Günümüzde çokça dile gelen ŞEHİTLER ve ŞEHİTLİK. Bir imtihan vesilesi olan, Dünya hayatında, Ebedi Cennet hayatını, en kolay yoldan elde edebilme şeklidir. İslam’ daki CİHAD ve TEBLİG görevi ile birlikte Şehitliğin üstünlüğünü, “YA ŞEHİT OL YA GAZİ “ ninnisinin evlat yetiştirmekteki inanç üstünlüğüdür. Türk ordularına YENİLMEZ kılan bu inanç ve İman’ın, tarihimizdeki ALTIN SAYFALARI ve ZAFERLERİ, kıyamete kadar bu dünya insanlarınca unutulmayacağı gibi, Ahiret aleminde de o yigitlerin gurur vesilesi olacaktır. Bu gün ŞEHİT olmadan,Şehitliği arzu edenlerin yazdığı mektuplar, menkibelerin çoklugu,Bizim Şehitlerimizin CENNET’e Dinsiz PKK leşlerinin de CEHENNEM’e gittiklerinin delilidir. Şehitlerimizin her aile ve yakınları için, BİRER ŞEREF MADALYASI gibi olduğu bilinci ile, Şehitlerimizle GURUR DUYALIM. Şefaatlerine nail olmak için, onların yolunda olalım. Hayatın bir imtihan, gerçek yaşayışın EBEDİ olan AHİRET hayatı bilinci ile KÜFÜRLE, Elimizle, Dilimizle, Gölnümüzle mücadele verelim
.Ve GERÇEK BİR OLAY ;
Dürrül Mensur’da zikredildiğine göre, Kasım ibni Osman Cûi (r.a.) şöyle buyurdu. Bir kere Beytullah’ın etrafında tavaf ederken, “Ey Allahım, Bütün muhtaçların istediğini verdin de benim hacetimi hâlâ görmedin.” sözünden başka bir şey söylemeyen bir adama rastladım.
Ona” Niçin bu sözden başka bir şey söylemiyorsun” diye sorduğumda.
O,”Bunu sana anlatayım” dedi ve şöyle devam etti. “Biz değişik memleketlerden toplanmış yedi arkadaştık, düşman topraklarına gazaya çıktık ve hepimiz birden esir düştük. Bizi boyunlarımızı vurmak için bir kenara ayırmışlardı ki, o sırada göklere baktığımda, bir de ne göreyim, yedi kapı açılmış, her kapıda hurilerden bir cariye duruyor. İçimizden her biri öne çıkarılıp boynu vurulduğunda, elinde mendil bulunan bir cariyenin yeryüzüne inip onu karşıladığını gördüm.
Tâki, altı arkadaşımın boyunları vuruldu, sıra bana geldi, gökte de açık bir kapı ile bir cariye kaldı. Ben boynumun vurulması için öne çıkarıldığımda kâfir kumandanının yakınlarından biri, ondan beni kendisine bağışlamasını istedi. O da beni ona bağışlayarak öldürtmedi.
İşte zaman ben, semada beni bekleyen cariyenin”Ey Mahrum ! neyi kaçırdığını biliyor musun?” dediğini duydum ve o arada gökteki kapı da kapanmıştı. İşte ey kardeşim ben kaçırdığım bu faziletten dolayı çok üzgünüm.
Kasım İbni Osman(r.a.) buyurmuştur ki. Ben bu kişiyi, o yedi kişinin en EFDALİ görüyorum, zira o onların göremediklerini görmüş ve büyük bir şevkle amele devam etsin diye bırakılmıştır.
Ruhul Beyan tefsirinde, zikredildiğine göre, kıyamet günü olduğunda, Allah’ü Tealâ meleklerine”Kullarımın en hayırlılarını bana davet edin buyurduklarında.
Allah’ü Tealâ, “Kanlarını mallarını ve canlarını benim yolumda cömertçe feda eden ŞEHİTLER’dir” diye cevap verir. Böylece şehitler kılıçları boyunlarında oldukları halde RABBUL İzzet’in huzuruna varıp, Cennetteki meskenlerine girerler.