yazan adam da her fırsatta Trabzon düşmanlığı yapan ama annesi öz oflu olan bir adam. Sıkıntısı olduğunda Trabzonlulardan yardım talep eden bu arkadaşın bundan on yıl önce babasının malları ile ilgili yaşadığı sıkıntılarda ona her türlü desteği bu fakirle bir de Merhum Resul amcanın oğlu vermişti. Olayların tüm detaylarını en ince ayrıntıları ile zamanı gelince ve gerek olursa yazarım.
Bir başka Muharrem aşığı arkadaş da daha önce bizde de çalışmış olan bir arkadaş. O da Muharrem Göksel aleyhinde yazanları yani bizleri eleştiriyor. Muharrem Göksel’in bu iki zavallı adam tarafından savunulması gerçekten onun adına acınacak bir durumdur.
Keşke ele avuca gelen güçlü gazeteciler tarafından kendisine sahip çıkılsaydı da bu duruma düşmeseydi. Beni arayıp, ‘Bana sahip çık’ deseydi tüm eleştirilerimi saklı tutmak kaydı ile yine de sahip çıkardım. Basın camiasında yok hükmünde olan bu arkadaşların ona sahip çıkması gerçekten onun adına üzüntü duyulacak bir durum.
Muharrem Göksel’e kızdığım konuya gelince Samsun İl Başkanını seviyor sayfasını kuranlar ortada, onlarla ilgili biz daha önce haber yapmıştık. Kim oldukları, nasıl insanlar oldukları ortada olan bu insanların yaptığı sayfaya izin vermesi kendisini fevkalade zor bir duruma sokmuştur.
Neden zor duruma sokmuştur derseniz; daha önce de söylediğim gibi Muharrem Göksel iyi bir Trabzonlu düşmanıdır. Bu sayfa da Trabzon düşmanlığı üzerine kurulmuş bir sayfa ve Trabzonlulara karşı Samsunlu Muharrem Göksel’in desteklenmesi gerektiğini savunanların yer aldığı veya takip ettikleri bir sayfa.
Muharrem Göksel böyle bir sayfanın var olmasından rahatsızlık duymamış, tam aksine en yakın adamları o sayfada var ise ki var, bu da onun en büyük Trabzonlu düşmanı olduğunu ortaya koymaktadır.
Muharrem Göksel şayet bu noktada samimi idiyse acaba neden bunu daha önce İl Başkanı olacağı zaman söylemedi?
O dönemde en büyük desteği Kayınçomdan alırken anneannesinin Of’un İvyan köyünden geldiğini söyleyip şimdi de tam tersine davranıyorsa, bu çok ama çok ayıp bir durumdur.
Şunu açık ve net söylemek isterim ki, ben ne ırkçılık yaparım, ne de yapanları severim. Ama neslime, memleketime, doğduğum ve doyduğum topraklara karşı en ufak bir yanlışı yapanın sonuna dek karşısında olurum.
Şu anda bu şehirde AK Parti siyasetinde bulunan Vezir Hazretleri, Muharrem Göksel, Hasan Basri Kurt ve Çiğdem Hanım ortaya çıkmadan perdenin arkasında ısrarla ve inatla Trabzon düşmanlığı yapmaktalar.
Şunu unutmasınlar ki; bu şehirde yaşayan hiç bir Trabzonlu bu şehre en ufak bir yanlış yapmamıştır. Tam aksine bu şehrin gerek ekonomik, gerek sosyal gerekse siyaset bakımından temel taşları Trabzonlulardan oluşmaktadır.
En büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Samsunluların tamamına yakını Trabzonlu’dur. Ticaret yapan büyük işletmelerin yüzde doksanı Trabzonlu’dur. Siyaset yapanların büyük bir kısmı Trabzonlu ve bunların tamamı Samsun sevdalısı insanlardır. Bu insanlarla ilgili arka plan hesabı yapanlar unutmasınlar ki, yaptıkları her şeyi en ince ayrıntısına kadar biliyoruz ve takip etmekteyiz.
Bu şehrin ilerlemesi için bir taş koyan kim olursa olsun ona şapkamızı çıkarırız. Irkçılık yaparak şehri bölmeye çalışanları da lanetliyoruz.
Muharrem Göksel’e tavsiyem; samimi olsun, yalan konuşmasın o zaman herkes ona destek olur. Ama bu politikalarla hiçbir yere varamayacağını da unutmasın. Irkçılık yapan kim olursa olsun Allah belasını versin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla